Şikayetçi-borçlu tarafından 13/02/2019 tarihli 103 davetiyesi tebliği ile şikayete konu taşınmaza ilişkin haciz işlemi öğrenilmiş olup, haczin öğrenilmesinden yedi günlük yasal hak düşürücü süre geçtikten sonra 25/02/2019 tarihinde yapılan haczedilmezlik şikayetinin süresinde olmadığı anlaşılmıştır...'' şeklindeki gerekçe ile şikayetçi T1 yönünden meskeniyet sebebiyle haczedilmezlik şikayetinin yasal yedi günlük hak düşürücü süreden sonra yapıldığıından süre yönünden reddine, diğer şikayetçiler T1 ve T2 meskeniyet şikayetinin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı Cansu İnaner'in meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayetinin usulden reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekilinin 18/03/2022 tarihli süre tutum dilekçesinde, gerekçeli kararın tebliğinden sonra gerekçeli istinaf dilekçesini sunacağını bildirdiği, gerekçeli kararın adı geçen vekile 16/04/2022 tarihinde tebliğine rağmen gerekçeli istinaf dilekçesinin verilmediği anlaşılmıştır. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Nazilli İcra Müdürlüğünün 2020/4700 Esas sayılı dosyası ile takip borçlular Ali İhsan İnaner ve Sercan İnaner aleyhine yapılmış ve bu takip kapsamında borçlu Ali İhsan İnaner adına kayıtlı taşınmazların kaydına haciz şerhleri konulmuştur. Açılan davada Aydın İli, Nazilli İlçesi, İsabeyli Mah., 4356 Parsel sayılı ve aynı yer 3833 Parsel, A1 Blok, 2....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, takibin ipotek alacağına dayalı olarak başlatıldığı, borçlunun ipotek kurulurken bu evi mesken olarak kullanmaktan vazgeçmiş sayılacağı, İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine dair düzenlemenin haczedilmezlik şikayeti olduğu, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanacağı, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı olmadığı gibi, mevcut ipoteğin de zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olmadığı, ticari ilişkiye dayalı genel krediden kaynaklandığı belirtilerek, şikayetin reddine karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 12/03/2013 NUMARASI : 2012/310-2013/83 Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR İİK'nun 82/12. maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir "haciz işlemi" de mevcut değildir. Bu durumda Mahkeme'nin şikayetin reddine dair kararı gerekçe itibariyle yerinde değil ise de, açıklanan nedenlerle sonucu itibari ile doğru bulunduğundan onanması gerekmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından ," İİK'nın 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir.Şikayet süresi haczin bildirimi tarihinden değil, öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nce belirlenen meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, (şikayete konu taşınmaz üzerindeki) haczin öğrenilme tarihi ile başlar. Dolayısıyla, ayrıca 103 davetiyesinin, 103 davetiyesi gönderilmemiş ise kıymet takdir raporunun tebliği ile hak düşürücü süre yeniden işlemeye başlamaz....
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Bu durumda mahkemece; haczedilemezlik şikayetinin konusu bulunmadığından istemin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile haczedilmezlik şikayeti yönünden istemin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu konuda şikayet hakkı bulunmamaktadır. Davacının tapu kaydına gören halen malik olduğu ve borçlu sıfatıda bulunduğundan davalı vekilinin davacının aktif husumeti bulunmadığına ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir. İİK'nın 82/1- 12. maddesine göre, borçlunun haline münasip evi haczedilemez. Bir meskenin (evin) borçlunun haline uygun olup olmadığı, borçlunun haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Meskeniyet şikayetinin dinlenmesi için borçlunun sürekli o evde oturması şart değildir. Haczedilmezlik şikayetinde önemli olan meskenin, borçlunun haline münasip olup olmadığıdır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2021 NUMARASI : 2020/23 ESAS 2021/174 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Denizli 3. İcra Müdürlüğünün takip dosyası ile davacı Tahsin adına kayıtlı taşınmazın haczedildiğini, söz konusu taşınmazın meskeniyet nedeniyle haczedilmez olduğunu, meskeniyet nedeni ile haczedilmezlik şikayetinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Borcun taşınmazın bedelinden doğması halinde İİK'nun 82/son maddesi hükmü uyarınca haczedilmezlik şikayeti dinlenilemez. Somut olayda, altında borçlu ve alacaklının imzası bulunan 06.03.2008 tarihli protokolde, “ ...4 adet çekin ... temsilcisi (borçlu) ... tarafından ...'e (alacaklıya) teslim edileceği, bunun karşılığında ...'a adına kayıtlı ... 648 Ada 2 Parselde kayıtlı ve üzerinde ipotek bulunan dairenin tapusunun .... temsilcisi (borçlu) ... adına yapılacaktır. ...Yukarıda bulunan edimler yerine getirilmediği takdirde adı geçen şirket temsilcisi ... tarafından tarafından verilen 76.250,00 YTL bedelli senet tahsile konulacaktır.“ ifadelerine yer verilmiş, bu hususlar taraflarca kabul edilmiştir. Söz konusu protokolde geçen bononun meskeniyet iddiasında bulunulan ve haciz konulan işbu ......
Karar sayılı karar ile mahkeme ilamının kaldırılmasına karar verildiği, bu nedenle dosyanın 2021/387 Esas sırasına kaydının yapıldığı ve kaldırma kararı doğrultusunda yargılamaya devam edildiği sırada davacının 11/11/2021 tarihinde vefat ettiği, bu nedenle davanın reddine karar verildiği, iş bu kararın davacı vekilince davacı mirasçıları adına istinaf edildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince; borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle,meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup; iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir....