Şti. aleyhine yaptığı icra takibinden dolayı müvekkiline İİK 89/1, 89/2 ve 89/3 maddeleri gereğince haciz ihbarnameleri gönderildiğini, müvekkilinin süresinde haciz ihbarnamelerine itiraz ettiğini, davalı ...'nin müvekkili nezdinde hak ve alacağının bulunmadığını ileri sürerek haciz ihbarnamelerinden dolayı müvekkilinin davalılara 35.515,48 TL borçlu olmadığının tespitine, haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Ltd. Şti. vekili, davacının aynı konuda ... 6. Asliye Tic. Mah.'nin 2010/673 Esas sayılı dosyasında dava açtığını, yapılan yargılama sonunda davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, kararın kesinleşmediğini belirterek derdestlik itirazında bulunmuş, esasa cevabında ise İİK'nın 89/3. maddesine göre haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra davanın açılmaması nedeniyle süre yönünden reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı .... davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davalılardan Kom. Ltd....
İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendine dayalı meskeniyet şikayeti, İİK.'nun 16/1.maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Öte yandan, önceki haciz üzerine meskeniyet şikayetinde bulunulmamış olması, yapılan yeni haciz nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulmasına ve bu şikayetin incelenmesine engel değildir. Zira, borçlunun şikayet hakkı her haciz nedeniyle yeniden doğar....
İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendine dayalı meskeniyet şikayeti, İİK.'nun 16/1.maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Öte yandan, önceki haciz üzerine meskeniyet şikayetinde bulunulmamış olması, yapılan yeni haciz nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulmasına ve bu şikayetin incelenmesine engel değildir. Zira, borçlunun şikayet hakkı her haciz nedeniyle yeniden doğar. Somut olayda, şikayete konu edilen taşınmaz üzerine 31.01.2013 tarihinde ilk haczin konulduğu, borçluya 05.03.2013 tarihinde 103 davetiyesinin tebliğ edildiği, akabinde aynı taşınmaza 14.02.2014 tarihinde tekrar haciz uygulandığı ve bu işleme ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ yapılmadığı, 15.02.2016 tarihinde kıymet takdiri yapıldığı ve borçlunun 19.02.2016 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu görülmektedir....
Borçlunun üçüncü kişi nezdindeki alacakları taşınır niteliğinde olduğundan, takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı, İİK'nun 78. ve müteakip maddeleri gereğince üçüncü kişiye yazılacak bir haciz yazısı ile haciz konulmasını isteyebileceği gibi, üçüncü kişiye İİK'nun 89. maddesine göre haciz ihbarı gönderilmek suretiyle de haczini talep edebilir. Borçlunun, üçüncü kişi nezdinde ileride doğması muhtemel alacaklarının haczi ise ancak İİK'nun 78. maddesi kapsamında gönderilecek haciz yazısı ile mümkündür. Her iki hal, İİK'nun farklı maddelerinde düzenlenmiş olup, hüküm ve sonuçları birbirinden farklıdır. İİK’nun 78. maddesi gereği, 3. kişiye doğrudan haciz müzekkeresi gönderilmek suretiyle borçluya ait hak ve alacaklar üzerine haciz konulması halinde, 3. kişi tarafından yapılması gereken, borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapmak, yok ise haczedilecek hak ve alacak bulunmadığını icra dairesine bildirmektir....
Anılan sürelerin geçirilmesi halinde alacaklının "haciz isteme hakkı" düşer. Alacaklı, yeniden haciz isteyebilmek için yenileme talebinde bulunmalı ve bu talep borçluya tebliğ edilmelidir. İlâma dayalı olmayan takiplerde, yenileme talebi üzerine harç alınır (md.78/5). Somut olayda borçlu hakkında genel haciz yoluyla takip yapıldığı, örnek 7 nolu ödeme emrinin 02.01.2010 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, alacaklının 13.01.2010 tarihinde haciz talep ettiği ve borçlunun taşınmazına 21.01.2010 tarihinde haciz konulduğu, borçlunun ödeme emrine ilişkin usulsüz tebliğ şikayeti üzerine,... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/144 E- 714 K. sayılı ilâmı ile ödeme emrinin borçluya tebliğ tarihinin 02.05.2010 tarihi olarak tespitine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, icra dosyasının 15.4.2010 tarihinde harçsız olarak yenilendiği görülmektedir....
Ankara 31.İcra Müdürlüğünün 2011/5386 sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı borçlu hakkında davalı banka tarafından genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlu adına kayıtlı Ankara İli, Akyurt İlçesi, Kazayağı Mah, 3968 Ada, 8 parselde (eski 1735) kayıtlı taşınmaza 22/12/2014 tarih ve 7231 yevmiye numarası ile haciz şerhi konduğu, taşınmazın haczine yönelik İİK 103 davetiyesinin davacı T1 02/02/2015 tarihinde bizzat, 01/10/2015 tarihinde eşine tebliğ edildiği, taşınmaza ilişkin kıymet takdirinin ise bizzat borçluya 14/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK.nun 82/1- 12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesi gereğince yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Buna göre süre, şikayete konu hacze ilişkin olarak borçluya tebligat yapılmışsa, tebliğ tarihinden, aksi halde haczi öğrenme tarihinden başlayacaktır. Buna göre mahkemenin süre yönünden değerlendirmesi yerinde görülmüştür....
Aile Mahkemesi 2017/512 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı ve davanın kabulle sonuçlandığı, aile konutu şerhi bulunan taşınmazın hukuken haczedilemeyeceği, üçüncü kişinin iyi niyetli olup olmamasının sonuca etkili olmadığı şikayeti ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; aile konutunun haczedilemeyeceği hususunda bir madde olmadığı, haciz konulan taşınmazın üzerinde aile konutu şerhi olup olmadığını bilmelerinin mümkün olmadığı, kabul anlamına gelmemekle birlikte taşınmazın aile konutu olup olmadığının ancak kolluk araştırması, mahallinde keşif, bilirkişi icelemesi vb. inceleme yapılarak yargılama neticesinde anlaşılabileceği iddiaları ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
Davacı vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili adına kayıtlı İzmir ili Kiraz ilçesi Doğancılar mahallesi 183 ada 32 parsel sayılı taşınmazın üzerine haciz konulduğunu, müvekkiline çıkartılan 22 örnek ödeme emri ve kıymet takdir tutanağının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, bu nedenle de müvekkilinin hacizlerden haberdar olmadığını, müvekkilinin haczi öğrenir öğrenmez yasal süresinde haczedilmezlik davası açtığını, dava konusu taşınmazın müvekkilinin kendisi ve ailesinin geçimini sağladığı zirai arazi olduğunu, başka da gelirinin bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, İİK'nun 82/1- 4 maddesi uyarınca açılmış haczedilmezlik şikayeti davasıdır. Haczedilmezlik iddiası ile haczin kaldırılması talebi hukuki mahiyeti itibariyle şikayet olmakla 7 günlük süreye tabidir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tebligatların usulüne uygun yapıldığını, davacı T1 89/1 haciz ihbarnamesinin 07/12/2015 tarihinde adı geçen davacının oğluna tebliğ edildiğini, aynı adrese çıkarılan 89/2 haciz ihbarnamesi tebligatının bila tebliğ iade edilmesi üzerine T.K'nın 21/2. maddesine göre tebligat yapıldığını, 89/3 haciz ihbarnamesinin de aynı usulle tebliğ edildiğini, davacı T2 adına çıkartılan 89/1 haciz ihbarnamesinin bila tebliğ iade edildiğini, T.K'nın 21/2 maddesine göre tebligat yapıldığını, bu kişi adına çıkartılan 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin de aynı usulle tebliğ edildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla usulsüz tebligat şikayeti kabul edilse dahi davacıların bildirdikleri öğrenme tarihine göre haciz ihbarnamelerine itirazlarının bulunmadığını bildirerek, davanın reddine, % 20'den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet KARAR Alacaklı tarafından ilk takip kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılmış olup devamında buna bağlı olarak yapılan her türlü itiraz ve şikayeti inceleme görevi 12. Hukuk Dairesine aittir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı ........ Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 23.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....