, bu malların haczedilmelerinin hukuka aykırı olduğunu, davalıların müvekkilinin bankadaki parasını ve arabasında haciz ve muhafaza altına aldıklarını, bunların müvekkilinin mesleğini yapabilmesi için gerekli mallar olduğunu ve haczedilemeyeceğini beyanla; müvekkiline ait daire üzerine konulan haczin ve esnaf lokantasının ve lokanta malzemeleri üzerine konan hacizlerin fekki ile davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür....
Somut olayda, 03/02/2021 günü taşınmaz üzerine haciz konulmasına karar verildiği, tapu idaresi tarafından aynı gün haczin işlendiği, borçlu vekiline hacze ilişkin 103 davetiyesinin 24/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 26/02/2021 tarihinde takip dosyasına UYAP üzerinden gönderilen ve dosyada mevcut dilekçe ile taşınmazdaki haczin kaldırılmasına yönelik talepte bulunulduğu anlaşılmıştır. Haczin öğrenilme tarihinin en geç 26/02/2021 olduğu konusunda çekişme yoktur. Bu durumda, şikayet tarihi 17/03/2021 olmakla meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapılmadığı sabittir. O halde, ilk derece mahkemesince, borçlunun meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmekte olup, mahkemece de bu şekilde karar verildiğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dosya kapsamına, toplanan delillere, Ankara 15....
gerçek değerinin belirlenmesini talep ettiğini, yapılan yargılama neticesinde Tire İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/60 Esas ve 2021/175 sayılı Kararı ile taşınmazın değerinin 270.000,00 TL olarak tespit edildiğini ve kararın kesinleştiğini, süresinde yapılmayan şikayet sebebiyle iş bu davanın usulden reddi gerektiğini, davacının kıymet takdirine itiraz davası sonrası açtığı iş bu dava ile haksız olarak meskeniyet iddiasında bulunduğunu, ancak davacının haczin öğrenildiği tarihten itibaren süresi içerisinde meskeniyet şikayetinde bulunmadığı gibi kıymet takdiri raporunun tebliğinde de bu şikayet yoluna başvurmadığını, ayrıca açmış olduğu kıymet takdirine itiraz davasında alınan yeni kıymet takdiri raporu sonrasında da meskeniyet iddiasının öne sürülmediğini, kaldı ki yeni bir kıymet takdirinin yapılmasının davacıya meskeniyet şikayeti hakkı tanımayacağının açık olduğunu, meskeniyet şikayeti haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süreye tabi olduğundan ve davacı bu iddiaya yönelik dava...
İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise, taşınmaz kaydı üzerine son olarak 12/01/2021 tarihinde haciz şerhi işlendiği, bu hacze ilişkin olarak icra dosyasından 03/02/2021 tarihinde borçluya 103 davetiyesi gönderildiği , borçlunun 08/02/2021 tarihinde süresinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır. O halde, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun 14/01/2021 tarihli hacze yönelik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürededir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, şikayet eden-3.kişinin davadışı borçlu eşe ait taşınmazın haline münasip evi olduğundan bahisle haczedilemeyeceğine dair meskeniyet şikayeti olup, haczin kaldırılmasına karar verilmesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile İcra İflas Kanunu'nun 82. maddesi (özellikle, İİK.m.82/12 gereğince meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu konuda şikayet hakkı bulunmamaktadır). 3....
yapılmadığını, taşınmazın ailesiyle birlikte oturduğu haline münasip tek evi olduğunu ve haczedilemeyeceğini belirterek, taşınmazın değerinin tespiti ile haczin kaldırılmasını istemiştir....
Taraflar arasındaki meskeniyet şikayeti ve borçlunun çiftçi olduğunu ileri sürerek tarım arazisi niteliğindeki taşınmazının haczedilemeyeceği şikayeti nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulüne, 18 parsel sayılı taşınmaz yönününden meskeniyet şikayetinin kabulüne, haczin kaldırılmasına,19 parsel sayılı taşınmaz yönünden meskeniyet şikayetinin reddine, çiftçilik nedeniyle haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu ve alacaklı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, kamu düzenine aykırılık bulunmayan İlk Derece Mahkemesince verilen kararın yerinde olduğu anlaşılmakla, istinaf başvurularının ayrı ayrı HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, meskeniyet şikayetinde bulunarak taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını istediği, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır....
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İncelemeye konu Meskeniyet şikayetine ilişkin karar usul ve yasaya uygun olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacı vekilinin taşkın hacze ilişkin şikayeti niteliği itibariyle kesin olup, istinaf kanun yoluna başvurulamayacağından istinaf başvuru talebinin USULDEN REDDİNE, 3- Peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye harç alınmasına yer olmadığına, 4- İstinaf yargılama giderinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, 5- İnceleme HMK'nun 353. maddesi gereğince duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 6- Kararın taraflara tebliğ edilmesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda tarafların yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren meskeniyet şikayeti yönünden 2 haftalık yasal süre içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak, taşkın haciz şikayeti yönünden kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından eşi aleyhine Ereğli İcra Müdürlüğünün 2021/3854 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, söz konusu dosya kapsamında yaşadıkları eve haciz konulduğunu, takip borçlusu eşi ile ayrı yaşadığını, haczedilen ev üzerinde aile konutu şerhi bulunduğunu, bu bakımdan oturdukları evin haczedilemeyeceğini, eşinin bilinçli bir şekilde borçlandığını ve kendisini mağdur ettiğini, borçlunun ve ailesinin oturduğu evin haline münasip olduğunu ve haczedilemeyeceği hükmü nedeniyle meskeniyet iddialarının kabulüne, haczin kaldırılmasına, satışın iptaline, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....