WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan maddeye göre iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum sağlık kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalının sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanacağı, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik hallerinde meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının belirlenmesine ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasların Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği bildirilmiştir....

    Saçlının temyizine gelince ; Dava 6.5.2005 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davacıların maddi tazminat taleplerinin atiye terki nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat yönünden ise davacının maluliyet oranını %0 olarak tespit edilmesi nedeniyle cismani zarara uğramadığı manevi yönden ruhsal yönden acı yahut tatmini gereken manevi ızdırabın kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş bu karar süresinde davalı Avukatı tarafından temyiz edilmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir....

      Davacı yanca, ölüm ile meslek hastalığı arasındaki illiyet bağı bulunmadığının belirleyen adı geçen raporlara itiraz edildiğine göre;murisin 9.2.2006 tarihinde meslek hastalığı nedeniyle %44,38 oranında işgöremez durumda olması nedeniyle, öncelikle 5510 sayılı Yasanın 14/3 ve 58/4 maddelerinde öngörülen prosedür uyarınca ölümün meslek hastalığı (Pnömokonyoz) sonucu meydana gelip gelmediği konusunda, Kurum Yüksek Sağlık Kurulundan rapor alınması zorunludur. Ancak, bu rapora karşı somut verilere dayanan bir itiraz olursa Yargıtay 28.06.1976 gün ve 1976/6-4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak sonuca gidilmelidir. Somut olayda , hastaneden rapor alınmış ve ardından Yüksek Sağlık kurulundan rapor alınmıştır.Bu rapora itiraz edildiği halde Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerekirken bu rapor alınmamıştır....

        Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1) Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 21. maddesi hükmü, sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşulları düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın iş kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir....

          Yapılacak iş, maddi tazminat isteminde bulunan davacı anne ile davacı babaya iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanmama nedeninin Kurumdan sorularak, gelen yanıta göre gerekirse davacılara Kurum'a kendilerine gelir bağlanması için başvurmak üzere süre vermek, başvurunun reddi halinde ......

            Mahkemece, maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. 5510 sayılı Yasanın 20. maddesinin yollaması ile iş kazası veya meslek hastalığı sonucu sigortalının ölümü halinde, aynı Yasanın 34. maddesine göre çocuklarına gelir bağlanır. 5510 sayılı Yasanın 34/b maddesine göre; bu Yasanın 5. maddesinin 1. fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış çocuklardan; 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanlara, Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirip malul olduğu anlaşılanlara veya yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kızlara aylık (20. maddedeki tanıma göre gelir) bağlanır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, meslek hastalığı sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, sigortalının %27,20 oranındaki meslek hastalığı maluliyeti nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, 127.221,54 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminatının meslek hastalığının tespit tarihi olan 17.04.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

                Dava; 19.06.2010 tarihli iş kazasında sürekli iş göremez durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirler ve yapılan masrafların , davalı işverenden tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı olay tarihinde yürürlükte bulunan ve 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunudur. 1) 5510 sayılı Kanunun İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin sorumluluğunu düzenleyen 21’inci madde hükmü, sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşulları düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın iş kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması...

                  İş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle sigortalının ölmesi durumunda ise sigortalının hak sahibi eş, çocuk, ana ve babasına iş kazası ve meslek hastalığı ölüm geliri bağlanmakta, cenaze ödeneği verilmekte, gelir bağlanan hak sahibi kızın evlenmesi durumunda evlenme ödeneği verilmektedir. 5510 sayılı Kanunun 21’inci maddesinin dördüncü fıkrası üçüncü kişinin sorumluluğunu düzenlemekte olup; buna göre, iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilebilecektir....

                    Anılan madde hükmü, sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşullarını düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın iş kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir. Buradan, işverenin, işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliğine ilişkin mevzuatın kendisine yüklediği, objektif olarak mümkün olan tüm tedbirleri alma yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve bu nedenle iş kazası veya meslek hastalığı şeklinde sosyal sigorta riskinin gerçekleşmesi halinde, kusur esasına göre meydana gelen zararlardan .....karşı rücûan sorumlu olduğu sonucu çıkarılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu