Davacı istinaf başvurusunda özetle; tarafına gönderilen 103 davetiyesi sonrası haline münasip evinin haczedildiğini öğrendiğini, başkaca gayrimenkulünün olmadığını, bu sebeple İİK md 82 uyarınca haczedilmezlik şikayetiyle taşınmazı üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiğini, hastalığı sebebi ile 3 gün icra dosyasının incelenemediğini, bu nedenle sürenin 03/08/2018 tarihinde sona erdiğini, davanın süresi içinde açıldığını, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık; İİK.'nun 82/12. maddesine dayalı meskeniyet iddiasına ilişkin şikayet niteliğindedir....
Somut olayda, şikayete konu hacize ilişkin olarak icra dosyasından davacı borçluya 18.03.2021 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun 03.03.2022 tarihinde maişet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmıştır. Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun meskeniyet şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır (Yargıtay 12. HD'nin 15.02.2021 tarihli, 2020/5792 E, 2021/1541K. sayılı içtihadı). Her ne kadar davacı borçlu istinaf başvurusunda 103 davetiyesinden yeni haberdar olduğunu, tebligatın usulüne uygun olmadığını ileri sürmüşse de, HMK'nun 357/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinde süresinde ileri sürülmeyen iddialar Bölge Adliye Mahkemesince değerlendirme konusu yapılamaz....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Akhisar İcra Müdürlüğünün 2017/5878 Esas sayılı dosyasından davacıya davaya konu taşınmaz haczi için 103 tebligatı yapılmadığı, başka bir öğrenme olduğu da ispatlanmadığından, davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nın 82/1- 12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi, haczin yargılama süresince de ayakta kalması gerekir. Bu nedenle, borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Ayrıca, takip dosyasının infazen kapatılması halinde de geçerli bir haczin varlığından söz edilemez....
Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise; meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için haczin dayanağını teşkil eden borcun haczedilmezlik iddiasına konu edilen evin bedelinden doğmamış olması koşul olarak düzenlenmiştir. Borcun bu eşya yani evin bedelinden doğması halinde bu madde uygulanmaz ve bu sebepten haczedilmezlik şikayeti ileri sürülemez. Somut olayda alacaklı tarafından icra takibine dayanak yapılan Ankara 1....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İzmir 23.İcra Müdürlüğünün 2020/4410 E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, takibin kesinleşmesi üzerine, borçlu adına kayıtlı İzmir İli, Torbalı İlçesi, Torbalı Mah., Çamurluk Mevkii 921/1 ada, 1 nolu mesken ile İzmir İli, Torbalı İlçesi, Torbalı Mah., Çamurluk Mevkii 921/1 ada, D/1- 4 numaralı taşınmazların kayıtlarına 25/06/2020 tarihinde haciz konulduğu, davacı borçlunun 07/07/2020 tarihinde icra dosyasına ödeme taahhüdünde bulunduğu, 103 davetiyesinin 10/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, dava tarihi itibariyle haczin ayakta olduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda takip kapsamında davaya konu taşınmaza ilk olarak 22/08/2014 tarihinde haciz konulduğu, 1 yıllık sürede satış talebinde bulunulmadığı, 08/09/2015 tarihinde yeniden haciz konulduğu, alacaklının 31/08/2015 tarihinde satış talebinde bulunarak bir miktar avans yatırdığı, konulan ikinci hacze ilişkin 103 davetiyesinin borçluya 14/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, yapılan kıymet takdir işlemi sonrası alınan raporun borçluya 02/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacının icra mahkemesine şikayetini 02/08/2021 tarihinde yaptığı görülmektedir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Somut olayda, dava konusu taşınmazın tapu kaydına 07/02/2020 tarihinde aile konutu şerhi konulduğu, bu işleme ilişkin resmi senette "taraflarca tapu kütüğü ve elektronik ortamda kayıtların incelendiği" ibaresinin bulunduğu, kaldırılması istenen haczin 26/02/2019 tarihinde tapu siciline işlenmesi nedeniyle, aile konutu şerhi işlenmesi sırasında bu haczin kayıtlarda mevcut olduğu, davacının hacizden en geç bu tarihte haberdar olduğu anlaşılmaktadır....
Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup, iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Somut olayda, borçlu ...’ın haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan sonra öldüğü dosyada mübrez nüfus kayıt örneğinden anlaşılmaktadır. Mirasçılarının kendisi ve ailesinin ihtiyacı nedeniyle bu yargılamaya devam etmesi olanaklı değildir. O halde, mahkemece şikayetçi borçlunun ölümü nedeniyle meskeniyet iddiasının dayanağı kalmadığından istemin vefat eden borçlu yönünden reddi gerekirken karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlulardan ...'ın temyiz isteminin kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesini tekrar ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın yasal 7 günlük süresinde açılmadığını, dava konusu taşınmazın icra müdürlüğünce fiili kıymet takdirinin 28/01/2020 tarihinde yapıldığını, davacının hacizden bu tarihte haberdar olduğu halde süresinde dava açmadığını, taşınmaz üzerinde zorunlu olmayan ipotek tesis edildiğini, mahkemece buna yönelik itirazlarının değerlendirilmediğini, taşınmazı üzerine serbest olarak ipotek tesis ettiren davacının haczedilmezlik şikayetinden feragat etmiş sayıldığını, ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunun da yeterli ve elverişli olmadığını, tüm bu nedenlerle kararın kaldırılarak şikayetin usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, İİK'nın 82/1- 12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki İİK md.82/1-12 gereği meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti sebebiyle yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Şikayetçi borçlu vekili isteminde özetle; şikayete konu haczedilen taşınmazın şikayetçi borçlunun ailesinin mesken olarak kullanmakta olduğu konut olduğunu belirterek meskeniyet şikayetlerinin kabulüne, taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....