İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: davacının annesine ait ev için meskeniyet iddiasının mevcut olduğu, davacının adresinin meskeniyet şikayetine konu olan taşınmaz olmadığı, şikayetçinin ayrı bir konutta ikamet ettiği, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre meskeniyet şikayetinde bulunma hakkının yalnız borçluya ait olduğu, borçlunun kişiliğine bağlı bir hakkın kimse tarafından kullanılamayacağı (Y. 12. H.D. 09.05.2016 tarih, 2016/7766 Esas ve 2016/13560 Karar sayılı ilamı), kişinin takip borçlusu olsa dahi taşınmazın maliki olmaması sebebi ile meskeniyet şikayetinde bulunamayacağının açık olduğu (AYM 12.12.2019 tarih, BN. 2016/10454 [GK]), davacının meskeninin Dörtyol ilçesi olduğu hususunu duruşmada ikrar ettiği, annesi adına bu şikayeti gerçekleştirdiği hususları değerlendirilerek, davacının iş bu şikayet hakkı bulunmadığından aktif husumet yokluğundan şikayetin reddine" karar verilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayetin süresinde yapılmadığını, borcun ödenmemesi üzerine taşınmaza haciz konulmasına borçlunun sebebiyet verdiğini savunarak davanın süre ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme; alacaklı T2 vekili tarafından borçlu Zeki Demir aleyhine kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı, şikayetçinin haczedilen taşınmazın aile konutu olduğunu ve bu konuda şerh konulduğunu belirterek meskeniyet şikayetinde bulunduğu, meskeniyet şikayetlerinin 7 günlük şikayet süresine tabi olduğu, tapu kaydının incelenmesinde, taşınmaza alacaklı haczinin 10.12.2020 tarihinde konulduğu, 01.03.2021 tarihinde şikayetçi Havva Demir'in talebi ile aile konutu şerhi işlendiği, şikayetçinin 01.03.2021 tarihi itibariyle hacizden haberdar olduğu, 7 günlük süre içerisinde meskeniyet şikayetinde bulunmadığı gerekçesiyle şikayetçinin meskeniyet şikayetinin süre yönünden reddine karar vermiştir....
Sayılı kararıyla onandığını ve kesinleştiğini, bu konuda verilmiş bir kesin hüküm bulunduğundan, davacının yeniden haczedilmezlik itirazında bulunmasının kötüniyetli ve hukuka aykırı olduğunu, haczedilmezlik itirazının ayrıca davaya konu ev için kullanılan kredinin karşılığı verilen ipoteğin davacının kullandığı ve kullanacağı tüm kredilere karşılık olarak verildiğini ve haczedilmezlik şikayetinin dinlenilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu taşınmazın bulunduğu muhitte belirlenen kıymet ile sıfır lüks evler bulunduğunu, borçlunun bu kıymet takdirine itiraz etmesinde hukuki yararı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Salihli İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davacının Salihli 1. İcra Müdürlüğü'nün 2016/2407 Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti yönünden dosyanın tefrikine, meskeniyet şikayeti yönünden davanın reddine karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/12/2022 NUMARASI : 2022/392 ESAS - 2022/194 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....
İcra mahkemesine yapılan başvurunun meskeniyet şikayeti niteliğinde olduğu ve bu talebin süreden reddi kararı hakkında, yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere göre istinaf yoluna başvurulamayacağından istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir. (Yargıtay 12....
İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, meskeniyet şikayeti yönüyle dosyanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydına karar verilmiş, İİK'nun 82/1- 12 maddesine dayanan Meskeniyet Şikayeti yönünden mahkemenin yetkisizliğine hükmedilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı tarafın 03/01/2023 tarihinde istinaf dilekçesi verdiği, istinaf dilekçesinde ilk derece mahkemesince verilen kararın hukuka ve yasalara aykırı olduğunu ve mağduriyetinin giderilmesi için gereğinin yapılmasını talep etmiş ise de, sunduğu istinaf dilekçesinde herhangi bir istinaf sebebi bildirmediği görülmüştür. GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 342/2 maddesinde istinaf dilekçesinde hangi hususların bulunması gerektiği düzenlenmiştir. Buna göre 342/2- (e) fıkrası uyarınca başvuru sebepleri ve gerekçesinin istinaf başvuru dilekçesinde yazılması gerekir....
A.Ş. ile borçlu arasında imza olunan kredi sözleşmesi gereğince (mortgage kredisinin teminatı olmak üzere) adı geçen banka lehine kurulan ipotek olduğu görülmüş olup, ipoteğin, sosyal amaçlı kredinin teminatını teşkil etmesi ve dolayısıyla zorunlu ipoteklerden olması karşısında, borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına herhangi bir engel bulunmamaktadır. O halde, mahkemece, meskeniyet şikayetinin süresinde olması ve taşınmaz üzerinde mevcut ipoteğin zorunlu ipoteklerden bulunması sebebiyle borçlunun, meskeniyet şikayetinin esasının incelenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
HMK 297/1-c. maddesinde; Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri. HMK 297/2. maddesinde; "Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" düzenlemesine yer verilmiştir. Yasa maddesinin bu açık hükümlerinin sonucu olarak, mahkemelerce kurulan hükümler, gerekçeli olmalı ve infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Dava içinde davalar doğar ve hükmün hedefe ulaşmasını engeller....
Meskeniyet şikayeti kısmen kabul edilip kısmen reddedildiğine ve alacaklı da yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğine göre, mahkemece, alacaklı yararına da vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu hususta karar verilmemesi doğru olmadığı gibi, yargılama giderlerinin, meskeniyet şikayetinin kabul ve ret oranına göre taraflar arasında bölüştürülmesi yerine, tamamının alacaklı üzerinde bırakılması da isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi ve borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu ... aleyhine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte borçlu ve takipte taraf olmayan eşi ...'ın ipotekli taşınmazın haline münasip meskenleri olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasını istediği, mahkemece şikayetin süresinde olmadığı ve şikayet konu taşınmazın ipotek ettirilmesi sebebiyle meskeniyet iddiasından vazgeçmiş sayılacakları gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez....