Mahkememizce itibar olunan 05/05/2021 tarihli hesap raporuna göre davacının dava konusu % 25 meslek hastalığı maluliyeti nedeniyle davalıdan talep edebileceği maddi kazanç kaybının 43.051,29 TL olduğu tespit edilmiş olup, maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir....
Meslek hastalığı nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir. Somut olayda, davacının meslek hastalığına dayalı sürekli iş göremezliğinin tespit tarihi 28.08.2007 olmasına rağmen Mahkemece maddi hata sonucu 28.07.2008 tarihinden itibaren faize karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK'nın geçici 3. maddesi delaletiyle HUMK’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....
Davacının manevi, davalının maddi ve manevi tazminata yönelik yapmış oldukları istinaf başvuruları yönünden; Dava meslek hastalığı nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, SGK Kocatepe Sağlık Kurumunun raporu ve YSK'nın 31/10/2018 tarih, 83/17518 Karar sayılı raporu ile davacının meslek hastalığı maluliyetinin % 20 olarak tespit edildiği ve kontrol muayenesinin gerekmediği bildirilmiştir. İş güvenliği uzmanı maden mühendisi bilirkişinden alınan 07/03/2019 tarihli raporda, davacının meslek hastalığı maluliyetinde; davalı kurumun % 60,5 oranında kusurlu olduğu, meslek hastalığında % 39,5 oranında kaçınılmazlık unsuru bulunduğu tespit edilmiş olup, 32 yıl kuralına göre belirlenen kusur raporu ve Yargıtay içtihatlarına uygun olarak alınan hesap raporu yerinde görülmüştür. Manevi zarar adı ile talep edilecek ve mahkemece hükmedilecek manevi tazminat tutarı adalete uygun olmalıdır....
Aynı Yasanın 19.maddesinde ise, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurullarınca meslekte kazanma gücünü en az %10 oranında kaybetmiş olanlara, sürekli işgöremezlik geliri bağlanacağı, sigortalının işgücünü tam kaybetmesi halinde, 17.maddeye göre hesaplanan aylık kazancının %70'i oranında, kısmi kaybetmesi halinde ise, tam aylığının hesap edilerek, bunun işgöremezlik derecesi oranındaki tutarının ödeneceği, başka birinin bakımına muhtaç ise, hesap edilen gelirin %100'nün bağlanacağı düzenlemesi getirilmiş, 20.maddenin birinci ve ikinci fıkrasında, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen sigortalılarla, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü %50 veya daha fazla oranda kaybetmesi nedeniyle gelir bağlanan sigortalıların ölmesi halinde, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olup olmadığına bakılmaksızın...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, 5510 sayılı Yasa'nın 20/3 fıkrası kapsamında davacıya murisi nedeniyle iş kazası meslek hastalığı sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davacının murisi sigortalı ...'ın sağlığında aldığı meslek hastalığı nedeniyle sürekli iş göremezlik gelirinin kabul edilen oranda ve güncellenerek, 02.05.2009 tarihinden itibaren 5510 sayılı Kanunun 34 maddesi hükmüne göre aylık bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir....
SONUÇ: Bölge adliye mahkemesinin (4) nolu hükmü silinerek yerine, “Davacıya, muris sigortalının geçirdiği meslek hastalığı sonucu % 40 oranında sürekli işgöremezlik durumuna girmesi nedeniyle sürekli işgöremezlik geliri almakta iken 05.06.2007 tarihinde ölmesi nedeniyle, 5510 sayılı Kanun'un 20'inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre 01.01.2012 tarihinden itibaren evlendiği 05.04.2016 tarihine kadar ölüm geliri bağlanması gerektiğinin ve bağlanan gelirde davacının ölüm aylığı alması nedeniyle 5510 sayılı Kanun'un 54’üncü maddesinin dikkate alınması gerektiğinin tespitine” sözcüklerinin yazılarak, hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 11/03/2020 gününde oybirliği ile karar verildi....
Bu açıklamalar doğrultusunda, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde meslek hastalığı nedeniyle manevi tazminata hükmedilmesi yerinde ise de; bozma kapsamı dışında kalan meslek hastalığı nedeniyle maddi tazminat istemi hakkında red kararı yerine kısmen kabule karar verilmesi hatalı olmuştur. 3- Aynı zamanda davacının 28/01/2000 tarihinde gerçekleşen iş kazası ve 30/04/2002 tarihinde tespit edilen meslek hastalığı için 30/01/2003 tarihli dava dilekçesinde 2.000 TL maddi ve 7.000 TL manevi tazminat talebinde bulunduğu, talep açıklama dilekçesiyle maddi tazminat isteminin 500 TL’sinin meslek hastalığına 1.500 TL’sinin iş kazasına ilişkin olduğunu, manevi tazminat isteminin 2.000 TL’sinin meslek hastalığına 5.000 TL’sinin ise iş kazasına ilişkin olduğunun beyan edildiği, 24/05/2011 tarihli ıslah dilekçesiyle 22/04/2011 tarihli hesap raporuna itibar edilerek iş kazası yönünden yapılan hesap dikkate alınmak suretiyle maddi tazminat istemini 5.043,26 TL’ye arttırdığı, davalı vekilinin...
Sigortalının iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölümü durumunda eşe ölüm geliri bağlanması koşullarının belirlenmesi ile ilgili yasal düzenlemelerin gelişimine baktığımızda; 4958 sayılı Kanunun 35. maddesi ile 506 sayılı Kanunun 24/1. maddesinde yapılan değişiklikten önce ve değişiklikten sonra yürürlükte bulunan 506 sayılı Kanunun 24. maddesine göre iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü % 50 veya daha fazla oranda kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olup olmadığına bakılmaksızın hak sahiplerine gelir bağlanması mümkün iken meslekte kazanma gücünü % 50'den az kaybetmiş olan murislerin hak sahiplerinin iş bu sigorta kolundan ölüm gelirinin bağlanması mümkün değildi....
Sigortalının iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölümü durumunda eşe ölüm geliri bağlanması koşullarının belirlenmesi ile ilgili yasal düzenlemelerin gelişimine baktığımızda; 4958 sayılı Kanunun 35. maddesi ile 506 sayılı Kanunun 24/1. maddesinde yapılan değişiklikten önce ve değişiklikten sonra yürürlükte bulunan 506 sayılı Kanunun 24. maddesine göre iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü % 50 veya daha fazla oranda kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olup olmadığına bakılmaksızın hak sahiplerine gelir bağlanması mümkün iken meslekte kazanma gücünü % 50'den az kaybetmiş olan murislerin hak sahiplerinin iş bu sigorta kolundan ölüm gelirinin bağlanması mümkün değildi....
Davanın yasal dayanaklarından olan ve 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 20/3. maddesinde, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü %50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olmaması durumunda, sigortalının almakta olduğu sürekli iş göremezlik gelirinin, 34. madde hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak bağlanacağı belirtilmiş, 34/1. maddede, sigortalının bu Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış çocuklarından yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kızlarına ölüm aylığı bağlanacağı açıklanmış, diğer taraftan 97/1. maddede, bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan durumlarda, iş kazası, meslek hastalığı, görev malûllüğü...