Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şikayet süresi haczin öğrenildiği 02.09.2006 tarihinden itibaren başlayacağından, borçlunun 03.10.2006 tarihli şikayeti süreden sonra olup, mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddi yerine işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir." denilmiştir. Y.12.HD.nin 2011/30963 E. 2012/15455 K.Sayılı emsal içtihadında özetle;"Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK.nun 82/12.maddesine dayalı meskeniyet iddiası nedeniyle haczin kaldırılması talebine ilişkindir. İİK.nun 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK. nun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayete konu edilen taşınmaza ilişkin kıymet takdiri işleminin 27.03.2010 tarihinde yapıldığı, kıymet takdiri sırasında borçlunun hazır olduğu ve tutanağı imzalamaktan imtina ettiği görülmektedir. İİK. nun 8/son maddesi gereğince icra tutanakları, kapsadıkları husus hakkında aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir....

Dava, İİK 82/12 maddesi kapsamında açılan haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetidir. Bu dava İİK 16/1 maddesi anlamında şikayet niteliğindedir ve ileri sürme süresi öğrenme tarihinden itibaren 7 gündür. Somut olayda davacıya hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ tarihi 21/12/2017 tarihidir. Davacının dava dilekçesinde yapılan tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin bir iddiası da bulunmadığına göre meskeniyet şikayeti için başvuru süresi 103 davetiyesinin tebliği ile başlamış durumdadır. Dava tarihi ise 18/02/2020 tarihidir. O halde dava tarihi itibarı ile meskeniyet şikayeti bakımından dava açma süresi dolmuş olup açılan dava süresinden sonradır. Nitekim mahkemece de aynı gerekçeler ile davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir. Yukarıdaki açıklama çerçevesinde istinaf istemine konu kararın yerinde olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Aydın 1....

ile TK'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin haberdar olunan 04/06/2021 tarihi olarak tespitine ve düzeltilmesine ilişkin kararda bir isabetsizlik bulunmamasına, birleşen 2021/161 Esas sayılı dosya yönünden yapılan incelemede Nazilli İcra Müdürlüğü'nün 2020/1992 Esas sayılı dosyasının 7 örnek ilamsız icra takibine ilişkin olduğu, usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilmiş ve tespit edilerek 04/06/2021 tarihi olarak düzeltilen ödeme emri tebligatı üzerine borçlunun yasal süresi içinde 09/06/2021 tarihinde borca ve takibe itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, kesinleşmeyen takipte haciz kalkmakla meskeniyet iddiasına dayalı davanın konusuz kaldığına ilişkin kararda bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına, Nazilli İcra Müdürlüğü'nün 2020/4485 Esas sayılı takip dosyası yönünden ise, davacı borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için bizatihi meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu evde oturması gerekmediği gibi,...

Bölge adliye mahkemesi, birinci fıkra kapsamına girdiği hâlde reddine karar verilmemiş başvuruyu geri çevirmeyip doğrudan kesin karara bağlar hükmü nazara alınarak yapılan değerlendirmede; Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi istenilen kararının niteliği (...taşkın haciz...) itibariyle istinaf yoluna başvurulabilecek kararlardan olmadığı anlaşıldığından ( her ne kadar yargılama safahatinde davacı tarafça ıslah dilekçesi sunulmuş ise de, ilk derece mahkemesince şikayet müessesesinin ıslaha elverişli olmadığı gerekçesiyle davaya taşkın haciz şikayeti olarak devam edildiğinden bu yönde yapılan istinaf incelemesi sonucu ) davacının taşkın haciz şikayeti ile ilgili verilen karara yönelik istinaf başvuru dilekçesinin İİK'nun 363, 365/son HMK'nun 352/1- b maddeleri gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir. b-Davacının, dava dilekçesinde talep konusu olmayan, sonradan ıslah yoluyla ileri sürdüğü talep yönünden yapılan değerlendirmede: Davacı taraf, davasını taşkın haciz şikayeti olarak...

İcra Müdürlüğü'nün 2018/12486 E. sayılı dosyasında 24/12/2018 tarihinde infaz edildiğini, ihtiyati haciz tebliği ile kesin hacze dönüştüğü halde davacının yine süresi içinde meskeniyet iddiasında bulunmadığını, taşınmazın tapu kaydı üzerine 29/07/2020 tarihinde ikinci haciz konduğunu, birinci haciz düşmediğinden ikinci hacizden sonra meskeniyet iddiası için yeni bir itiraz süresi başlamayacağını, davalı tarafından yapılan ödemeler ile inşa edilmiş davaya konu binalar için davacının meskeniyet iddiasında bulunamayacağını, taşınmaz içindeki yapıların İmar Kanunu'nun 32. maddesine göre mühürlendiğini, davacıya idari para cezası tahakkuk ettirildiğini ve binaların yıkımına karar verildiğini, yapı kayıt belgesinin de iptal edildiğini, ekonomik değeri olmayan, yıkıma tabi bir taşınmaz için satışa esas olmak üzere kıymet takdiri yapılmayacağını ve bu yapı için meskeniyet iddiasında bulunulamayacağını, davacının icra dosyasından yaptığı sorgusundaki adresinin 15/09/2020 tarihi itibariyle "Acıbadem...

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı Hayat Varlık Yönetim Anonim Şirketi tarafından Ayvalık İcra Dairesinin 2019/6415 Esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında icra takibi başlattığını, 12.07.2019 tarihinde müvekkiline ait tapuda Balıkesir ili Ayvalık ilçesi Altınova Mahallesi 598 ada 5 parselde yer alan taşınmaza haciz konulduğunu, müvekkilinin anılan taşınmaza haciz konulduğu tarafına gönderilen 03/12/2019 tarihli 103 davetiye kağıdı ile öğrendiğini, kanuna açıkça aykırı olan haciz için gerekli şartlar oluşmadığından süresi içerisinde itiraz ettiklerini, müvekkilinin ailesi ile birlikte yaşadığını, başka bir taşınmazının bulunmadığını, anılan taşınmaza daha önceden haciz konulduğunu müvekkilinin meskeniyet iddiası neticesinde mahkemenin 2010/251 Esas 2011/148 karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazı İİK 82.maddesinde belirtilen haczi kabil olmayan mallardan olduğunu, taşınmazın müvekkilinin haline münasip evi olduğunun hüküm altına alındığını...

Davacıya ait birden fazla taşınmaz olduğu, şikayete konu taşınmazın kaydında bir çok haciz bulunduğu bu nedenle borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunmada hukuki yararının bulunmadığı iddia edilmiş ise de, borçlunun birden fazla taşınmazı bulunmasının meskeniyet şikayetine engel olmayacağı Yargıtay içtihatları ile sabittir. Diğer taraftan taşınmazın kaydında bir çok haciz bulunması da her haciz birbirinden bağımsız olduğundan meskeniyet şikayetinde bulunulmasına engel olmayıp borçlunun şikayette hukuki yararı vardır. Dava konusu taşınmazın kaydında ipotek olduğu bu nedenle borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunmasının mümkün olmadığı, ipoteğin ticari krediden kaynaklandığı iddia edilmiş ise de; taşınmazın kaydına 29/07/2016 tarih ve 11778 yevmiye numarası ile SS....

Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Borçlu, meskeniyet şikayeti ile birlikte haciz işlemi tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerse, öncelikli olarak haciz işlemi tebliğinin usulüne uygun olup olmadığının denetlenmesi, usulsüz olduğunun saptanması ve borçlunun, haczi öğrenme tarihine göre 7 gün içinde meskeniyet şikayetinde bulunduğunun anlaşılması durumunda işin esasının incelenmesi gerekir. 7 günlük şikayet süresi, hak düşürücü süre olduğundan kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece resen gözetilmelidir ( Yargıtay 12....

İcra Müdürlüğü'nün 2019/5765 esas sayılı dosyasında davacı yan aleyhine konulan hacizlerin, Manisa İli, Soma İlçesi, Turgutalp Mah. 131 Ada 11 Parsel sayılı taşınmaz hariç taşkın haciz nedeniyle kaldırılmasına" karar verilmiş, şikayet konusu müdürlük kararında, "söz konusu taşkın haciz dosyasında davacıların dava dilekçesi ile talep konusu yaptıkları taşınmazlar dikkate alınarak hacizlerin kaldırılabileceği, dava ve talep konusu olmayan mal varlığına konulan hacizlerin kaldırılamayacağı" gerekçe gösterilerek talep kısmen kabul edilmiştir....

Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için, bizatihi meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu evde oturması gerekmediği gibi, birden fazla evi var ise, istediği taşınmazla ilgili olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına engel bir yasal düzenleme de mevcut değildir. Borçlunun, daha önce bir başka takip dosyasından konulan hacze yönelik olarak şikâyette bulunması, daha sonra farklı bir dosyadan konulan haciz yönünden meskeniyet şikâyetinde bulunmasına engel olmaz. Bir başka anlatımla borçlu, birden fazla takibe uğraması durumunda, her dosya için ayrı ayrı meskeniyet şikayetinde bulunabilir. Takip dosyalarındaki tarafların aynı olması sonucu değiştirmez. O halde mahkemece, ... 3....

    UYAP Entegrasyonu