Davacı borçlu tarafından meskeniyet şikayetine ilişkin açılan iş bu dosyada 103 davet kağıdının usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin bir iddia ileri sürülmemiştir....
Davacı borçlu tarafından meskeniyet şikayetine ilişkin açılan iş bu dosyada 103 davet kağıdının usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin bir iddia ileri sürülmemiştir....
,İcra Müdürlüğü'nce tebligatın usulsüzlüğü, haczedilmezlik gibi itiraz ve şikayetlerin incelenmesinin mümkün olmadığı, bu yöndeki icra müdürlüğünün kararında herhangi bir usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından tüm şikayet ve davanın reddine karar verilmiştir....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 31.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği, icra takip dosyasından düzenlenen 103.madde davetiyesinin ise 16.10.2015 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu, sadece 31.08.2015 tarihli ödeme emri tebliğ işlemini şikayet konusu yapmış olup, 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiada bulunmadığına göre, en geç anılan davetiyenin tebliğ edildiği 16.10.2015 tarihte takibi öğrendiğinin kabulü gerekir. Buna göre öğrenme tarihi olan 16.10.2015 tarihine göre borçlunun 07.12.2015 tarihinde icra mahkemesine taptığı şikayet İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal süreden sonradır....
Diğer yandan İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup, borçlunun konulan yeni hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza ilk haczin 17.03.2015 tarihinde konduğu, ilk hacze ilişkin İİK 103. madde davetiyesinin borçluya 20.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, daha sonra taşınmaz üzerine 08.04.2015 tarihinde yeniden haciz konulduğu ve bu hacze hacze ilişkin İİK 103. madde davetiyesinin borçluya 18.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Buna göre, borçlunun 20.05.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, ikinci haciz yönünden İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürededir....
İcra Müdürlüğü'nün 17/03/2016 tarihli yazısına istinaden haciz şerhi konulduğu, 103 davetiyesinin de 26/06/2018 tarihinde usulüne uygun olarak davacıya tebliğ edildiği, haczedilmezlik şikayetinin 103 davetiyesinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde yapılması gerektiği, davacının yasal şikayet süresi geçtikten sonra şikayette bulunduğu gerekçesiyle şikayetin süre aşımı nedeni ile reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; her haczin borçluya yeni bir şikayet hakkı doğurduğunu, alacaklı tarafından borçluya ait taşınmaza haczin düşmesi üzerine yeniden haciz koydurduğunu, bu durumda 2016 yılında konulan hacze yönelik 26.06.2018 tarihinde tebliğ edilen 103 davetiyesine göre şikayetin süreden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, sonraki hacizler nedeniyle müvekkili yasal süresi içerisinde şikayette bulunduğundan davanın görülmesi gerektiğini öne sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Hukuk Dairesinin 2021/495 Esas-2021/2549 Karar sayılı kararında taraflar arasındaki icra takibi süreci incelenmiş olup, anılan karar "…Somut olayda; borçlunun Kırklareli ili Lüleburgaz ilçesi Kocasinan Mah. 402 ada 28 parsel 12 nolu bağımsız bölüme 11/01/2019 tarihinde yeni haciz konduğu, 23/01/2019 tarihinde 103 davetiyesinin borçlu asile tebliğ edildiği, 28/01/2019 tarihinde şikayet eden vekili tarafından icra müdürlüğü nezdinde haczin fekkinin talep edildiği anlaşılmıştır. Şikayet eden ve vekili tarafından 103 davetiyesi tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin bir iddia olmadığı ve şikayet eden vekilinin 28/01/2019 tarihinde icra dosyasına sunduğu talep dilekçesi ile hacizden haberdar olduğu buna rağmen şikayet eden vekili tarafından 19/04/2019 tarihinde dava açıldığı, şikayetin kanunda düzenlenen 7 günlük süreden sonra yapıldığı anlaşılmakla, davacı tarafın davasının süre aşımından reddine" karar verildiği görülmüştür....
Dava, İİK 82/12 maddesi kapsamında açılan haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetidir. Bu dava İİK 16/1 maddesi anlamında şikayet niteliğindedir ve ileri sürme süresi öğrenme tarihinden itibaren 7 gündür. Somut olayda davacıya hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ tarihi 21/12/2017 tarihidir. Davacının dava dilekçesinde yapılan tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin bir iddiası da bulunmadığına göre meskeniyet şikayeti için başvuru süresi 103 davetiyesinin tebliği ile başlamış durumdadır. Dava tarihi ise 18/02/2020 tarihidir. O halde dava tarihi itibarı ile meskeniyet şikayeti bakımından dava açma süresi dolmuş olup açılan dava süresinden sonradır. Nitekim mahkemece de aynı gerekçeler ile davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir. Yukarıdaki açıklama çerçevesinde istinaf istemine konu kararın yerinde olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Aydın 1....
Dava konusu taşınmaza, takip dosyalarından 01/03/2022 ve 02/03/2022 tarihlerinde haciz konulmuş, davacıya 103 davetiyesi 10/03/2022- 15/03/2022 tarihlerinde tebliğ edilmiştir. Davacının, dava dilekçesinde 103 davetiyesinin tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin bir şikayeti de mevcut değildir. Dolayısıyla, borçlu tarafça 10/03/2022- 15/03/2022 tarihlerinde 103 davetiyesinin tebliğ edilmesi ile birlikte taşınmaz haczinin bu tarihte öğrenilmiş sayıldığı ancak, meskeniyet şikayeti davasının belirtilen tarihten itibaren 7 günlük yasal süre geçtikten sonra (28/03/2022 tarihinde) açıldığı anlaşılmakta olup, meskeniyet şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesi kararı da bu cihettedir. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır....
Sayılı dosyalarında davacı tarafından davalı aleyhine açılan meskeniyet şikayetinin kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu taşınmazına ... 11....