Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı- alacaklı İcra ve İflas Kanununun 121'inci maddesine dayalı ortaklığın giderilmesi davasını 06.08.2014 tarihinde açmış olup, yargılama sırasında Konya İcra Hukuk Mahkemesinin 05/03/2015 tarihli 2014/593 E. ve 2014/715 K. sayılı ilamıyla haczedilemezlik şikayetinin (meskeniyet iddiası) kabulüne, haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Ortaklığın giderilmesi davasının açıldığı tarihte taşınmaz üzerinde meskeniyet iddiası bulunmadığından, dava açma tarihinde dava açmakta haklı olan davacının yargılama giderlerinden sorumlu tutulması doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün üçüncü ve dördüncü bentlerinin hüküm fıkrasından çıkartılarak "kendilerini vekille temsil ettiren davalılar ..., ..., ..., ... ve ... lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına" yazılarak HUMK’nın 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzelterek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

    Hukuk Dairesinin 03.07.2018 tarih 2016/129 esas 2018/3933 sayılı kararında ise meskeniyet iddiası ile ilgili temyiz yoluna başvurulup başvurulmadığı bilinmediği gibi bahsi ilgili Yargıtay kararında meskeniyet iddiasının reddine karar verildiğini, oysa ki olayda borçlu tarafından açılan meskeniyet iddiasının kısmen kabulüne karar verildiğini ve taşınmazın değerinden 250.000,00 TL'nin borçlunun haline münasip ev alabilmesi için ayrılmasına karar verildiğini, meskeniyet iddiası ile ilgili verilen kararın henüz kesinleşmediğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, taşınmazın satış talebinin reddine ilişkin müdürlük kararının kaldırılması talebine ilişkindir. Adana 3....

    İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı olmadığından davacının meskeniyete dayalı şikayetin reddine karar vermek gerekmiştir. İİK'nun 149/1 maddesi ve aynı kanunun 34. maddesi hükmü gereğince ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin ilamlı takipte ilamların icrasına ilişkin hükümler uygulanacağından alacaklı icra takibini Türkiye dahilindeki herhangi bir icra dairesinde başlatabilir. Bu nedenlerle yetkiye itirazın da reddine " dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul 10. İcra Müdürlüğü'nün 2019/3614 Esas sayılı icra dosyası için yaptığı yetki itirazı her ne kadar İstanbul 18....

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/521 E. sayılı dosyası ile meskeniyet iddiasında bulunduğunu, dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, daha öncesinde diğer ortağın borcu yönünden yapılan takipte icra mahkemesince meskeniyet iddiasınında kabul edildiğini, bu nedenle söz konusu dosyanın neticesi beklenmeksizin davanın kabulüne karar verilmesinin usule aykırı olduğunu belirtmiştir. Borçlu mirasçının, alacaklısı tarafından ortaklığın giderilmesi davası açılabilmesi için, öncelikle, borçlu mirasçının, elbirliği mülkiyeti ile ortak olduğu taşınmazda, hissesine düşecek kısım üzerine haciz konulması, İİK'nun 121. maddesi gereğincede ortaklığın giderilmesi hususunda icra mahkemesince yetki verilmiş olması şarttır....

      İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan Mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan Adlî Yargı İlk Derece Hukuk Mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -KARAR- Dava, meskeniyet iddiası nedeniyle gayrimenkul kaydına konulan haczin kaldırılması talebine ilişkindir. İzmir 4....

        İcra Müdürlüğü'nün 2017/1270 E. sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun yetkiye itirazı üzerine Aksaray İcra Hukuk Mahkemesi'nin 24.04.2017 tarihli, 2017/158 E, 2017/137 K. Sayılı kararıyla yetki itirazının kabulüne ve talep halinde dosyanın yetkili Uşak İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine hükmedildiği, alacaklının 12.06.2017 tarihinde dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesini talep ettiği, dosyanın yetkili Uşak İcra Müdürlüğü'ne gönderildiği ve 2017/15270 Esasına kaydedildiği, örnek 10 ödeme emrinin borçluya 03.05.2018 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, meskeniyet iddiasına dayalı şikayete konu taşınmaz hissesinin 27.06.2018 tarihinde haczedildiği, 103 davetiyesinin 15.08.2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun yasal 7 günlük süre içerisinde 19.08.2019 tarihinde meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Meskeniyet iddiası Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı ... Belediyesi'nin yetki alanı gasp edilerek Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın görev, yetki ve sorumluluk alanında olan hizmetlerin ve alanların açıkça hukuka aykırı olarak davalı şirkete devredildiği, bu itibarla yapılan ihale işlerinin kiralama sözleşmesine ilişkin yapılan ihale işlerinin iptali ve geçersizliğinin tespitine karar verilmesine ilişkin olup, davalı şirkete ihale edilen kiralama sözleşmesinin iptal ve geçersizliğinin tespiti isteğine ilişkin bulunduğuna göre. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (6.)...

          Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Birden fazla icra dosyası için tek bir dava açılabileceğini bu nedenle tefrik kararının hukuka aykırı olduğunu kaldı ki yetki itirazının davalı tarafa ait bir itiraz olup mahkemenin resen yetkisizlik kararı veremeyeceğini bu nedenle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, davacı adına kayıtlı taşınmazdaki haczin meskeniyet iddiasına istinaden kaldırılması istemine ilişkindir. İİK'nun 4. maddesi gereğince; takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasal koşulların oluşması halinde, İİK.nun 79 ve 360. maddeleri, bu husustaki yetki ile ilgili istisnaları teşkil etmektedir....

          İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, meskeniyet iddiası nedeniyle gayrimenkul kaydına konulan haczin kaldırılması talibine ilişkindir. Ordu İcra Hukuk Mahkemesi'nce, Bakırköy 12....

            Davalı/alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; dava, taşınmaza ilişkin olduğundan HMK'nın 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğunu, dava konusu taşınmaz Beylikdüzü'nde bulunduğundan yetkili mahkemenin Büyükçekmece Mahkemeleri olduğunu, kesin yetki kuralı karşısında ilk derece mahkemesince yetkisizlik kararı verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını tale etmiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Koşulların oluşması halinde İİK'nın 79 ve 360. maddeleri, bu husustaki yetki ile ilgili istisnalardır....

            UYAP Entegrasyonu