GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Ereğli İcra Müdürlüğü'nün 2017/15233 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve müvekkili adına kayıtlı bulunan Konya ili, Karapınar ilçesi, Oymalı Mah. 134, 91, 92, 233, 337, 341, 982, 993, 998 ve 1008 parselde kayıtlı bulunan taşınmazların üzerinde bulunan konutun müvekkilinin haline münasip ev niteliğinde olduğunu, bu bakımdan yapılan hacze itiraz ettiklerini, dava konusu taşınmazlar ve içindeki yapıların davacının haline münasip ev niteliğinde olduğundan, meskeniyet iddialarının kabulüne, takibin ve satış işlemlerinin tedbiren durdurulmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu durumda, her ne kadar mahkemece, istem, meskeniyet şikayeti olarak kabul edilmek suretiyle sonuca gidilmiş ise de; iddianın yukarıda özetlenen içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle başvurunun kıymet takdirine ilişkin şikayet niteliğinde olduğu açık olup, uyuşmazlığın İİK'nun 82. maddesinde yer alan meskeniyet şikayeti kurallarına göre değil, aynı Kanun'un 128/a maddesine göre çözümlenmesi gerektiği kuşkusuzdur. Mahkemece, borçlunun kıymet takdirine ilişkin şikayetinin yöntemince araştırılıp incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, HMK.'nun 26. ve 33. maddesi hükümlerine aykırılık teşkil edecek şekilde, istek dışına çıkılarak ve hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek istemin meskeniyet şikayeti olarak değerlendirilmesi suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilen 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir. Öte yandan, İİK. nun 82/12. maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası, haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığından ve meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de olmadığından, meskeniyet iddiasının dinlenmesi de mümkün değildir. O halde mahkemece, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'...
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından, borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte, borçlunun, icra mahkemesine başvurarak meskeniyet şikayetinde bulunduğu, mahkemece şikayetin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nce itirazın iptali davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verildiği, borçlu vekilinin 13.04.2015 ve 17.02.2016 tarihlerinde ihtiyati hacze itiraz ettiği, mahkemece, bu nedenle hacizden haberdar olduğu gerekçesiyle meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmişse de, borçlu vekilinin ihtiyati tedbir kararına itiraz etmesi, müvekkilinin evine konulan hacizden de haberdar olduğu sonucunu doğurmaz. Borçluya, hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ edilmediği, borçlunun, icra dosyasında herhangi bir işlem de yapmadığı görülmektedir. Borçlunun, daha önce herhangi bir nedenle haczi öğrendiği de ispatlanamadığına göre, beyan ettiği gibi kıymet takdiri raporunun tebliğ edildiği tarihe göre yapmış olduğu meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü gerekir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin takip borçlusu annesi ve kendisi adına açılan tasarrufun iptali davası gereğince takip borçlusu halini aldığını ve İİK. 283/1 madde ve devamı gereğince açılan tasarrufun iptali davasında alacaklıya, 3. kişiye ait taşınmaz üzerine haciz koydurarak sattırmak suretiyle alacağını tahsil imkanı verdiğini, müvekkilinin takip hukuku açısından 3.kişi olarak düşünülecek olsa dahi tasarrufun iptali kararı gereğince ve tasarruf iptal olan satışa konu taşınmaz gereğince takip hukukunun borçlusunun da müvekkilinin durumunda olduğunu, müvekkilinin taşınmazın maliki olan takip borçlusu olarak meskeniyet itirazında bulunma hak ve yetkisine sahip olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; mahkeme kararının doğru olduğunu, davacının borçlu değil 3....
İlk derece mahkemesi kararında; ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte haciz safhası bulunmadığından meskeniyet şikayetinde bulunulmayacağı gibi, taşınmaz üzerindeki ipoteğin zorunlu ipoteklerden olmaması sebebiyle de davacının meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş olduğu gerekçesiyle meskeniyet şikayetinin reddine, kıymet takdirine itirazın kabulü ile kıymet takdiri işleminin iptaline taşınmazın değerinin 722.537,00 TL olarak belirlenmesine karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın davacının haline münasip evi olduğunu ve bölünebilir niteliğe haiz olduğunu, mahkemece en azından davacının evinin bulunduğu yerin bölünerek kalan kısmın satılmasına karar verilebilecek iken meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiş, kararın bu yönüyle kaldırılmasına ve meskeniyet şikayetinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Taşınmaz maliki olmayan borçlunun eşi davacının meskeniyet şikayetinde aktif husumeti bulunmamaktadır. Bu haliyle davacı ... yönünden mahkemece, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli olup davacının bu yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir." gerekçesiyle şikayet edenlerin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edenler vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri İstinaf dilekçesini tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, meskeniyet şikayeti nedeniyle taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması ve satışın iptali istemine ilişkindir. 2. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Davacı bu taşınmazla ilgili Aksaray İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/240 Esas sayılı dosyasıyla kıymet takdirine itiraz ve meskeniyet şikayeti açmıştır. Mahkemece davacının meskeniyet şikayeti tefrik edilerek Aksaray İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/119 Esas sırasına kaydedilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 114/1- ı maddesinde aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte (derdest) olmaması dava şartları arasında düzenlenmiştir. Derdestlik; daha önceden açılmış ve halen görülmekte olan bir davanın yeniden aynı ya da başka bir mahkemede açılması durumunda, ikinci davanın açıldığı mahkemede nazara alınan ve bu davanın daha önceden de açılmış ve halen görülmekte olması sebebiyle usulden reddine karar verilmesini sağlamaya yönelik bir dava şartıdır. Derdestliğin şartları; aynı davanın aynı mahkemede ya da başka mahkemelerde iki kere açılmış olması, birinci davanın görülmekte (derdest) olması, birinci dava ile ikinci davanın aynı olması şeklinde sıralanabilir....
İcra Müdürlüğünün 2020/8734 Esas sayılı dosyası ile müvekkillerinin ikamet ettikleri konut hakkında satış işlemlerinin başlatıldığını ve tapu kaydına İİK. 150/c şerhinin işlendiğini, meskeniyet şikayetinde bulunulan ilgili taşınmaz üzerindeki ipoteğin mahiyetinin araştırılarak, mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulan ipoteklerden olduğunun tespiti ile meskeniyet şikayetinin değerlendirilmesi ve kabulü yönünde hüküm tesis edilmesi gerekirken ilk derece mahkemesi tarafından söz konusu takipte haciz aşaması bulunmaması gerekçe gösterilerek meskeniyet şikayetinin reddi yönünde hüküm tesis etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, meskeniyet iddiası araştırılırken evin haczedilmezliği iddiasının haklı olup olmadığının keşif ve bilirkişi delillerine başvurularak karara bağlanacağını, hiçbir inceleme yapılmadan şikayetin reddedildiğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....