İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı olmadığından davacının meskeniyete dayalı şikayetin reddine karar vermek gerekmiştir. İİK'nun 149/1 maddesi ve aynı kanunun 34. maddesi hükmü gereğince ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin ilamlı takipte ilamların icrasına ilişkin hükümler uygulanacağından alacaklı icra takibini Türkiye dahilindeki herhangi bir icra dairesinde başlatabilir. Bu nedenlerle yetkiye itirazın da reddine " dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul 10....
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, meskeniyet iddialarının kabul görülmesi gerekirken reddedilmesinin haksız olduğunu, yargılama gideri ve avukatlık ücretine hükmedilmiş olmalarının hatalı olduğunu, keşif tarihi itibariyle bu bedel 170.000 TL hesaplandığını, keşif tarihinden sonra piyasalardan fahiş oranda artış olup 170.000 TL bedelle haline münasip bir ev almanın imkansız olup müvekkilinin mağdur edildiğini, yeniden keşif yapılarak günümüzdeki haline münasip bir evin bedelinin tespit edilmesi gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılarak günümüz taşınmaz rakamlarına uygun olarak şekilde yeniden bedel belirlenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, İİK'nun 82/1- 12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti davasıdır....
250.000,00 TL bedelli ve Samsun Esnaf Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi lehine 20/02/2019 tarihli ve 350.000,00- TL bedelli ipotek bulunduğu görülmektedir....
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, tapudan ipotek akit tablosunun okunaklı ve onaylı bir örneği getirtilerek, ayrıca ipoteğin mahiyeti ve konulma nedeni ilgili banka şubesinden sorulmak suretiyle araştırılarak, zorunlu ipotek olup olmadığı; zorunlu ipotek değil ise haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun tamamen ödenip ödenmediği tespit edildikten sonra ipoteğin meskeniyet şikayetine engel olmadığı kanaatine varılması halinde meskeniyet şikayeti değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar vermektir. Öte yandan, kabule göre de alacaklının alınan bilirkişi raporuna dair itirazları hakkında inceleme yapılmadan sonuca gidilmesi ve yine sadece şikayete konu 10.02.2015 tarihli haciz hakkında karar verilmesi gerekirken önceki haczi de içerecek şekilde ayrı ayrı hacizlerinin kaldırılması da doğru görülmemiştir. O halde mahkemece, yukarıda yazılı ilkeler uyarınca inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Öte yandan, önceki haciz üzerine meskeniyet şikayetinde bulunulmamış olması, yapılan yeni haciz nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulmasına ve bu şikayetin incelenmesine engel değildir. Zira, borçlunun şikayet hakkı her haciz nedeniyle yeniden doğar. Somut olayda, şikayete konu edilen taşınmaz üzerine 31.01.2013 tarihinde ilk haczin konulduğu, borçluya 05.03.2013 tarihinde 103 davetiyesinin tebliğ edildiği, akabinde aynı taşınmaza 14.02.2014 tarihinde tekrar haciz uygulandığı ve bu işleme ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ yapılmadığı, 15.02.2016 tarihinde kıymet takdiri yapıldığı ve borçlunun 19.02.2016 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, taşınmaz üzerine konulan 14.02.2014 tarihli haciz, yeni bir haciz olup, her haciz yeni bir şikayet hakkı vereceğinden, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurunun, İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre içinde olduğu açıktır....
Öte yandan, önceki haciz üzerine meskeniyet şikayetinde bulunulmamış olması, yapılan yeni haciz nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulmasına ve bu şikayetin incelenmesine engel değildir. Zira, borçlunun şikayet hakkı her haciz nedeniyle yeniden doğar. Somut olayda, şikayete konu edilen taşınmaz üzerine 10.07.2013 tarihinde ilk haczin konulduğu, borçluya 12.12.2013 tarihinde 103 davetiyesinin ve 12.05.2014 tarihinde kıymet takdiri raporunun tebliğ edildiği, akabinde aynı taşınmaza 05.09.2014 tarihinde tekrar haciz uygulandığı, alacaklı vekilinin 07.11.2014 havale tarihli talebi doğrultusunda icra müdürlüğünce borçlu adına 05.09.2014 günlü son hacze ilişkin 103 davet kağıdının gönderildiği, anılan davetiyenin borçluya 15.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlunun 19.12.2014 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu görülmektedir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; meskeniyet iddiası ile yapılan haciz işlemine karşı şikâyet hakkı sadece takibin borçlusu tarafından değil aynı zamanda, meskende yaşayan diğer aile üyeleri ve özellikle de diğer eş tarafından da kullanılabilmesi gerektiğini, öğretide de tamamen ya da kısmen haczedilmesi mümkün olmayan mal ve hakların haczi durumunda gerek eş gerekse diğer aile fertlerinin haczedilmezlik şikâyetinde bulunabilecekleri kabul edildiğini, zira haczedilmezlik müessesesi sadece borçluyu korumak amacıyla değil aynı zamanda borçlunun ailesini de korumak amacıyla getirildiğini, genel anlamda şikâyet hakkında, özel olarak da haczedilmezlik şikâyetinde sadece takibin tarafları değil, ilgililer de hak sahibi olduğunu, hukukî yollara başvurabileceğini, Anayasa Mahkemesi’nin bu yönde birçok kararı bulunduğunu, ilk derece mahkemesinin aksi yöndeki gerekçeleri hem temel haklar hem de icra hukuku bakımından yanlış olduğunu, ilk derece ve Yargıtay...
neticesinde meskeniyet süresi başlayacağından huzurdaki davanın süresinde açılmadığını beyanla meskeniyet şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda, şikayetçinin lehine taşınmaz üzerine aile konutu şerhi verilmiş bulunması, takipte taraf olmayan şikayetçinin bu hakka dayanarak haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına, İİK'nın 82/12. maddesi imkan tanımamaktadır. Ayrıca İİK'nın 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Şikayet aile konutu şerhi ve Ankara 17. Aile Mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararı gereğince taşınmaz üzerindeki haczin İİK'nın 82/12 maddesi gereğince kaldırılması talebini içermektedir. Davacı eşe 10/02/2021 tarihinde kıymet takdir raporu tebliğ edilmiş, davacı taşınmaz üzerine haciz konulduğunu en geç bu tarihte öğrenmiştir. Davacı eşin meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı bulunmadığı gibi, bu tarih öğrenme tarihi olarak esas alındığı takdirde 17/03/2021 tarihinde yapılan meskeniyet şikayeti süresinde de değildir....
İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Yine aynı madde gereğince, borçlunun haline münasip evi haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı sadece borçluya aittir....