İcra Müdürlüğü'nün 2019/6258 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhinde icra takibi başlatıldığını ve müvekkiline ait taşınmaza haciz konulduğunu, haciz konulan taşınmazın müvekkilinin haline münasip tek konutu olduğunu, müvekkiline çıkartılan 103 davetiyesinin 23.10.2019 tarihinde muhtara tebliğ edildiğini, müvekkilinin herhangi bir şekilde 103 davetiyesinden haberi olmadığını, daha sonra davalı tarafından 10.07.2020 tarihinde 92 barkot numarası ile müvekkiline tekrar 103 davetiyesi gönderildiğini ve müvekkilinin bu tebligat sebebiyle bu meskeniyet davasını açtığını, davalı vekilinin 18.11.2020 tarihli duruşmada müvekkiline ikinci kez 103 davetiyesi gönderdiklerini açıkça kabul ettiğini, ikinci kez müvekkile 103 davetiyesi gönderilmesi durumunda; Yargıtay 12....
No:5/66 Bandırma/Balıkesir” şeklindeki adresine gönderilmesini ve haczedilen mallarla ilgili 103 davetiye evrakının kendisine tebliğe çıkarılmasını istediği görülmektedir. Borçluya ait Bandırma İlçesi Kayacık Mahallesi 4339 parsel sayılı taşınmaz için düzenlenen 22 örnek davet kağıdının borçlunun adı geçen vekiline tebliğ edildiği görülmekle beraber, haczi bildirilen 4339 parsel sayılı taşınmaz, şikayet konusu taşınmaz olmayıp; eldeki uyuşmazlık konusu olayda haczedilemezliği öne sürülen taşınmaz, ... Mah. .. Ada .. parselde kayıtlı, 8. No’lu bağımsız bölümdür. Hakkında meskeniyet iddiasında bulunulan bu taşınmaz haczine ilişkin olarak 27.05.2014 günü düzenlenen 22 örnek davet kağıdının ise 28.05.2014 tarihinde vekili yerine borçlu asilin bizatihi kendisine tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takibin kesinleşmesi üzerine meskeniyet iddiasına konu 8453 ada, 25 parsel, 3 numaralı bağımsız bölüm 05.11.2013 tarihinde haczedilmiş ve borçluya 06.12.2013 tarihinde 103 davetiyesi tebliğ edilmiştir. Borçlu tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği gerekçesiyle icra mahkemesine şikayet yoluna başvurulmuş, ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 15.04.2014 tarih, 2013/1548 E. - 2014/426 K. sayılı kararıyla istem kabul edilerek tebliğ tarihi 06.12.2013 olarak düzeltilmiştir....
Davacının her iki adresine çıkartılan 103 örnek haciz davetiyesinin bila tebliğ iadesi üzerine, tebliğ tarihi itibarı ile mernis adresi olan Postacılar Mah., ... Bayraklı/İzmir adresine çıkartılan davetiye 16/03/2020 tarihinde TK'nın 21/2 maddesine göre usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiştir. Davacının bilinen son adreslerine çıkartılan davetiyelerin bila tebliğ iadesi üzerine mernis adresine TK'nın 21/2 maddesine göre tebligat çıkartılmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından, davacının usulsüz tebligata ilişkin iddiası yerinde değildir. Bu durumda, meskeniyet şikayetinin yasal süresi geçtikten sonra 14/09/2020 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından, Mahkemece şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde şikayetin kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiştir....
Maddesine dair davetiyenin borçlu T1 15/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde 103 davetiyesi tebliğ işlemine yönelik bir tebligat usulsüzlüğü iddiasında bulunmadığı, HMK'nun 357/1 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince ileri sürülmeyen iddianın istinaf aşamasında değerlendirme konusu yapılamayacağını anlaşılmasına, istinaf olunan ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Aydın 1....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Dosya muhteviyatı, yapılan yargılama, toplanan deliller, icra dosyası ve Bakırköy 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/1127 esas sayılı dosyası birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde;İİK’nun 82/1- 12. maddesi uyarınca borçlunun haline münasip evi haczedilemez. Mesken üzerindeki haczin kaldırılmasına yönelik başvuru, şikayet niteliğinde olup, aynı yasanın 16/1 maddesi gereğince, bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde icra mahkemesine yapılmalıdır. Bu süre öğrenme tarihinde başlar. Davacı borçluya İİK m.103 gereğince 05/12/2019 tarihinde davetiye tebliğ edildiği, bu davanın 20/08/2020 tarihinde açıldığı, 7 günlük yasal şikayet süresinin geçirildiği anlaşıldığından davanın süre yönünden reddine'' karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı asil istinaf dilekçesinde özetle; haline münasip tek konutunun hukuka aykırı olarak haczedildiğini, Bakırköy 5....
Borçlunun haczedilen taşınmazın haline münasip olması nedeniyle İİK 82/12 maddesi uyarınca icra mahkemesine yaptığı şikayet haczedilmezlik şikayeti olup, şikayet süresine ilişkin bir hüküm bulunmadığından İİK 16/1maddesindeki genel hüküm uygulanır. Şikayet ve şartlarını düzenleyen İİK'nın 16/1 maddesine göre şikayet muamelenin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde yapılır. Şikayet süresi hak düşürücü nitelikte olup, icra mahkemesi şikayetin süresinde yapılıp yapılmadığını, res'en araştırmak zorundadır. İİK'da birçok işlemin tebliğ edilmesi zorunluluğu getirilmiştir. (İİK'nın 61. maddesine göre ödeme emrinin borçluya, İİK'nın 127. maddesine göre arttırma ilanının alacaklıya, borçluya, tapu sicilindeki ilgililere tebliğ gibi). Meskeniyet şikayeti gibi tebliğ zorunluluğu öngörülmeyen hallerde ise kural olarak İİK'nın 16/1 maddesine göre şikayet süresi işlemin öğrenilmesi ile başlar....
Kadirli İcra Müdürlüğünün 2019/1392 E sayılı dosyası incelendiğinde; Davalı alacaklılar tarafından şikayetçi aleyhine haciz yoluyla takip başlatıldığı, dava konusu edilen taşınmazın 12/09/2019 tarihinde haczedildiği, alacaklı vekilinin süresinde avans yatırarak taşınmazın satışını istediği, şikayetçiye gönderilen 103 davetiyesinin 26/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 27/02/2020 tarihinde açıldığı görülmüştür. Meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılması isteminin yasal dayanağı İİK. nun 82/1- 12.maddesi olup, anılan maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinin İİK.nun 16/1.maddesi gereğince, haczin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede yapılması gereklidir. Bu süre şikayet konusu haciz işleminin öğrenildiği tarihten başlar. Şikayet konusu haciz işlemi şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden başlar. Ancak tebliğ tarihinden daha önce öğrenmiş ise öğrenme tarihinden başlayacağı tabidir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı borçlu vekili meskeniyet şikayetinde bulunmuş ancak meskeniyet şikayetine konu taşınmazın tapu kaydına haciz şerhi işlendiği ve borçluya 103 davetiyesinin 15/08/2021 tarihinde tebliğ olunduğu, borçlunun haczi öğrendiği halde 7 günlük şikayet süresinden sonra meskeniyet şikayetini 16/09/2021 tarihinde mahkemeye yaptığı, borçlunun hacizden haberdar olduğu halde 7 günlük öğrenme tarihinden itibaren mahkemeye meskeniyet şikayetinde bulunmadığı anlaşılarak şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı T1 vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, haciz işlemini yapan icra memuru işleminin süresiz şikayet yolu olduğunu, haczedilmezlik iddiasının davacı açısından şartları varsa her zaman ve satış gerçekleşinceye kadar istenebilecek bir hak olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Bu süre öğrenme tarihinden başlar ve hak düşürücü niteliktedir. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazın 12.04.2012 tarihinde haczedildiği, hacze ilişkin 103 davetiyesinin 26.08.2012 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 20.01.2014 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet de İİK'nun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Borçlu meskeniyet şikayetine ilişkin dilekçesinde açıkça 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde bir iddiada bulunmamış, süresinden sonra 10.04.2014 havale tarihli cevaba cevap dilekçesi ile tebligatın usulsüzlüğünü ileri sürmüştür. O halde mahkemece meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....