WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/99 Esas sayılı dosyasında müvekkilinin borçludan satın aldığı İzmir İli, Karşıyaka İlçesi, Alaybey Mahallesi, 221 ada 198 parsel 5 nolu bağımsız bölümün davalıların üzerine kayıtlı olması şartıyla ihtiyaten haciz konulmasına karar verildiğini, müvekkilinin söz konusu taşınmazı başkasına satması nedeniyle alacaklının davasına nakden tazmin olarak devam ettiğini ve müvekkili hakkında 04/04/2022 tarihli ara karar ile 56.378,68 TL'lik borç ile sınırlı olmak kaydıyla ihtiyati haciz kararına hükmedildiğini, ihtiyati haciz kararını alan alacaklının infazını kanuna aykırı şekilde yaptırdığını ve taşkın haciz uygulandığını, ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin İİK'nın 257. maddesine göre ihtiyati haciz kararı verdiğini kararında açıkça belirttiğini, verilen ihtiyati haciz kararının icrası için yeni bir icra dosyası ile talepte bulunulması gerekirken, alacaklının borçluya karşı başlattığı takip dosyası üzerinden ihtiyati haciz kararının uygulanmasını istediğini,...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, takipte taraf olmayan üçüncü kişi ... kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine karşı 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 34. maddesindeki hüküm gereği idarece alınan teminatların haczedilemeyeceğini belirterek, borçlunun teminatları üzerine konulan haczin kaldırılması ve haciz ihbarnamesinin iptaline karar verilmesini istediği mahkemece şikayetin kabul edilerek teminat üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir....

    karşı üçüncü kişi sayılamayacakları için kendilerine İİK.nun 89. maddesine göre haciz ihbarnamesi gönderilemez....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince şikayet konusu haciz yargılama aşamasında kalktığından şikayetin konusuz kaldığı kabul edilerek şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de kararın gerekçesinin hukuka aykırı olduğunu, meskeniyet şikayeti borçluya tanınmış bir hak olup, borçlu T5 tarafından meskeniyet şikayetinde bulunulmadığını, borçlunun eşinin meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı olmadığından şikayetin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, borçlunun borcu ödemek yerine ihtiyati haciz başvurusu yapılmak üzere 13/10/2021 tarihnide kötü niyetle mahcuz taşınmaza aile konutu şerhi konulduğunu, aynı evde yaşayıp herşeyden haberi olan eşine meskeniyet şikayeti başvurusu yaptırdığını beyanla, ilk derece mahkemesince verilen kararın 1 numaralı fıkrasının kaldırılarak ortadan kaldırılmasına, kararın, "takipte taraf olmayan borçlunun eşi davacının şikayetinin aktif husumet yokluğu...

      İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/ 459 – 916 E.K. sayılı kararı ile bozmaya uyularak usulsüz tebligat şikayeti yönünden yapılan inceleme sonucunda tebliğ tarihinin 22/10/2010 olarak düzeltildiği, buna göre zamanaşımı itirazının 5 günlük sürede yapılmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği, bu kararın temyiz ve karar düzeltme aşamalarından geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır. İİK'nun 58/3 ve 61/1. maddelerine aykırılık nedeniyle ödeme emrine yönelik şikayet aynı kanunun 16/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliği üzerine yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekir. Somut olayda borçlunun mahkemeye ilk şikayeti üzerine ödeme emri tebliğ tarihi 22/10/2010 olarak düzeltildiğine göre, borçlunun o yargılamada karar verilmediği iddiası ile mahkemeye aynı konulu şikayeti, kesinleşen mahkeme kararı ile düzeltilen tebliğ tarihine göre İİK. nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal süreden sonradır....

        İcra müdürlüğü alacaklının talebi ile borçluya ait malvarlığı üzerine haciz koymak zorundadır. Ancak borçlu haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurabilir. Bu konuda ispat yükü ise borçluya düşmektedir. Bir diğer anlatımla haczedilen paraların vergi, resim, harç geliri olduğunu ya da fiilen kamu hizmetinde kullanıldığını borçlu belediye ispatlamalıdır(Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 11/06/2015 tarih, 2015/6448 esas ve 2015/16372 karar sayılı ilamı). Somut olayda; şikayet eden alacaklı olup, alacaklı tarafından takip dosyasında borçlu belediyenin Vakıflar Bankasındaki havuz hesaplarına haciz müzekkeresine şerh aranmaksazın haciz konulması için haciz müzekkeresi yazılması talep edilmiş, İcra Müdürlüğü Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü yazısını gerekçe göstererek 5393 Sayılı Kanunun 15/son maddesine göre şerh aranmadan havuz hesaplarına haciz konulması talebini reddetmiş, alacaklı tarafından bu işlem şikayet edilmiştir....

        2008 yılından bu güne kadar davacı hakkında birçok haciz işlemi yapılmış olmasına rağmen davacının üzerine kayıtlı taşınmazların satışa çıkarılacağı anlaşınca hukuka aykırı huzurdaki şikayeti yaptığını, yeni öğrenme gerekçesi ile süresiz şikayeti korumasından yararlanamayacağını, icra müdürlüğüne teslim edilmeyen malların satışı mümkün olmadığından menkul haczin düştüğüne yönelik iddianın kabulünün mümkün olmadığını, taşkın hacze yönelik itirazların da yersiz olduğunu beyanla, şikayetin reddine, davacının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir....

        İcra Mahkemesince, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonrasında, üçüncü kişilerdeki malların haciz biçiminin İİK 89'ncu maddede hükme bağlandığı, anılan yasa hükümlerinin uygulanmasından vazgeçilerek haciz ihbarnamesi göndermek yerine müzekkere ile alacak üzerine haciz konmasının aynı yasanın 88.mad düzenlenen menkul haczi mahiyetinde olduğu, haciz müzekkeresi ile ancak mevcut mal hak ya da alacak üzerinde haciz konulabilecekken 3.kişinin itirazına ilişkin düzenleme yapılmadığı,Vergi Dairesindeki alacağın 23.03.2010 tarihinde doğduğu belirtildiğinden bu tarihten önce gönderilen haciz yazılarının hüküm ifade etmediği, bu tarihten sonra gönderilen haciz yazılarının dikkate alınması gerektiği, bu bakımdan yapılan şikayetlerin sübuta ermediği gerekçesiyle, şikayetlerin reddine karar verilmiştir. Kararı, Şikayetçi ... vekili temyiz etmiştir....

          Hüküm alacaklı vekilince icra dosyasında borçlunun banka hesaplarına haciz konulmadığından, verilen haczin kaldırılması kararının doğru olmadığı gerekçesiyle temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK.nun 26 maddesi uyarınca hakim, tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka şeye karar veremez. Somut olayda; borçlunun şikayeti .... Toplu Yapı Yönetim ve İşletme ....'ye gönderilen haciz ihbarnamesine yöneliktir. Şikayete konu icra takip dosyasında borçlunun banka hesapları üzerine haciz konulmadığı, Hedef Kentsel Toplu Yapı Yönetim ve İşletme Hizmetleri.... 1. haciz ihbarnamesinin gönderildiği görülmektedir. Mahkemece; 6100 sayılı HMK.nun 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesi de gözardı edilerek şikayete konu edilmeyen ve haciz konulmayan borçluya ait Şekerbank hesap dökümleri incelenerek yazılı gerekçe ile haczin iptaline karar verilmesi doğru değildir....

            Dava, haksız haciz nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz olunmuştur. Dosya kapsamından, davacı ile davalı ve dava dışı kişiler arasında taşınmaz satış sözleşmesinin yapıldığı; davalının, taşınmazın kendisine teslim edilmemesi gerekçesiyle ve ecrimisil bedeli olarak davacı ile dava dışı kişiler hakkında takip yaptığı; ödeme emrinin, davacının oturmadığı bir adrese tebliğ edilerek kesinleştirildiği; ancak, davacının şikayeti üzerine icra tetkik mercii tarafından tebliğin usulsüz olduğunun belirlendiği; bu arada, dava konusu haciz işlemlerinin gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Dava, haksız haciz iddiasına dayanmaktadır. Haciz isteminin dayanağının bir hak veya alacak olması ve haciz tarihinde de mevcut bulunması gerekir. Aksi halde, haksız bir haciz ve buna bağlı olarak da sorumluluk söz konusudur. Eylem ile zararlı sonuç arasında uygun nedensellik bağının bulunması gerek ve yeterlidir....

              UYAP Entegrasyonu