Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilen 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir. Öte yandan, İİK. nun 82/12. maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası, haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığından ve meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de olmadığından, meskeniyet iddiasının dinlenmesi de mümkün değildir. O halde mahkemece, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'...
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından, borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte, borçlunun, icra mahkemesine başvurarak meskeniyet şikayetinde bulunduğu, mahkemece şikayetin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar....
İlk derece mahkemesi kararında; ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte haciz safhası bulunmadığından meskeniyet şikayetinde bulunulmayacağı gibi, taşınmaz üzerindeki ipoteğin zorunlu ipoteklerden olmaması sebebiyle de davacının meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş olduğu gerekçesiyle meskeniyet şikayetinin reddine, kıymet takdirine itirazın kabulü ile kıymet takdiri işleminin iptaline taşınmazın değerinin 722.537,00 TL olarak belirlenmesine karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın davacının haline münasip evi olduğunu ve bölünebilir niteliğe haiz olduğunu, mahkemece en azından davacının evinin bulunduğu yerin bölünerek kalan kısmın satılmasına karar verilebilecek iken meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiş, kararın bu yönüyle kaldırılmasına ve meskeniyet şikayetinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
DAVA KONUSU : Meskeniyet ve Maişet İddiasına Dayalı Haczedilmezlik Şikayeti KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmasına üzerine dosya incelendi. Anayasanın 36.maddesinde; "herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme görev ve yetki içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz" düzenlemesi bulunmaktadır; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6.maddesinde ise; " her şahıs gerek medeni hak ve vecibeleri ile ilgili nizalar, gerek ceza-i sahada kendisine karşı serdedilen bir isnadın esası hakkında karar verecek olan kanuni, müstakil ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içerisinde hakkaniyete uygun ve aleni surette dinlenmesini istemek hakkına haizdir " hükmü mevcuttur....
Davacı bu taşınmazla ilgili Aksaray İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/240 Esas sayılı dosyasıyla kıymet takdirine itiraz ve meskeniyet şikayeti açmıştır. Mahkemece davacının meskeniyet şikayeti tefrik edilerek Aksaray İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/119 Esas sırasına kaydedilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 114/1- ı maddesinde aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte (derdest) olmaması dava şartları arasında düzenlenmiştir. Derdestlik; daha önceden açılmış ve halen görülmekte olan bir davanın yeniden aynı ya da başka bir mahkemede açılması durumunda, ikinci davanın açıldığı mahkemede nazara alınan ve bu davanın daha önceden de açılmış ve halen görülmekte olması sebebiyle usulden reddine karar verilmesini sağlamaya yönelik bir dava şartıdır. Derdestliğin şartları; aynı davanın aynı mahkemede ya da başka mahkemelerde iki kere açılmış olması, birinci davanın görülmekte (derdest) olması, birinci dava ile ikinci davanın aynı olması şeklinde sıralanabilir....
İcra Müdürlüğünün 2020/8734 Esas sayılı dosyası ile müvekkillerinin ikamet ettikleri konut hakkında satış işlemlerinin başlatıldığını ve tapu kaydına İİK. 150/c şerhinin işlendiğini, meskeniyet şikayetinde bulunulan ilgili taşınmaz üzerindeki ipoteğin mahiyetinin araştırılarak, mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulan ipoteklerden olduğunun tespiti ile meskeniyet şikayetinin değerlendirilmesi ve kabulü yönünde hüküm tesis edilmesi gerekirken ilk derece mahkemesi tarafından söz konusu takipte haciz aşaması bulunmaması gerekçe gösterilerek meskeniyet şikayetinin reddi yönünde hüküm tesis etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, meskeniyet iddiası araştırılırken evin haczedilmezliği iddiasının haklı olup olmadığının keşif ve bilirkişi delillerine başvurularak karara bağlanacağını, hiçbir inceleme yapılmadan şikayetin reddedildiğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; haciz konulan taşınmazlar içerisinde yer alan Çanakkale İli, Ayvacık İlçesi, Kestanelik Köyü, 108 Ada, 1 Parsel‘deki taşınmaz müvekkilinin ailesi ile birlikte ikamet ettiği, asgari yaşam standartlarını sağlamaya ancak yetebilen meskeni olduğunu, taşınmaz İİK.’nun 82/1. maddesinin 12. bendi gereğince, borçlunun haline münasip evi niteliğinde olup, haczinin mümkün olmadığını, şikâyetin bir süreye tâbi olmadığını, süresiz şikâyet olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.; DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, meskeniyet şikayeti ve taşkın haciz şikayeti niteliğindedir. İstinaf başvurusu meskeniyet şikayeti yönünden ileri sürüldüğünden yalnızca bu yönden değerlendirme yapılmıştır....
Borçlu İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvurusunda, İcra Müdürlük işleminin iptalini talep ettiği, Mahkemece borçlunun ipotek konulmasına muvafakat etmekle meskeniyet şikayetinden feragat etmiş olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir . İİK'nun 82/12. maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir "haciz işlemi" de mevcut değildir. Genel kredi sözleşmesinden doğacak borç için verilen ipotekli takipte meskeniyet şikayeti dinlenilemez Bu durumda Mahkeme'nin şikayetin reddine dair kararı gerekçe itibariyle yerinde değil ise de, açıklanan nedenlerle sonucu itibari ile doğru bulunduğundan onanması gerekmiştir....
Meskeniyet şikayetine konu taşınmazın ihalesi ise kesinleşmiştir. Alacaklıya 150.000,00 TL'nin dosyaya yatırılması hususunda muhtıra gönderilmesi için mahkeme kararının kesinleşmesi gerekir. ...8. İcra Hukuk Mahkemesinin meskeniyet şikayeti üzerine verdiği karar kesinleşmeden muhtıra çıkartılamaz.O halde icra müdürlüğünün talebin reddine ilişkin kararı usul ve yasaya uygun olup mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; meskenini bir alacaklısına ipotek etmiş olan borçlunun alacaklısına karşı meskeniyet iddiasında bulunmasının mümkün olmadığını ayrıca taşınmazın değerinin hesabı ve değere etki eden unsurların bilirkişi tarafından değerlendirilmesinin usul ve hakkaniyete uygun olduğunu belirterek yerinde olmayan davacı itirazının reddine karar verilmesini talep etmiştir....