Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davacının meskeniyet şikayetinin süresinde olmadığından reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece verilen kararın yasal olmadığını, somut olayda müvekkiline 103 davetiyesinin usulen tebliğ edilmediğini, hacizden kıymet takdir raporunun tebliği ile haberdar olunduğunu, 103 davetiyesinin bizzat müvekkiline tebliğ edilmediğini, tebellüğ eden şahsın da müvekkilini haberdar etmediğini, müvekkilinin 103 davetiyesinin kendisine tebliğe çıkarıldığından haberdar olmadığından bu tebligatın usulsüz olduğunu iddia etmesinin beklenemeyeceğini, dava konusu taşınmazın müvekkilinin haline münasip meskeni olduğunu beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. Maddesine dayalı meskeniyet iddiası ile haczedilmezlik şikayetidir. İzmir 2....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, meskeniyet şikayetinde bulunarak taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını istediği, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır....

    Maddesi gereğince borçlunun haline münasip evinin haczedilemeyeceğini, icra dosyasına verdikleri 28/01/2019 tarihli dilekçe ile meskeniyet iddiasının göz önüne alınmasını talep ettiklerini, tedbiren de bu davayı açtıklarını, söyleyerek meskeniyet şikayetinin kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 103 davetiyesinin 23/01/2019 tarihinde bizzat kendisine tebliğ edildiğini, bu davetiye ve tebligata ilişkin herhangi bir usulsüzlük iddiasında bulunulmadığını, haczedilmezlik şikayetinin süresinde ileri sürülmediğini söyleyerek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; "Mahkememiz dosyası, ilgili icra dosyası ve toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi neticesinde; şikayetin konusu İİK'nun 82/1- 12 maddesi uyarınca meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetidir. Haczedilmezlik şikayeti 2004 sayılı İİK 16'ncı maddesi gereğince yedi günlük yasal süreye tabidir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, meskeniyet şikayetinde bulunarak taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını istediği, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır....

      Kat 10 nolu bağımsız bölümdeki taşınmazla ilgili meskeniyet şikayetinde bulunarak haczin kaldırılmasını talep ettiği, İlk Derece Mahkemesi’nce şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği, karara karşı davalı alacaklı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince; borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup; iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir....

      İİK’nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK’nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaza ilişkin haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa konulan her haciz yeni bir haciz olup, borçlunun yeni hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet iddiasına konu taşınmaza 09.05.2013 tarihinde konulan haciz için Mahkeme’nin .. sayılı dosyası ile ileri sürülen meskeniyet şikayetiyle ilgili verilen karar henüz kesinleşmemiş ise de, eldeki haczedilmezlik şikayeti 16/02/2016 tarihli başka bir haciz işlemine ilişkin olduğundan, derdestlikten söz edilemez. Kaldı ki, 09/05/2013 tarihli haczin düştüğü, alacaklı vekilinin yeniden haciz konulması için 16/02/2016 tarihinde talepte bulunduğu anlaşılmaktadır....

        İle "meskeniyet iddiasına yönelik haczedilmezlik şikayeti" nde bulunulduğunu, dosyanın derdest olduğunu, Çerkezköy İcra Müdürlüğü'nün 2015/1732 no'lu dosyasının takipsizlik sebebiyle düştüğünü, alacaklı tarafın talebi üzerine yenilenen dosyanın 2019/1217 no'lu yeni esasa kaydedildiğini, yeni esas üzerinden hacizli mesken üzerine 18/0382019 tarihinde yeniden haciz işlemi uygulanarak hacze yönelik taraflarında yeni bir 103 davetiyesi gönderildiğini, Çerkezköy İcra Hukuk Mahkemesi'nde "meskeniyet iddiasına yönelik haczedilmezlik şikayeti"nin derdestlik sebebiyle ret edildiğini, derdestlik itirazının hukuki dayanağının olmadığını, dosya ile görülmekte olan meskeniyet itirazlarının yenilenen 2019/1217 no'lu dosya kapsamında 15.09.2019 tarihinde uygulanan ayrı ve yeni bir hacze yönelik olduğunu ve derdestlik söz konusu olamayacağını, yargıtay içtihatlarının da aynı taşınmaz üzerine uygulanan her haczin yeni bir işlem ve borçluya yeni bir şikayet hakkının doğuracağı yönünde olduğunu, bu sebeplerle...

        iddiası ile haczedilmezlik şikayetlerinin kabulü gerektiğini, eksik inceleme neticesinde davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

        Davacı borçlu satış talebinden sonra 07/05/2015 tarihli ihaleden önce 03/02/2015 tarihinde İzmir İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/45 sayılı dosyasında meskeniyet şikayetinde bulunmuştur. Meskeniyet şikayeti sırasında satışın durdurulması talep edilmiş ise de mahkemesince 11/02/2015 tarihinde satışın durdurulması talebi reddedilmiştir. Meskeniyet şikayeti derdest iken uyuşmazlık konusu taşınmaz icra müdürlüğünce 07/05/2015 tarihinde yapılan 1. açık arttırmada pay değeri alacağa mahsuben 52.000,00 TL bedelle ihale edilmiştir. 14/05/2015 tarihinde meskeniyet şikayeti derdest olduğu halde bundan bahsedilmeden İzmir 3.İcra Hukuk Mahkemesinde ihalenin feshi davası açılmış, 2015/426 E - 2015/447 K sayılı18/06/2015 tarihli kararıyla ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmiştir. İhalenin feshi istemi reddedildikten sonra henüz kesinleşmeden davacı borçlunun meskeniyet şikayeti İzmir 2.İcra HM'nin 2015/45 E - 2015/409 K sayılı 28/07/2015 tarihli kararıyla kabul edilmiştir....

        gerçek değerinin belirlenmesini talep ettiğini, yapılan yargılama neticesinde Tire İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/60 Esas ve 2021/175 sayılı Kararı ile taşınmazın değerinin 270.000,00 TL olarak tespit edildiğini ve kararın kesinleştiğini, süresinde yapılmayan şikayet sebebiyle iş bu davanın usulden reddi gerektiğini, davacının kıymet takdirine itiraz davası sonrası açtığı iş bu dava ile haksız olarak meskeniyet iddiasında bulunduğunu, ancak davacının haczin öğrenildiği tarihten itibaren süresi içerisinde meskeniyet şikayetinde bulunmadığı gibi kıymet takdiri raporunun tebliğinde de bu şikayet yoluna başvurmadığını, ayrıca açmış olduğu kıymet takdirine itiraz davasında alınan yeni kıymet takdiri raporu sonrasında da meskeniyet iddiasının öne sürülmediğini, kaldı ki yeni bir kıymet takdirinin yapılmasının davacıya meskeniyet şikayeti hakkı tanımayacağının açık olduğunu, meskeniyet şikayeti haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süreye tabi olduğundan ve davacı bu iddiaya yönelik dava...

        UYAP Entegrasyonu