DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre ,davalı tarafından davacı hakkında başlatılan icra takibinde davacıya ait taşınmaz hissesine haciz konulduğu ,davacı tarafından taşınmazın haline münasip evi olduğu iddiası ile şikayette bulunulduğu ilk derece mahkemesi tarafından şikayetin süreden reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesi kararında da açıklandığı gibi meskeniyet şikayeti 7 günlük süreye tabidir. Davacıya dava konusu taşınmaza haciz konulduğuna ilişkin 103 davetiyesi gönderildiği ve davetiyenin 24/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır....
Davacı borçlu Ortaca İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/153 Esas sayılı dosyasında borca itiraz ve meskeniyet şikayetinde bulunmuş, mahkemenin 13/02/2017 tarihli ara kararı ile meskeniyet şikayeti hakkındaki dava dosyası tefrik edilerek, istinafa konu dosya üzerinden yapılan yargılama sonucunda karar verilmiştir. Dairemizin 2018/2274 E. 2019/711 K. Sayılı kaldırma kararından sonra ilk derece mahkemesince davacı borçlunun ekonomik ve sosyal durumu araştırılmış, buna göre davacının evli ve 1999 ve 2006 doğumlu iki çocuğunun olduğu, çocuklarının birinin okuduğu, birinin askerde olduğu anlaşılmıştır....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, müvekkilinin borçlu ile 3.5 yıldır ayrı yaşadığı, boşanma aşamasında olduğu, aile konutu şerhi olan konuttan başka kalacak yeri olmadığı, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takip borçlusunun eşi tarafından açılan meskeniyet şikayetine ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; ilk derece mahkemesince de belirtildiği üzere, yasal düzenleme uyarınca meskeniyet şikayeti yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilen 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir. Somut olayda davacının takipte borçlu olarak taraf olmadığı, takip borçlusunun eşi olduğu anlaşılmakla, şikayetin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilen 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir..." (Yargıtay 12. HD.; 19/04/2018 tarih 2016/29600 E. 2018/3351 K. vb.) denilerek üçüncü kişi konumunda bulunan eşin meskeniyet iddiasının dinlenemeyeceği hüküm altına alınıyor ise de, Anayasa Mahkemesinin 12/12/2019 tarih ve 2016/10454 sayılı kararında "...başvurucunun meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayeti mahkeme tarafından dava ehliyeti yokluğu sebebiyle reddedilmiştir. Başvurucunun aile konutuna ilişkin Anayasa'daki güvencelerin gözetilmediği iddialarını öne sürme imkanı ortadan kaldırılmıştır....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, borçlu tarafından ... ili, ... ilçesi, ... mah.,... ada ... parselde kayıtlı taşınmazı için meskeniyet iddiasında bulunulduğu, alacaklı tarafından taşınmaz üzerinde haciz tarihinden önce Şekerbank lehine isteğe bağlı ipotek tesis edildiği ve haczedilemezlik şikayetinde bulunulamayacağının ileri sürüldüğü, mahkemece ipotek resmi senedinin temin edilmediği, ipoteğin niteliği ya da borcun haciz tarihinden evvel ödenip ödenmediği araştırılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır....
Temyiz Sebepleri Alacaklı asıl ve birleşen dosyalar yönünden sunmuş olduğu temyiz dilekçesinde; istinaf ve cevap dilekçelerini tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayeti ile takibe konu taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 16,17,18 ve 82/1-12. maddesi 3....
İİK'nun 82/1- 12 maddesi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda, davacının meskeniyet iddiasında bulunduğuSakarya ili, adapazarı ilçesi, sakarya mahallesi, 502 ada, 425 parselde bulunan meskene haciz şerhi konulduğu, işbu davanın ise huzurda 18/05/2022 tarihinde ikame edildiği görülmüştür. İİK'nın 16. maddesi gereği kanuna muhalif ya da hadiseye uygun olmayan icra memur işlemi şikayeti için süreler öğrenme tarihinden itibaren başlamak üzere 7 gündür. Somut olayda, davacı taraf Uyap Vatandaş Portal aracılığıyla işlem yapmış olup Evrak İşlem Kütüğü'nün incelenmesinde 09/05/2022 tarihi itibariyle İcra takibinden ve hacizden haberdar olup meskeniyet şikayetini süresinde mahkemede dile getirmemiştir....
İİK'nun 82/1- 12 maddesi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda, davacının meskeniyet iddiasında bulunduğuSakarya ili, adapazarı ilçesi, sakarya mahallesi, 502 ada, 425 parselde bulunan meskene haciz şerhi konulduğu, işbu davanın ise huzurda 18/05/2022 tarihinde ikame edildiği görülmüştür. İİK'nın 16. maddesi gereği kanuna muhalif ya da hadiseye uygun olmayan icra memur işlemi şikayeti için süreler öğrenme tarihinden itibaren başlamak üzere 7 gündür. Somut olayda, davacı taraf Uyap Vatandaş Portal aracılığıyla işlem yapmış olup Evrak İşlem Kütüğü'nün incelenmesinde 09/05/2022 tarihi itibariyle İcra takibinden ve hacizden haberdar olup meskeniyet şikayetini süresinde mahkemede dile getirmemiştir....
sonra haczedilemezlik şikayetinde bulunmasının hukuken bir sonuç doğurmayacağını, bu sebeple davanın usulden reddi gerektiğini, ayrıca davacının esasa ilişkin iddialarının da yerinde olmadığını belirterek, haksız ve hukuka aykırı davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....
O halde anılan takibe ve işleme karşı şikayeti incelemeye, asıl icra dairesinin bağlı bulunduğu Erzurum İcra Mahkemeleri yetkili olup, mahkemece haczedilmezlik şikayeti hakkında mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın yetkili ve görevli Erzurum İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine dair karar verilmesi yerindedir. Bu itibarla; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere göre; kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....