HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/3194 KARAR NO : 2020/2075 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/11/2019 NUMARASI : 2019/246 ESAS, 2019/881 KARAR DAVA KONUSU : MESKENİYET ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/246 Esas, 2019/881 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin süre yönünden reddi kararına karşı, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 20. İcra Müdürlüğünün 2018/15873 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine yapılan takipte haciz uygulanan Manisa İli, Yunusemre İlçesi, Horozköy Mah., 1745 Ada 2 Parsel sayılı B Blok, K:2, D:9 nolu bağımsız bölümün haczedildiğini, 103 davetiyesinin müvekkiline 01/04/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, haczin İİK 82/12....
Temyiz Sebepleri Alacaklı temyiz dilekçesinde; cevap ve istinaf dilekçesini tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayeti ile takibe konu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 16, 17, 18 ve 82/1-12. maddesi 3....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, meskeniyet şikayetine ilişkin davalarda konulan haczin kesinliği değil, geçerli bir haciz olup olmadığı hususunun araştırılması gerektiğini, müvekkili adına kayıtlı bulunan bağımsız bölüm üzerine konulan haczin, mahkeme kararı ile konulan geçerli bir haciz olduğunu, müvekkilinin konulan haczin niteliğini araştırma gibi bir zorunluluğu olmadığı gibi, haczi öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde bu davayı açmasının yasal bir zorunluluk olduğunu, müvekkili adına kayıtlı bağımsız bölümün haline münasip ev olduğunu ve ailesi ile bu adreste yaşadığını belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12 maddesine dayalı meskeniyet şikayetine ilişkindir....
İcra Müdürlüğü'nün 2013/8452 sayılı dosyası üzerinden başlatılan takip nedeniyle haczedilen İzmir ili Ödemiş ilçesi Atatürk Mah. 893 ada 4 parsel sayılı zemin kat 1 nolu bağımsız bölüm niteliğindeki taşınmazın müvekkilinin haline münasip mesken olduğunu, bu nedenle haczedilemeyeceğini, öncelikle haczin kaldırılmasına, ayrıca kıymet takdir raporunun da gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek yeniden kıymet takdir raporu alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece kıymet takdirine itiraz yönünden dosya tefrik edilmiş, meskeniyet şikayeti yönünden yargılamaya bu dosya üzerinden devam edildiği anlaşılmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, taşınmazın haline münasip mesken olmadığını ileri sürerek davanın süre ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 9. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda meskeniyet şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmiştir....
Köyiçi mevki 270 ada 35 parseldeki bahçeli kargir ev niteliğindeki taşınmaza haciz uygulandığını, ilgili taşınmaz için meskeniyet iddiası ve haczedilmezlik şikayetinde bulunduklarını, müvekkilinin bahsi geçen köy evinde 26 yıldır yaşadığını, geçimini hacizli araziye ektiği ürünleri satarak sağladığını, başka arazisinin ve evinin olmadığını bu nedenlerle haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile ilgili taşınmazın üzerindeki haczin kaldırılmasına, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Hazcedilmezlik şikayetini kabul etmediklerini, ilgili taşınmaz satıldığında davacının haline münasip ev alabilecek kadar para kalacağını, gayrimenkulun çok değerli borcun ise çok az olduğunu bu nedenlerle meskeniyet iddiasının yersiz olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/183 KARAR NO : 2021/2197 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/10/2020 NUMARASI : 2020/98 ESAS, 2020/552 KARAR DAVA KONUSU : MESKENİYET ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 9. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/98 Esas, 2020/552 Karar sayılı dosyasında verilen haczedilmezlik şikayetinin kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili aleyhine yapılan takipte İzmir İli, Bornova İlçesi, Altındağ Mah., 3150 parsel, 2 nolu bağımsız bölüme haciz konulduğunu 06/02/2020 tarihinde öğrendiklerini, taşınmazın, müvekkilinin haline münasip tek meskeni olduğunu, eşi ve 3 çocuğuyla birlikte ikamet ettiğini belirterek, haczin kaldırılmasını istemiştir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, müvekkilinin borçlu ile 3.5 yıldır ayrı yaşadığı, boşanma aşamasında olduğu, aile konutu şerhi olan konuttan başka kalacak yeri olmadığı, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takip borçlusunun eşi tarafından açılan meskeniyet şikayetine ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; ilk derece mahkemesince de belirtildiği üzere, yasal düzenleme uyarınca meskeniyet şikayeti yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilen 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir. Somut olayda davacının takipte borçlu olarak taraf olmadığı, takip borçlusunun eşi olduğu anlaşılmakla, şikayetin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Dolayısıyla, borçlu tarafça 09/09/2020 tarihinde kıymet takdir raporunun tebliğ edilmesi ile birlikte taşınmaz haczinin bu tarihte öğrenilmiş sayıldığı ancak, meskeniyet şikayeti davasının belirtilen tarihten itibaren 7 günlük yasal süre geçtikten sonra ( 20/10/2020 tarihinde) açıldığı anlaşılmakta olup, meskeniyet şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesi kararı da bu cihettedir. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır. Dolayısı ile, tarafımızca da izah ve iştirak olunan bu gerekçelerle ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK‘nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine oy birliği ile karar verilmiştir....
Yapılan bu açıklamalara göre yargılama devam ettiği sırada haczin kalkmış olduğu ve bu hususun meskeniyet şikayetinde taraflarca ileri sürülmese bile resen gözetilmesi gerektiği gözetilerek haczin düşmesiyle davacının korunmaya değer bir hukuki yararı kalmadığından, konusu kalmayan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Alınan usul ve yasaya uygun ek bilirkişi raporunda hacizli malın değerinden davacının hissesine düşen değerin 275.000 TL, davacının haline münasip bir ev alması için gerekli değerin 195.000 TL olduğu, bu itibarla meskeniyet şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasının mümkün olmadığı, kısmen haklılık halinin söz konusu olduğu anlaşılmakla yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına," karar verildiği görülmüştür....
Bu itibarla, davacı vekilinin istinaf başvurusu incelenmeksizin, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353/1- a-6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yukarıda açıklandığı üzere ancak bir parsel yönünden meskeniyet şikayetinde bulunulabileceği gözetilerek davacı vekiline kesin süre verilmek suretiyle açıkça hangi parsel sayılı taşınmaz yönünden meskeniyet şikayetinde bulunulduğunun bildirilmesi istendikten ve söz konusu taşınmaz belirlendikten sonra bu taşınmazın davacının haline münasip evi olup olmadığı noktasında değerlendirme yapılarak meskeniyet şikayeti hakkında karar verilmek üzere ve yine maişet şikayeti yönünden de şikayete konu taşınmazlardan elde edilecek yıllık ve aylık gelir ile davacının ailesi ile birlikte geçimini temin etmesi için gerekli olan asgari geçim sınırı belirlenerek buna göre hangi taşınmazların asgari olarak geçimi için yeterli olacağı belirlenmek suretiyle maişet şikayeti hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın...