WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Menkul veya gayrimenkul üzerindeki haciz, paraya çevirme ile birlikte kalkacağından, haczedilmezlik şikayeti, en geç ihale tarihine kadar ileri sürülmelidir. Somut olayda, haczedilmezlik şikayetine konu menkuller 09.05.2013 tarihinde talimat icra dairesince ihale yolu ile satılmış ve anılan ihale, borçlunun icra mahkemesine başvuru tarihinden önce kesinleşmiştir. O halde mahkemece, ortada şikayete konu bir haciz olmadığından istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da yoktur. Bu durumda mahkemece; haczedilemezlik şikayetinin konusu bulunmadığından istemin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedilmiş olmakla; sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir....

      Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup; iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Öte yandan, borçlunun ölümü ile İİK'nun 53. maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nun 82/12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceklerdir....

        Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi üçüncü kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayet eden üçüncü kişi şirketin, borçlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın şirketteki hissesinin haczi için gönderilen haciz müzekkeresine karşı haczedilmezlik şikayeti ile birlikte haciz müzekkeresi içeriğinde sayılan haciz yetkilerinin kanuni dayanağının bulunmadığını ileri sürerek haciz müzekkeresinin iptali istemiyle mahkemeye başvurduğu, mahkemece haczedilmezlik şikayetinin takip borçlusuna tanınmış bir hak olduğundan bahisle aktif husumet yokluğu nedeniyle şikayetin usulden reddine karar verildiği, 3. kişi şirketin istinaf yoluna başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedildiği, bu kararın temyiz...

          Taraflar arasındaki meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti nedeniyle yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. Kararın taraflar vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun her iki taraf yönünden esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflar vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Şikayetçi borçlu vekili isteminde; takip dosyası kapsamında haczedilen evinin haline münasip evi olduğunu belirterek ev üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. II....

            DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nın 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Somut olayda, İzmir 7. İcra Müdürlüğünün 2018/13408 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip olduğu, takibin niteliği gereği bu takip dosyasına ilişkin olarak haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunulamayacağı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece şikayetin bu nedenle reddi gerekirken, süre aşımından ret kararı verilmesi isabetsizdir. (benzer mahiyette Yargıtay 12....

            CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davada taraf ehliyeti olmadığını, İİK madde 82/12 hükmü ile borçlunun hali ile münasip evinin haczedilemeyeceğini belirtilmiş olup, bu konudaki dava hakkının bizzat dava dışı takip borçlusuna ait olduğunu, ayrıca davanın süresinde açılmadığını, taşınmaza 02.05.2018 tarihinde haczin işlendiğini, şikayetin hacizden itibaren 7 günlük süre içinde açılmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere üzerinde lehlerine ipotek bulunduğunu, bu nedenle haczedilmezlik iddiasında bulunulamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; İİK'nın 82/12. maddesinden faydalanma hakkı sadece icra takip borçlusuna ait bulunmakta olup, şikayetçinin haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına, İİK'nın 82/12. maddesi gereğince imkan tanımadığı gerekçesiyle haczedilmezlik şikayetinin aktif dava ehliyetsizliği nedeniyle reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

              İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Somut olayda, dava konusu taşınmaza 12/10/2016 tarihinde haciz konulduğu, alacaklı vekilinin 20/07/2017 tarihinde satış talebinde bulunarak aynı tarihte 4.000,00 TL satış avansını dosyaya yatırdığı, dolayısıyla haczin ayakta olduğu anlaşılmıştır....

              İİK'nın 82/1. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, 103 davetiyesi davacı borçlu vekiline 31/01/2019 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, davacı borçlu vekilinin 28/01/2019 tarihinde kendilerine şikayete konu hacze ilişkin 103 davetiyesi tebliğ edilmesini talep ettiği anlaşılmakla mahkemece bu tarih öğrenme tarihi olarak kabul edilerek şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Diğer taraftan, aynı haciz nedeniyle yapılan kıymet takdirine itiraz davasının davacı tarafça 17/01/2019 tarihinde açıldığı, bu şekilde davacı tarafın haczi öğrenme tarihinin mahkemenin kabul ettiği tarihten dahi önceye çekildiği görülmekte ise de, bu durumun sonuca etkili olmadığı değerlendirilmiştir....

              DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 4,12 maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1- 4,12. maddesi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Somut olayda, davacı borçluya 103 örnek haciz davetiyesi 19/01/2021 tarihinde bizzat tebliğ edilmiş olup, davacı vekili 22/01/2021 tarihinde takip dosyasına hacze karşı itirazlarını bildirir dilekçe sunmuştur. Buna göre, davacının 14/09/2021 tarihinde yaptığı haczedilmezlik şikayetinin yasal süresinde olmadığı açıktır. Davacıya kıymet takdir raporunun tebliğ edilmesi davacıya şikayette bulunma konusunda yeni bir hak bahşetmeyecektir....

              UYAP Entegrasyonu