WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık, meskeniyet şikayetine ilişkindir. Takip dosyası incelendiğinde; alacaklı tarafından borçlu T1 hakkında ilamsız takip başlatıldığı ve takibin kesinleştiği, Karabük ili Merkez ilçesi Yeşil Mah. 433 Ada 3 Parsel sayılı taşınmaza 01.10.2018 tarihinde T1 hissesi üzerine haciz konulduğu, taşınmazın muris Sadık Kapanşahin adına kayıtlı olduğu, taşınmazın haczine ilişkin 103 davetiyesinin 13/02/2019 tarihinde şikayetçi borçlu T1'in bizzat kendisine tebliğ edildiği, davanın ise 25.02.3019 tarihinde açıldığı görülmüştür. İİK'nın 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı sadece tapu maliki borçluya aittir. İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar....

İİK.nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendinde yer alan haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda; meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın haczedildiği, haczin borçlu vekiline 103 davetiyesi ile 20/01/2020 tarihinde avukat Fatma Aygören'e tebliğ edildiği, borçlu vekili Fatma Aygören 103 davetiyesi ile kıymet takdiri raporunun borçluya asile tebliğini 22/01/2020 tarihli dilekçesinde beyan etmiş ise de, avukat Fatma Aygören tarafından tebliğ evrakı 20/01/2020 tarihinde alındığından ve bu tarihte avukat Fatma Aygören'in vekillikten istifası söz konusu olmadığı gibi, borçlunun 11/02/2020 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet de İİK 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacıların murisleri Sıddıka Pehlivan'dan kendilerine intikal eden ipotek konusu Aydın İli Yenipazar İlçesi 1941 Ada 14 Parsel sayılı taşınmazda murisin sağlığında ve ölümünden sonra mesken ihtiyaçlarını karşıladıklarını, murisin ölümünden sonra da ihtiyaç nedeniyle bu taşınmazı kullandıklarını ve meskeniyet iddiasında bulunduklarını iddia ettiklerini, İzmir 21. İcra Müdürlüğü'nün 2021/10523 E. Sayılı dosyası ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip olup, dava konusu üzerinde meskeniyet iddiası ileri sürülen taşınmazın ipotekli olduğunu, İİK 82....

İcra Müdürlüğünün 2021/1428 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacının aynı takipte açtığı takibin iptali davasında vekili varken aynı takip dosyasından çıkartılan 103 davetiyesinin asile tebliğ edilmesi usulsüz olduğundan 103 davetiyesi tebliğ usulsüzlüğünün kabulüne, meskeniyet şikayetine konu taşınmazın tapu kaydında QNB Finansbank lehine doğmuş ve doğacak bütün borçların teminatı olarak ipotek tesis edildiğinden meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, kullanılan kredinin konut kredisi olması sebebiyle ipoteğin zorunlu ipoteklerden olduğu, meskeniyet şikayetine engel olmadığı belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, davacı borçlu tarafından açılan meskeniyet şikayetine ilişkindir....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde, eşinin borcu nedeniyle haczedilen ve tapu kaydında hacizden önce konulmuş olan aile konutu şerhi bulunan taşınmaz üzerindeki haczin meskeniyet iddiasına dayanmak suretiyle kaldırılmasını istemiştir. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunun 12/12/2019 tarihli 2016/10454 sayılı kararında, "taşınmazın üzerine konulan hacizden doğrudan etkilenecek başvurucunun aile konutuna ilişkin güvencelerden yararlanarak meskeniyet iddiasıyla dava açabileceği, dolayısıyla mahkemenin dava ehliyetine ilişkin daraltıcı yorumunun Anayasanın 20. ve 41. maddelerindeki güvencelere uygun olmadığı, Anayasanın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine" karar verilmiştir....

O halde mahkemece; öncelikle davacı tarafın her bir takip dosyasına ilişkin meskeniyet şikayetinin ayrı ayrı süresinde olup olmadığı ve davacıların yine her bir şikayet için aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra takip dosyalarının içeriğine ve şikayete konu hacizlerin kapsamına göre davacı tarafın her bir takip dosyasına yönelik meskeniyet şikayeti hakkında HMK 297/2 maddesi gereği ayrı ayrı hüküm kurulması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla davalının istinaf başvurusunun, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin, kabulü ile HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalının istinaf başvurusunun, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile HMK'nın 353/1- a/6 maddesi gereğince İzmir 1....

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, müvekkilinin takibin tarafı olmadığından bahisle meskeniyet iddiasını ileri süremeyeceğini ve üçüncü kişinin meskeniyet iddiasında bulunamayacağını peşinen söylemenin hatalı olduğunu, söz konusu evin üçüncü kişi açısından haline münasip olması halinde, kanunun açık hükmü gereğince üçüncü kişilerin haczedilmezliği ileri sürebileceğini, şikayet yoluna kural olarak, hukuki menfaati olan herkesin başvurabileceğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12 maddesine dayalı meskeniyet şikayetine ilişkindir....

Maddesi uyarınca; hukuki nitelendirme hakime ait olup, davacılar davalarını ihalenin feshi davası olarak açmışlarsa da, dava dilekçesinin içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde başvurunun meskeniyet şikayeti ve satış ilanına iptali talebi olarak nitelendirilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu konuda şikayet hakkı bulunmamaktadır. Somut olayda şikayetçi T1 yukarıda değinilen yasal düzenleme ve açıklamalar uyarınca icra takibinde "borçlu" sıfatını taşımaması nedeniyle meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı açıktır. Bu durumda, mahkemece, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup, HMK'nun 355. maddesi uyarınca resen yapılan inceleme sonucunda kararda kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; İstanbul 5....

Mahkemece; Meskeniyet şikayetinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, yönelik karar verildiği görülmüştür....

UYAP Entegrasyonu