WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/07/2021 NUMARASI : 2021/222 ESAS, 2021/466 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, İİK.nun 82/12 maddesi uyarınca meskeniyet şikayetinde bulunarak, taşınmaz üzerine uygulanan haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili ise duruşmaya katılarak, davanın süresinde olmadığını öncelikle süre yönünden reddini ve ayrıca haksız açılan davanın reddini talep etmiştir. İzmir 5. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiştir....

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, meskeniyet şikayeti açısından davacının alabileceği haline münasip evin değerinin yüksek hesaplandığını, bilirkişi rapor ve ek raporuna karşı itirazlarının dikkate alınmadığını, hükme esas alınan 01/12/2019 tarihli raporda Gördes' in mütevazı semtlerinin dikkate alınmadığını, davacının bakmakla yükümlü olduğu tek kişinin annesi olduğunu, ancak raporda 3 kişilik çocuksuz ailenin haline münasip evin değerinin belirlendiğini, eksik ve hatalı tespitler içeren raporun hükme esas alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazlardan Gördes İlçesi Söveller Mah. 300 parsel sayılı taşınmazda davacının payı üzerinde ipotek tesis edilmiş olduğunu, bu durumda davacının bu taşınmaz yönünden haczedilmezlik iddiasından vazgeçmiş olduğunu, mahkemece bu hususun dikkate alınmadığını, ipoteğin serbest irade ile kurulmuş bir ipotek olduğunu ve haczedilmezlik iddiasında bulunmayı engellediğini, alınan raporda davacının geçimini...

Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre "üzerinde ipotek bulunan taşınmaz hakkında meskeniyet iddiasında bulunulamayacağı, borçlunun taşınmazını ipotek ettirmekle, haczedilmezlik şikayetinden peşinen vazgeçtiği" kabul edilmektedir. Somut olayda, borçlunun haciz tarihinden önce 19.03.2010 tarihinde ... Bankası’ndan alacağı krediye teminat olmak üzere bu banka lehine taşınmazı ipotek ettirdiği görülmektedir. Mahkemece zorunlu olmayan kredi nedeniyle ipotek verildiğinden meskeniyet şikayetinin dinlenemeyeceği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmişse de, ipotek alacaklısı bankanın 01.02.2012 tarihli yazısında taşınmaz üzerindeki kredi riskinin bittiği ancak ipoteğin müşteri isteğiyle fek edilmediği bildirilmiştir. Şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipotek kalktığına göre mahkemenin gerekçesinin aksine meskeniyet şikayeti dinlenir....

    İİK'nun 82/12.maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut değildir. Genel kredi sözleşmesinden doğacak borç için verilen ipotekli takipte meskeniyet şikayeti dinlenilemez. Bu durumda Mahkeme'nin şikayetin reddine dair kararı gerekçe itibariyle yerinde değil ise de, açıklanan nedenlerle sonucu itibari ile doğru bulunduğundan onanması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366. ve HUMK 428. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 23.09. 2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Bu bağlamda icra mahkemesi, şikayeti incelerken tanık dinleyebilir, bilirkişiye başvurabilir ve gerekli ise keşif de yapabilir (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, syf 104). O halde mahkemece, şikayet eden tarafa delillerini bildirmesi ve yatırılan 503, 55 TL gider avansının eksik olması halinde tamamlanması için kesin süre verilerek deliller toplandıktan sonra meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti hakkında bir karar verilmelidir. Hal böyle olunca Yerel Mahkemece, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına bozma ilamında gösterilen ve yukarıda ilave edilen gerekçelerle uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır....

        Bu itibarla dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava ve takip dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla şikayete konu olabilecek haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinin reddi gerekir. Açıklanan nedenlerle mahkeme kararının gerekçesi haczedilmezlik şikayeti yönünden düzeltilerek, şikayetin reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        Dava, İİK' nun 82/1- 12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti davasıdır. Dava yasal süresi içinde açılmış, İlk derece mahkemesince, dava konusu taşınmaz değerinin 105.000,00 TL olduğu, davacının Diyarbakır’ın en mütevazi semtlerinde yaşayabileceği, asgari şartları sağlayan, mesken olarak kullanılabilecek konutun edinme değerinin ise 105.000,00 TL ve üzerinde olacağı değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve yeterli olmasına, ilk derece mahkemesi kararında yer alan gerekçelere göre, istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- İzmir 3....

        İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise, alacaklının talebi üzerine, taşınmaz kaydı üzerine son olarak 26.11.2015 tarihinde haciz şerhinin işlendiği, bu haciz nedeniyle borçluya icra dosyasından gönderilen kıymet takdir raporu ve 103 davetiyesinin bulunmadığı, borçlunun 15.02.2016 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır....

          İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; 103 davetiyesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, haberdar olduğunda haczedilmezlik şikayetinde bulunduğunu, kefil olduğu aynı borç için traktörünün icra yolu ile satıldığını, borcun bittiğinin bildirildiğini, mahkemece bu şikayeti hakkında bir inceleme yapılmadığını, barındığı evi ve ekip dikmek zorunda olduğu tarlalarının bilgisi dışında haczedilip satılmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, meskeniyet şikayeti, haczedilmezlik şikayeti ve sair şikayete ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur....

          UYAP Entegrasyonu