Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

mümkün olmadığını, davacının usulüne uygun satış ilanı ve kıymet takdir raporunun tebliği sonucu ihaleden ve rapordan haberdar olduğunu , davacı tarafın ihalenin yapılmasını bekleyerek satış ilanına ve bilirkişi raporuna yönelik tebliğlere itiraz ileri sürmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, taşınmazın satışının Türkiye genelinde dağıtımı yapılan tirajı 50,000 üstü gazetede ilanen duyurulduğunu ve belediye divanhanesine de asıldığını, satış ilanı ile ilgili itirazların kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafın meskeniyet şikayetinin de kabulünün mümkün olmadığını, kıymet takdiri raporunun 02/05/2019 tarihinde davacı tarafa tebliğ edilmiş olduğunu, söz konusu taşınmazın mesken olduğunu, üzerinde ipoteğin mevcut olduğunu beyan ederek, davacı tarafın istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı Cansu İnaner'in meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayetinin usulden reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekilinin 18/03/2022 tarihli süre tutum dilekçesinde, gerekçeli kararın tebliğinden sonra gerekçeli istinaf dilekçesini sunacağını bildirdiği, gerekçeli kararın adı geçen vekile 16/04/2022 tarihinde tebliğine rağmen gerekçeli istinaf dilekçesinin verilmediği anlaşılmıştır. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Nazilli İcra Müdürlüğünün 2020/4700 Esas sayılı dosyası ile takip borçlular Ali İhsan İnaner ve Sercan İnaner aleyhine yapılmış ve bu takip kapsamında borçlu Ali İhsan İnaner adına kayıtlı taşınmazların kaydına haciz şerhleri konulmuştur. Açılan davada Aydın İli, Nazilli İlçesi, İsabeyli Mah., 4356 Parsel sayılı ve aynı yer 3833 Parsel, A1 Blok, 2....

İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/203 esas sayılı dosyasında meskeniyet şikayetinde bulunduklarını belirterek ihalenin feshini istemişse de, meskeniyet şikayeti ile ilgili davada verilmiş takibin durdurulmasına yönelik bir tedbir kararı bulunmadığı, mahkemenin de davayı süreden reddettiği, dosyanın istinaf aşamasında olduğu, Dairemizin 2021/1860 Esas sırasına kaydedildiği, taşınmazın kesinleşen kıymet takdir raporunda belirlenen muhammen bedeli üzerinden satıldığı, bu nedenle mahkemece verilen davanın reddine ve para cezası verilmesine yer olmadığına yönelik karar yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

İlk derece mahkemesi tarafından; dosya kapsamından meskenin davacı tarafın haline münasip evi olduğu anlaşıldığı ve bu doğrultuda haline münasip evi üzerine konulan haciz işleminin kaldırılması talebinin yerinde olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın davacının haline münasip evi olduğunun tespitine, taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip niteliğinde olduğunu ve ipoteğin konut finansmanının teminatı olduğunu, bu nedenlerle meskeniyet şikayetinin yerinde olmadığını, davacının eşine ait evlerinin olduğunu ve meskeniyet iddiasında bulunabilmek için dava konusu evi kullandıklarını, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, İİK.'nun 82/12.maddesine dayalı olarak yapılan meskeniyet iddiası, haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir....

gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, haciz düşmüş olmakla meskeniyet şikayeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, haczedilen taşınır ve taşınmazların değerleri belli olmadığı için taşkın haciz iddiası değerlendirilemeyeceğinden davacının diğer taleplerinin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/982 KARAR NO : 2019/1088 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KARACABEY İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2018 NUMARASI : 2016/111 ESAS 2018/16 KARAR DAVA KONUSU : Kıymet Takdirine İtiraz KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü....

Somut olayda borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına, 28.04.2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, İİK.nun 103.maddesi uyarınca bu haciz borçluya bildirilmediği, kıymet takdirine yönelik keşfinde 05.06.2014 tarihinde borçlunun yokluğunda yapıldığı, kıymet takdir tutanağında “Hazirun borçlunun eşi imzadan imtina etti" ibaresinin yazılı olduğu, ancak 103 ihbarnamesi yerine geçmek üzere kıymet takdir tutanağının bir örneğinin borçlunun eşine tebliğ edildiğine dair bir beyanın bulunmadığı görülmektedir. Borçlunun eşinin huzurunda yapılan haciz, borçlunun o tarihte hacze ıttıla kesbettiğine karine teşkil etmez. O halde mahkemece, işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken borçlunun hazır olmadığı keşif tarihi, haciz tarihi ıttılaya esas alınarak istemin süreden reddi isabetsizdir....

    Sayılı kararında: ''İİK.nun 128/a maddesine göre, ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurarak düzenlenen raporun gerçeği yansıtmadığını ileri sürebilirler. Yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep edemezler. Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir.'' Somut olayda da davacı kıymet takdir raporunun usulüne uygun yapılmadığından bahisle fesih talebinde bulunmuş olsa da satış ilanı şikayet edene usulüne uygun şekilde yapılmış ve satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede itiraz edilmemiştir. İİK m. 363/4 ve 364/3'e göre istinaf veya temyiz satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz....

    Bülent Şeker' e15/12/2020 tarihinde UETS yolu ile tebliğ edildiği, borçlu vekilinin İcra Müdürlüğü' ne başvurduğu ve yetki belgesi ile dosyayı takip ettiği, asil vekil hakkında 1 yıl süre ile meslekten men kararı tesis edildiği, hak kaybı olmaması açısından asile tebliğ yapılması gerektiği beyanı üzerine alacaklı vekilince asile tebliğ talep edilerek bu kez borçlu asile kıymet takdirinin 08/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun icra mahkemesine başvurarak 19/01/2021 tarihinde kıymet takdirine itiraz davası açtığı, borçlunun 16/10/2020 tarih ve 8296 yevmiyeli hacze ilişkin 04/03/2021 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır....

    İİK'nun 82/1- 12 maddesi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda, davacının meskeniyet iddiasında bulunduğu Tekirdağ İli, Hayrabolu İlçesi, İlyas Mahallesi, 262 Ada 11 Parselde kayıtlı arsa vasfında bulunan üzerinde eski kagir ev bulunan ve kendisinin yaşadığı 49 m2 lik zemin katta bulunan meskene haciz şerhi konulduğu, taşınmaz için kıymet takdiri yapılarak kıymet takdiri raporunun davacıya 18/03/2022 tarihinde tebliğ edildiği, işbu davanın ise huzurda 30/03/2022 ikame edildiği görülmüştür. İİK'nın 16. maddesi gereği kanuna muhalif ya da hadiseye uygun olmayan icra memur işlemi şikayeti için süreler öğrenme tarihinden itibaren başlamak üzere 7 gündür....

    UYAP Entegrasyonu