Söz konusu ipotek, taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ve eşin rızası alınmaması nedeniyle geçersiz olduğundan anılan mahkemece kaldırılmış olması nedeniyle meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunmaya engel teşkil etmez. Açıklanan nedenlerle mahkemece meskeniyet şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 373/1. maddesi uyarınca, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 23.09.2020 tarih ve 2020/1243 E.- 2020/1530 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, Bursa 5....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/59- 1060 E/K sayılı kararı ile kesin olarak kabul edildiği, ancak müdürlükçe taşınmaza 02.05.2019 tarihinde tekrar haciz konulduğu, meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılmasını müdürlükten talep ettikleri ancak tapu kaydı değiştiğinden 16.03.2020 tarihli kararla taleplerinin reddedildiğini belirterek müdürlük kararının kaldırılmasına ve meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetlerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili 20/08/2020 tarihli cevap dilekçesini özetle; TMK' nun 7. Maddesi gereğince resmi sicil ve senetlerin belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturduğunu, icra memurunun yerine getirdiği işlemde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, açılan davanın reddi gerektiğini belirtmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : İlk derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, şikayetin reddine, karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/09/2020 NUMARASI : 2019/469 2020/445 DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü....
bölümde kain taşınmazım üzerine haciz konulduğunu ve satışının istenildiğini öğrendiğini, ailesi ile birlikte yaşamış oldukları ve üzerinde aile konutu şerhi bulunan taşınmaz üzerine konulan haczin ve istenilen satış işleminin tarafınca kabulü mümkün olmadığı gibi söz konusu taşınmaz hakkında meskeniyet iddiası bulunduğunu, Aile konutunun haczedilmez oluşu, İcra İflas Kanunu m. 82 b. 12’de yer alan borçlunun haline münasip evinin haczedilemeyeceğine ilişkin hükme dayanmakta olduğunu, Anayasa Mahkemesinin 2016/10454, 12.12.2019 tarihli kararı ile, eşlerden birinin borcu nedeniyle aile konutunun haczedilemeyeceğine ilişkin olarak diğer eşin de şikâyet hakkının olduğuna karar verdiğini, davanın kabulü ile taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı vekili yasal 7 günlük süre içinde 22/08/2020 tarihinde meskeniyet davası açmıştır. Davacı borçlu tarafından meskeniyet şikayetin bulunulmuş ise de, şikayete konu taşınmazın tapu kaydında Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş. lehine kurulmuş ipoteğin söz konusu olduğu, her ne kadar davacı borçlu tarafça ve bankanın verdiği cevaba göre söz konusu ipoteğin konut kredisi nedeniyle kurulduğu belirtilmiş ise de, ipotek senedi incelendiğinde, ipoteğin davacı borçlunun kullanmış ve kullanacak olduğu her türlü krediye karşılık olarak tesis edildiği ve haciz tarihinden önce de ipoteğe konu borcun ödenmediği anlaşılmış olup, bu sebeple davacı borçlu meskeniyet şikayetinde bulunamayacağından, mahkemece bu durum gözetilerek şikayetin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Somut olayda ödeme emri tebligatının davacı şikayetçinin Duaçınarı Mahallesi Karlıdağ Caddesi 103/1 Yıldırım Bursa adresine tebliğ edildiği, şikayete konu taşınmaza ilişkin olarak davacıya çıkartılan 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporuna ilişkin tebligatın iade dönmesi üzerine Teb Kanunu 35. Maddeye göre ödeme merinin tebliğ edildiği adrese tebliğin yapıldığı, davacı tarafından kendisine tebligat yapılmadığı, 02.11.2020 tarihinde haberdar olunduğu beyan edilerek meskeniyet şikayetinde bulunulduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince tebligatın yapılmadığı ve ıttıla tarihine ilişkin araştırma ve değerlendirme yapılmadan, kamu düzenine ilişkin ve resen değerlendirilmesi gereken şikayetin süresinde yapılıp yapılmadığına ilişkin gerekçeye yer verilmeden işin esası hakkında hüküm tesisi isabetsizdir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Somut olayda, Trabzon 2. İcra Mahkemesinin 2020/107 Esas sayılı dosyası ile mahkememizin 2018/477 Esas sayılı dosyalarının tarafları, konusu ve sebebi aynı olduğu ve İstanbul 1. İcra Hukuk Mahkemesi'ne açılan davanın 17/07/2018 günü saat 13:04'te açılmış olduğu, daha sonra aynı gün saat 13:43'te mahkememize dava açıldığı anlaşılmakla şikayetin derdestlik nedeni ile usulden reddine" dair karar verildiği anlaşılmıştır. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibe konu evin müvekkilin haline münasip evi olduğundan haczedilemeyeceğini, ilk derecenin gerekçesinde belirtilen dosya ile bu dosyanın birbirinden bağımsız olup iki ayrı talebe dayandığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, meskeniyet şikayetine ilişkindir....
Gerekçesiyle mahkememiz hükmü bozularak ortadan kaldırılmış ve yeniden yargılama yapılmasını temin için mahkememizin 2022/285 esas sayılı dosyasına kaydedilmiştir. 2022/285 esas ile yapılan yargılama ; İstinaf mahkemesi ilamı doğrultusunda davaya konu taşınmazın tapu kaydı ve ipotek akit tablosu getirtilmiş; şikayete konu taşınmazdaki ipoteğin zorunlu ipoteklerden olmadığı ve ticari nitelikte ipoteklerden olduğu ve Finansbank bankasının 24/03/2022 tarihli yazılarına göre 18/03/2022 tarihi itibarıyla bananın alacağının devam etmekte olduğu ve faiz ve masraflar hariç bankanın 8.437,45 TL alacağının bulunduğunun bildirilmesi karşısında taşınmaz üzerinde kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel olacağı halde şikayette bulunulduğu anlaşılmakla şikayetin reddine karar verilerek aşağıda belirtilen hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Şikayetin reddine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğün'nün 2020/302 esas sayılı dosyasında müvekkilinin eşi hakkında başlatılan takipte aile konutu olan İstanbul ili, Bahçelievler ilçesi, Yenibosna Mahallesi, Kuleli mevki, 399 ada 1 parselde kayıtlı taşınmazdaki borçlu Murat Ketrez'in 6/95 hissesine haciz konulduğunu, müvekkilinin borçlu ile evli olduğunu bu konutta eşi ve çocukları ile birlikte yaşadığını, haczedilen konutun İİK'nın 82/12. maddesi uyarınca borçlunun ve ailesinin haline münasip evi olduğunu haczedilemeyeceğini belirterek haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı/alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayetin süresinde yapılmadığını, davacının iddialarının haksız olduğunu, aile konutu şerhi bulunmadığını, karşı tarafın meskeniyet iddiasında bulunduğu taşınmazın lüks bir ev olduğunu meskeniyet iddiasının hakkın kötüye kullanılması olduğunu, belirterek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/206 E. sayılı dosyasında da meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, bu Mahkemece inşaat mühendisi, gayrimenkul değerleme uzmanı ve harita mühendisi bilirkişilerden rapor aldırıldığı, 25.05.2021 tarihli raporun mevcut olduğu anlaşılmıştır. Söz konusu raporda, şikayete konu evin borçlunun hissesine düşen 1/4 değeri 95.000,00 TL, İzmir'in farklı mahallelerindeki emsal taşınmaz değerleri de esas alınmak suretiyle borçlunun ve ailesinin haline münasip 2+1 ev değeri 200.000,00 TL olarak tespit edilmiştir. 25.05.2021 Tarihli bilirkişi raporunun, mevcut meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin 17.03.2021 tarihinde yapıldığı göz önüne alındığında yakın tarihli olduğu, Mahkemece hükme esas alınmasının usul ekonomisine de uygun bulunduğu, hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır....