İcra Dairesi 2022/1375 Esas ve 2022/1379 Esas Sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığını, söz konusu dosyalar kapsamında ailesi ile yaşadığı evine de haciz konulduğunu ve satışa geçildiğini tarafına gönderilen 103 davet kağıdı ile öğrendiğini, süresi içerisinde itiraz ettiğini, haczin konulduğu ve satış talebinde bulunan evi ile ilgili icra müdürlüğü dosyasına itirazını sunduğunu, söz konusu evden başka herhangi bir evinin mevcut olmadığını, söz konusu evini kiraya vererek gelen kira geliri ile Kocaeli İli, Gölcük İlçesinde ikamet ettiğini, aynı çatı altında eşi ve çocukları ile birlikte yaşadığını, hacze konu ev minimum düzeyde yaşam koşullarını sağlayan ve ihtiyaçlarına ancak cevap verebilen haline münasip ev niteliğinde olduğunu, haline münasip evinin haczedilemeyeceğini belirterek, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Öte yandan, önceki haciz üzerine meskeniyet şikayetinde bulunulmamış olması, yapılan yeni haciz nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulmasına ve bu şikayetin incelenmesine engel değildir. Zira, borçlunun şikayet hakkı her haciz nedeniyle yeniden doğar. Somut olayda, şikayete konu edilen taşınmaz üzerine 31.01.2013 tarihinde ilk haczin konulduğu, borçluya 05.03.2013 tarihinde 103 davetiyesinin tebliğ edildiği, akabinde aynı taşınmaza 14.02.2014 tarihinde tekrar haciz uygulandığı ve bu işleme ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ yapılmadığı, 15.02.2016 tarihinde kıymet takdiri yapıldığı ve borçlunun 19.02.2016 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, taşınmaz üzerine konulan 14.02.2014 tarihli haciz, yeni bir haciz olup, her haciz yeni bir şikayet hakkı vereceğinden, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurunun, İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre içinde olduğu açıktır....
Öte yandan, önceki haciz üzerine meskeniyet şikayetinde bulunulmamış olması, yapılan yeni haciz nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulmasına ve bu şikayetin incelenmesine engel değildir. Zira, borçlunun şikayet hakkı her haciz nedeniyle yeniden doğar. Somut olayda, şikayete konu edilen taşınmaz üzerine 10.07.2013 tarihinde ilk haczin konulduğu, borçluya 12.12.2013 tarihinde 103 davetiyesinin ve 12.05.2014 tarihinde kıymet takdiri raporunun tebliğ edildiği, akabinde aynı taşınmaza 05.09.2014 tarihinde tekrar haciz uygulandığı, alacaklı vekilinin 07.11.2014 havale tarihli talebi doğrultusunda icra müdürlüğünce borçlu adına 05.09.2014 günlü son hacze ilişkin 103 davet kağıdının gönderildiği, anılan davetiyenin borçluya 15.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlunun 19.12.2014 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu görülmektedir....
İcra Müdürlüğünün 2008/5266 sayılı dosyasındaki İzmir İli Karşıyaka İlçesi Soğukkuyu Mahallesi 9067 ada, 10 parsel, 3 nolu bağımsız bölümdeki payı üzerindeki 05/06/2019 tarihli haczin meskeniyet nedeniyle kaldırılmasına, davacı tarafça İzmir 14.İcra Müdürlüğünün 2008/5445 sayılı dosyası yönünden meskeniyet şikayeti bulunmadığı belirtildiğinden bu konuda ayrıca karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda, kıymet takdir raporunun davacı eşe 10.02.2021 tarihinde tebliğ edildiği 17.03.2021 tarihinde açılan dava ile meskeniyet şikayeti bildirildiği, buna göre, davacı eşin icra mahkemesine haczin kaldırılması istemiyle yaptığı başvurunun, öğrenme tarihine göre yasal süresinde yapılmadığı, ayrıca davacı eşin meskeniyet şikayetinde bulunma hakkının da olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına ve şikayetin reddine hükmedilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde 3. kişi temyiz isteminde bulunmuştur. B....
sayılı kararı ile, borçlunun aile konutu niteliğindeki borçlu ve ailesinin sosyal ve ekonomik durumuna uygun olan evinin haczi halinde, sadece borçlunun değil, taşınmazın üzerine konulan hacizden doğrudan etkilenecek borçlu eşinin de aile konutuna ilişkin güvencelerden yararlanarak meskeniyet iddiasıyla haczin kaldırılmasına yönelik şikayette bulunabileceğinin açık olarak ifade edildiğini belirterek aile konutu olan bağımsız bölümün satışının tedbiren durdurulmasına, şikayet konusu mesken üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini taleple kararı istinaf etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2014/4615 Esas sayılı dosya olduğu ve şikayetçinin 36 Bağımsız bölüm yönünden meskeniyet şikayetinde bulunduğu şikayet dilekçesi içeriğinden anlaşılmakta olup, mahkemenin gerekçesinde dayandığı üzere, borçlunun taraf olduğu başka bir takip dosyasına yaptığı şikayet tarihi itibariyle hacizden haberdar olduğunun kabulü mümkün değildir. O halde mahkemece...2. İcra Müdürlüğünün 2014/4615 Esas sayılı dosyası ile haciz konulduğu ileri sürülen şikayetçinin meskeniyet şikayetinde bulunduğu 36 bağımsız bölüm yönünden meskeniyet şikayetinde bulunduğu nazara alınarak şikayetin incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süre yönünden reddi isabetsizdir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/120 Esas sayılı dosyasında meskeniyet şikayetinde bulunduğunu ve şikayetin halen derdest olduğunu, bu şikayetin sonucu beklenmeden yapılan satışın usulsüz olduğunu ileri sürerek ihalenin feshini talep etmiş, mahkemece, satıştan önce yapılan meskeniyet şikayeti başvurusunun kabulü sonucu taşınmazdaki haczin kaldırılmış olması nedeniyle ortada geçerli bir haciz kalmadığından şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmiştir. Somut olayda, şikayete konu taşınmaz hakkında ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/120 Esas sayılı dosyasında yapılan meskeniyet şikayetinin başvuru tarihinin 14.02.2013 olduğu, söz konusu şikayet dosyasında, satışın durdurulmasına yönelik olarak mahkemece verilen bir tedbir kararının bulunmadığı, ihalenin ise 15.3.2013 tarihinde gerçekleştirildiği, meskeniyet şikayetinin kabulüne ilişkin mahkeme kararının 17.9.2015 tarihinde, yani ihaleden çok sonra kesinleştiği anlaşılmıştır....
Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin hacze 11/03/2019 tarihinde muttali olduğunu, 05/12/2018 tarihli talebin geçersiz düşmüş hacizlerin kaldırılmasına yönelik olduğunu, bu talebin haczin öğrenilmesi olarak değerlendirilemeyeceğini, 103 davetiyesi tebliğ edilmediğini, öğrenmenin hukuken geçerli olması için usulüne uygun bir tebliğin ve geçerli bir haczin bulunması gerektiğini, müvekkilinin tapuda kaç tane haciz olduğunu bilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İİK'nın 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti İİK'nın 16. maddesi uyarınca öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılmalıdır. Haczin 103 davet kağıdı tebliğ edilmeden de öğrenilmesi mümkündür....
Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun meskeniyet şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra olduğundan; davacı borçlu T1 yönünden şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. b-)T2 yönünden; Her ne kadar davacı borçlu T2 davaya konu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiş ise de; davacının icra dosyasında borçlu sıfatının bulunmadığı, davacının, borçlunun eşi olmasının ve taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmasının meskeniyet şikayetinde bulunmasını mümkün kılmayacağı anlaşıldığından; davacı T2 yönünden şikayetin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine'' karar verildiği görülmüştür....