Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaza ilk haczin 23.02.2015 tarihinde konulduğu, daha sonra 17.02.2016 tarihinde yeniden haciz konulduğu, borçlunun İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yedi günlük yasal sürede icra mahkemesine başvurarak İİK.nun 82/12. maddesine dayalı olarak meskeniyet şikayetinde bulunduğu görülmüştür. İcra ve İflas Kanunda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. O halde; taşınmaz üzerine daha önce konulmuş bir haciz bulunmakta ve daha evvel bu hacze dayalı meskeniyet şikayetinde bulunulmuş ise de yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından son hacze ilişkin şikayete konu meskeniyet iddiası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda, çeke dayalı kambiyo takibinde borçlunun, meskeniyet şikayetinde bulunduğu, mahkemece, taşınmaz üzerinde haciz tarihinden önce zorunlu olmayan nitelikte ipotekler tesis edildiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği, kararın 27/03/2007 tarih ve 4344 yevmiye numaralı ipotek akit tablosunun getirtilerek ipoteğin zorunlu ipoteklerden olup olmadığı, borcun haciz tarihinden önce ödenip ödenmediği araştırılarak meskeniyet şikayetinin buna göre değerlendirilmesi gerekir denilerek Dairemizin 10.05.2011 tarihli 2010/28334 E.- 2011/9195 K. sayılı kararı ile bozulduğu ve mahkemenin de bozma kararına uyduğu, ancak bozma kararı uyarınca araştırma yapılmadığı görülmüştür. Her ne kadar ipotek alacaklısı banka 27/07/2013 tarihli yazı cevabı ile ipoteğin kaldırıldığını bildirilmiş ise de, meskeniyet şikayetinin dinlenebilmesi için borcun haciz tarihinden önce ödenmesi zorunludur. Bu hususun bankadan sorulmadığı anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu meskeniyet şikayetinde bulunmuş, mahkemece, şikayet konusu taşınmaza davacı tarafından ... Bankası lehine 24.09.2008 tarihinde ipotek tesis edildiği, borçlunun diğer takip dosyasındaki alacaklılara karşı meskeniyet iddiasından vazgeçtiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir....
Eğer borçlu, boş arsa üzerine haciz tarihinden önce bina inşa etmiş ise, borçlu bu ev için meskeniyet şikayetinde bulunabilir. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, sayfa: 513). Haczedilmezlik şikayetinde önemli olan, meskenin, bina (muhtesat) olarak tapulu ya da tapusuz oluşu değil, borçlunun haline münasip olup olmadığıdır. İlk derece mahkemesince gayrimenkul değerlendirme uzmanı, İnşaat, Ziraat ve Fen bilirkişilerinin katımı ile şikayete konu Muğla ili, Seydikemer ilçesi, Doğanlar Mahallesi, 143 ada, 55 parsel sayılı taşınmaz üzerinde keşif yapılmış, 27/05/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, meskeniyet şikayetine konu Muğla ili, Seydikemer ilçesi, Doğanlar mahallesi, 143 ada, 55 parsel olarak "Ev ve bahçesi" vasfı ile tapuya kayıtlı 279,35 m2 miktarındaki taşınmazın değerinin 74.744,58 TL ve buna karşılık borçlunun haline uygun alabileceği ev bedelinin ise en az 75.000 TL olarak belirlendiği görülmüştür....
önüne alındığında haksız davanın reddinin gerektiğini, asıl olanın borcun ödenmesi ve alacaklının alacağını elde etmiş olması olduğunu, meskeniyet iddiasının da haczi ıttıla tarihinden itibaren 7 günlük süre içerisinde yapılması gerekeceğini, icra takibinde ise gerekli haciz işlemleri ve tebligatların yapıldığını, süresinde yapılmayan haksız ve hukuka aykırı itirazların süreci uzatmaktan başka bir anlama gelmediğini, icra memur işleminde yapılan hata nedeniyle müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine, aksi halde davaya konu işlemin müvekkili şirketin sorumluluğunda olmayıp icra memur işlemi olduğundan müvekkili şirket aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde taşkın haciz ve meskeniyet şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK md. 82/1-12., 85., 363., HMK md. 324., 3....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2022 NUMARASI : 2022/1032 ESAS - 2022/1419 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....
Somut olayda meskeniyet şikayeti satış talebinden sonra 07/05/2015 tarihli ihaleden önce 03/02/2015 tarihinde yapılmasına rağmen mahkemesince 2004 sayılı İİK'nın 22.maddesi gereğince satışın durdurulması talebi reddedilmiş ise de 18/06/2015 tarihli ihalenin feshi isteminin reddine karşı 04/08/2015 tarihinde temyiz yoluna, 21/01/2016 tarihinde onama kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurulurken 28/07/2015 tarihli meskeniyet şikayetinin kabul edildiği belirtildiği ve 2004 sayılı İİK'nın 364/3.fıkra gereğince satış işlemlerinin durdurulması gerektiği halde Yargıtayca ihalenin feshi isteminin reddine ilişkin karar onanmıştır. Ayrıca; davalı 03/02/2015 tarihinde yapılan meskeniyet şikayetinden haberdar olduğu halde satışın durdurulması talebinin reddedilmesi üzerine satış işlemlerine devam ettiği ve ihalenin kesinleşmediği aşamada 28/07/2015 tarihinde meskeniyet şikayetinin kabul edildiğinden de haberdardır....
Meskeniyet şikayetinde; ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve şikayetçinin haciz tarihi itibariyle bankaya kredi borcunun devam ettiği durumlarda, borçlunun konulan haciz dolayısıyla meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yoktur. Zaten ipotek olarak gösterilen taşınmazın, her türlü borç için haczedilme ve paraya çevrilme konusunda riske atma iradesini borçlu göstermiş sayılır. Bu durumda, ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve şikayetçinin bankaya kredi borcu olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir....
Değerlendirme Dairenin yerleşik içtihatları gereğince; haczedilmezlik iddiasına konu evde borçlunun oturmamasının meskeniyet şikayetine engel olmadığının ve meskeniyet şikayetinin, iştirak halinde mülkiyete tabi bir taşınmaza ilişkin olması halinde, her paydaşın meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı olduğu gibi, mahkemece hükme esas alınacak taşınmazın değerinin, şikayetçi borçlunun hissesi üzerinden belirlenmesi gerektiğinin tabi bulunmasına, temyiz dilekçesi içeriğine, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre alacaklının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir. VI....