Davalı alacaklı vekili istinaf başvurusuna cevap dilekçesinde özetle; davacı borçlunun meskeniyet ve haczedilmezlik şikayetlerini yasa gereği (iik md 16) 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapması gerektiğini, Davacı 103 davetiyesinin tebliğ edildiği 02.10.2021 tarihinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde meskeniyet iddiasını ileri sürmediğinden açılmış bulunan davanın reddi usul ve yasa hükümlerine uygun olduğunu, davacının usule ve yasaya uygun şekilde usulsüz tebligata ilişkin herhangi bir şikayeti ayrıca açtığı bir usulsüz tebligata ilişkin şikayet davası da bulunmadığını, bu hali ile mahkemece davacının hacizden haberdar olma tarihinin bildirdiği öğrenme tarihi olmayacağı 103 davetiyesinin teb kan 35 e göre tebliğ edildiği tarih olacağını, icra dosyasında davacı vekilinin 35 e göre tebligat yapmadan önce dosyaya sunulmuş harçlandırılmış, vekalet pulu bulunan bir vekaletnamesi ve UYAP'ta vekil kaydı bulunmadığını, Ayrıca söz konusu meskeniyet iddiasına konu taşınmaz...
İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile şikayetin kabulü ile haczin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. Borçlunun birden fazla taşınmazının bulunması meskeniyet şikayetine engel teşkil etmez ise de, bunlardan ancak biri yönünden meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, dava dilekçesinde dava konusu edilen taşınmazın açıkça belirtilmediği, takip kapsamında birden fazla taşınmaza haciz konulduğu görülmekle, bu durumda mahkemece, öncelikle davacıya tercih hakkı tanınarak seçtiği taşınmaz açısından değerlendirme yapılması gerekirken, bu eksiklik giderilmeden karar verilmesi doğru olmamıştır. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2018/6653 Esas 2019/5859 Karar sayılı kararı.) Diğer taraftan, borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir....
Maddesi uyarınca haczinin mümkün olmadığını, söz konusu taşınmaz için icra müdürlüğü tarafından yaptırılan kıymet takdirinde belirlenen değerin düşük olduğunu, bu nedenle öncelikle meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetlerinin kabulü ile taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına veya satıştan müvekkilinin haline münasip bir ev alacak kadar para ayrılmasına, mahkeme aksi kanaatte ise kıymet takdiri raporuna itirazlarının kabulü ile yeniden bilirkişiler marifetiyle taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesine karar verilmesini talep etmiş mahkemece meskeniyet iddiasına ilişkin dava tefrik edilerek Mahkemenin 2021/287 esas sırasına kaydı yapılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, somut olayda borçlu T1 adına kayıtlı ve meskeniyet şikayetinde bulunduğu Adana ili Yüreğir ilçesi Köprülü mah. 3543 ada 1 nolu parselde kayıtlı A blok 6....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde, eşinin borcu nedeniyle haczedilen ve tapu kaydında hacizden önce konulmuş olan aile konutu şerhi bulunan taşınmaz üzerindeki haczin meskeniyet iddiasına dayanmak suretiyle kaldırılmasını istemiştir. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunun 12/12/2019 tarihli 2016/10454 sayılı kararında, "taşınmazın üzerine konulan hacizden doğrudan etkilenecek başvurucunun aile konutuna ilişkin güvencelerden yararlanarak meskeniyet iddiasıyla dava açabileceği, dolayısıyla mahkemenin dava ehliyetine ilişkin daraltıcı yorumunun Anayasanın 20. ve 41. maddelerindeki güvencelere uygun olmadığı, Anayasanın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine" karar verilmiştir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; dava, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkin olup, icra dosyası kapsamında davacıya 16/08/2019 tarihinde konulan haciz için 103 davetiyesinin tebliğe gönderildiği, 12/08/2021 tarihinde konulan haciz için 103 davetiyesinin gönderilmediği, kıymet takdiri raporun 05/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 11/10/2022 tarihinde süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olmakla borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır....
Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı sadece borçluya aittir. Somut olayda; şikayetçilerden ...'ın icra takibinde taraf sıfatı olmadığından, yukarıda anılan yasa maddesi gereğince meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı da yoktur. Öte yandan, İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da yoktur. Bu durumda mahkemece; şikayetçi ...'ın aktif husumet ehliyeti bulunmadığından, borçlu yönünden de haczedilemezlik şikayetinin konusu bulunmadığından istemin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedilmiş olmakla; sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir....
Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı sadece borçluya aittir. Somut olayda; şikayetçilerden ...'in icra takibinde taraf sıfatı olmadığından, yukarıda anılan yasa maddesi gereğince meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı da yoktur. Diğer taraftan, İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin düzenleme haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da yoktur. Şu halde mahkemece; şikayetçi ... yönünden aktif husumet ehliyeti bulunmadığından, borçlu ... yönünden ise haczedilemezlik şikayetinin konusu bulunmadığından istemin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedilmiş olmakla; sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/606 Esas, 2021/903 Karar sayılı ve 26/11/2021 tarihli kararıyla kıymet takdirine itiraz davasının reddine karar verildiği, öte yandan meskeniyet şikayeti ve kıymet takdirine itiraz nedeniyle satışın iptali talep edilmiş ise de; belirtilen hususların satışın iptalini gerektirmediği, icra dosyasında taşınmazın satış işlemlerinde usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle davacının meskeniyet şikayetinin esastan, kıymet takdirine ilişkin şikayetinin kesin hüküm nedeniyle, satışın iptali talebinin esastan reddine karar vermiştir. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece, yargılama yapılmadan davanın reddine karar verildiğini, haczedilmezlik şikayetinin reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, İstanbul Anadolu 12....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, mahkemece karara esas alınan, 09/10/2019 tarihinde kıymet takdir raporunun tebliği işleminin hasma tebliğ yasağı nedeniyle usulsüz olduğunu, usulsüzlük nedeniyle kıymet takdir raporunun yeniden tebliğe çıkarılmasına karar verildiğini, 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporunun 26/11/2019 tarihinde tebliğinden itibaren 7 gün içinde şikayette bulunulması nedeniyle şikayetin süresinde olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İzmir 13....