Ayrıca İİK'nın 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Şikayet aile konutu şerhi ve Ankara 17. Aile Mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararı gereğince taşınmaz üzerindeki haczin İİK'nın 82/12 maddesi gereğince kaldırılması talebini içermektedir. Davacı eşe 10/02/2021 tarihinde kıymet takdir raporu tebliğ edilmiş, davacı taşınmaz üzerine haciz konulduğunu en geç bu tarihte öğrenmiştir. Davacı eşin meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı bulunmadığı gibi, bu tarih öğrenme tarihi olarak esas alındığı takdirde 17/03/2021 tarihinde yapılan meskeniyet şikayeti süresinde de değildir. Davacının eski eşinin borcundan dolayı hacizli bulunan ve satışı istenen taşınmaz üzerinde Ankara 17. Aile Mahkemesinde 2019/751 Esas sayılı dosyasından verilen "3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı" bulunmakta ise de, Ankara 17....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, delillerin hukuki değerlendirilmesinde yanılgıya düşüldüğünü, davanın süresinde açıldığını belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, davacının meskeniyet iddiasında bulunduğu taşınmazlara en son 21/01/2021 tarihinde haciz konulmuş olup, davacıya 103 örnek haciz davetiyesi tebliğ edilmemiş ise de, satış ilanı 19/08/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; meskeniyet iddiasında bulunan davacı T1 işbu meskeniyet iddiasına dair şikayetin hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra yapıldığını, davacı hakkında Bartın 1....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü nedeniyle ödeme emrinin iptali şartlarının bulunup bulunmadığı ve meskeniyet iddiasına dayalı olarak haczin kaldırılması şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Meskeniyet şikayeti yönünden yapılan incelemede; Davacının İİK'nın 103 maddesi uyarınca gönderilen davet kağıdı ile hacizden haberdar olduğu açıktır. Davacı tarafça buna ilişkin tebligatın usulsüzlüğü de ileri sürülmemiştir. Davacı tarafa İİK'nın 103 maddesi uyarınca gönderilen tebligatın ise 12/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. O halde davacı tarafça meskeniyet şikayeti bu tarihten itibaren yedi gün içerisinde ileri sürülmelidir. Dava tarihi itibariyle yedi günlük sürenin geçmiş olduğu tespit edilmiştir. Bu haliyle ödeme emrinin iptali talebi yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğrudur. Davacının bu yöndeki istinaf başvurusu da yerinde değildir....
usulsüzlüğüne ilişkin herhangi bir iddiada bulunulmadığını, İİK’nun 16. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal şikayet süresinin 30/10/2019 tarihinde sona erdiğini ve meskeniyet şikayetinin ise bu süre geçtikten sonra 17/07/2020 tarihinde yapıldığından, şikayetin süre yönünden usulden reddine karar verilmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 4. Maddesine dayalı maişet ve 82/1- 12. Maddesine dayalı meskeniyet iddiası ile haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Söke İcra Müdürlüğünün 2011/177 (2006/2438 Eski Esas) Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı olarak Akbank T.A.Ş....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, şikayet eden-3.kişinin davadışı borçlu eşe ait taşınmazın haline münasip evi olduğundan bahisle haczedilemeyeceğine dair meskeniyet şikayeti olup, haczin kaldırılmasına karar verilmesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile İcra İflas Kanunu'nun 82. maddesi (özellikle, İİK.m.82/12 gereğince meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu konuda şikayet hakkı bulunmamaktadır). 3....
Taşınmaz maliki olmayan borçlunun eşi davacının meskeniyet şikayetinde aktif husumeti bulunmamaktadır. Bu haliyle davacı ... yönünden mahkemece, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli olup davacının bu yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir." gerekçesiyle şikayet edenlerin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edenler vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri İstinaf dilekçesini tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, meskeniyet şikayeti nedeniyle taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması ve satışın iptali istemine ilişkindir. 2. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, İİK'nun 18. maddesi gereğince icra mahkemesinin taktir yetkisini dosya üzerinden inceleme yapılması yönünde kullanmış olmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, gerekçeli kararın davalıya tebliğ edilmiş olması nedeniyle savunma hakkının kısıtlanmasının sözkonusu olmamasına, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa konulan her haciz yeni bir haciz olduğundan borçlunun her hacze yönelik şikayet hakkı bulunmasına, 19/12/2019 tarihli hacze yönelik meskeniyet şikayeti bulunmamasına, 08/12/2017 tarihli haciz ile ilgili olarak yapılan meskeniyet şikayeti sonucu verilen kararın 19/12/2019 tarihli haciz yönünden uygulanamayacağına ve ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, meskeniyet şikayetine ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Somut olayda, davacı tarafça, dava dilekçesinde 3 ayrı icra dosyası bakımından meskeniyet şikayetinde bulunulmuş, mahkemece yalnızca, Bilecik İcra Müdürlüğü'nün 2019/6387 esas sayılı icra dosyası bakımından değerlendirme yapılmış, diğer icra dosyaları ile ilgili olarak olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır....