ve hüküm kurmaya elverişli olmadığını belirterek eksik inceleme ve hatalı değerlendirme şeklinde, usule ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılarak davacının meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2021/1428 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacının aynı takipte açtığı takibin iptali davasında vekili varken aynı takip dosyasından çıkartılan 103 davetiyesinin asile tebliğ edilmesi usulsüz olduğundan 103 davetiyesi tebliğ usulsüzlüğünün kabulüne, meskeniyet şikayetine konu taşınmazın tapu kaydında QNB Finansbank lehine doğmuş ve doğacak bütün borçların teminatı olarak ipotek tesis edildiğinden meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, kullanılan kredinin konut kredisi olması sebebiyle ipoteğin zorunlu ipoteklerden olduğu, meskeniyet şikayetine engel olmadığı belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, davacı borçlu tarafından açılan meskeniyet şikayetine ilişkindir....
Mahkemece, celp edilen tapu kaydından da anlaşıldığı üzere T1 taşınmaz üzerinde kendi rızasıyla Ziraat Bankası A.Ş lehine ipotek tesis edildiği ve ipoteğin zorunlu olmadığının gelen kayıtlardan ve davacı vekilinin beyanından anlaşıldığı, kendi rızasıyla taşınmaz üzerinde ipotek oluşturan borçlunun meskeniyet iddiasında bulunamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; meskeniyet şikayetinin Anayasanın 2. maddesi uyarınca sosyal hukuk devleti kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, davacının eşinin kanser tedavisi gördüğünü ve eşinin yaşam hakkı için paraya gereksinim duyan davacının borç bulamayınca evi ipotek ederek kredi çekmek durumunda kaldığını, davacının ağır müzayaka halinde olduğunu ancak mahkemenin bu konuda bir araştırma yapmadığını, yaşam hakkının Anayasa ve Avrupa İnsan hakları sözleşmesinde de güvence altına alındığını mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde, eşinin borcu nedeniyle haczedilen ve tapu kaydında hacizden önce konulmuş olan aile konutu şerhi bulunan taşınmaz üzerindeki haczin meskeniyet iddiasına dayanmak suretiyle kaldırılmasını istemiştir. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunun 12/12/2019 tarihli 2016/10454 sayılı kararında, "taşınmazın üzerine konulan hacizden doğrudan etkilenecek başvurucunun aile konutuna ilişkin güvencelerden yararlanarak meskeniyet iddiasıyla dava açabileceği, dolayısıyla mahkemenin dava ehliyetine ilişkin daraltıcı yorumunun Anayasanın 20. ve 41. maddelerindeki güvencelere uygun olmadığı, Anayasanın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine" karar verilmiştir....
Maddesine göre, meskeniyet iddiası sadece haciz işlemine karşı ileri sürülebilir, ipoteğe karşı meskeniyet iddiası ileri sürülemeyeceğini, davacıların murisi Sıddıka Pehlivan, maliki olduğu taşınmazı, dava dışı oğlu-mirasçısı Kamil Pehlivan'ın açılmış ve açılacak tüm kredilerinin teminatını teşkil etmek üzere müvekkil banka lehine ipotek ettirdiğini, müvekkil banka tarafından vefat eden muris Sıddıka Pehlivan'ın veraset ilamına göre mirasçılarına ihtarname çekilmiş, borcun ödenmemesi üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğini, İpotek konusu taşınmaz, kredi borcunun teminatını oluşturacağından ve İpoteğe karşı meskeniyet iddiası ileri sürülemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 12. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davacıların davasının reddine karar verilmiştir....
HGK'nın 30.4.2003 gün 12/313-310 sayılı kararında borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunamayacağına karar verilmiştir. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup şikayetçi üçüncü kişi vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ilgili taşınmazın müvekkili T1 tek haline münasip evi olduğunu ve ikametgah adresi olduğunu, müvekkilinin davaya konu ev dışında yaşayacak başka bir evinin bulunmadığını ilgili taşınmaz icra marifetiyle satılmasının müvekkilinin ve ailesinin mahvına neden olacağını, müvekkilinin eşi Yıldız Akpınar'ın da uzun yıllardır ikamet adresinin davaya konu taşınmaz olmasının haklılığı ortaya çıkardığını, meskeniyet şikayetinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; Davanın reddine karar verilmiştir....
Karar sayılı ilamından da anlaşılacağı üzere borçlunun birden fazla meskeninin bulunması halinde bunlardan birisi için meskeniyet iddiasında bulunabileceği, birden fazla mesken için meskeniyet şikayetinde bulunulamayacağı bu kapsamda yapılan değerlendirmede ise; Somut olayda; davacı borçlunun İzmir ili Menderes ilçesi Gümüldür Mah. 2116 Ada 1 Parsel numaralı bağımsız bölüm, İzmir ili Çeşme ilçesi Ilıca Mah. 293 Ada 42 Parsel numaralı bağımsız bölüm ve Kayseri ili Melikgazi ilçesi Kılıçaslan Mah. 2223 Ada 39 Parsel numaralı taşınmazda miras hissesi bulunduğunu ve bu taşınmazlar üzerindeki hissesi oranında meskeniyet iddiasında bulunduğu anlaşılmış olup, mahkemece davacı vekiline hangi taşınmaz için meskeniyet iddiasında bulunduğunu açıklaması ve hangi taşınmaz yönünden seçimlik hakkını kullandığı konusunda ihtarat yapılmasına rağmen davacı vekilince meskeniyet iddiasının İzmir ili Menderes ilçesinde bulunan bağımsız bölüm ve Kayseri ili Melikgazi ilçesindeki taşınmaz hisseleri yönünden...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, takibin kesinleştiği, davacı takip borçlusunun adına kayıtlı haczedilen taşınmazlarla ilgili taşkın haciz şikayetinde bulunduğu, aynı zamanda meskeniyet iddiasında bulunarak İİK 82/12.md kapsamında haczin kaldırılmasını istediği, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere meskeniyet iddiası ile ilgili keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırması gerektiği, şikayetçi borçlu tarafın kesin süre içerisinde bilirkişi ücreti yatırmaması nedeni ile meskeniyet iddiasına yönelik şikayetin reddine karar verilmesinde yasaya aykırılık bulunmayıp davacının meskeniyet şikayeti ile ilgili verilen karara karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. İ.İ.K 363. maddesinin 1. fıkrasında istinaf yoluna başvurma ve istinaf yoluna başvurulamayacak kararlar düzenlenmiştir....
250.000,00 TL bedelli ve Samsun Esnaf Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi lehine 20/02/2019 tarihli ve 350.000,00- TL bedelli ipotek bulunduğu görülmektedir....