Mahkeme; tebligat usulsüzlüğü şikayetinin, İİK'nun 16.maddesi uyarınca usulsüz tebliğin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesinde ileri sürülmesi gerektiği, aksi takdirde tebligat usulsüzlüğü şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddedileceği, davacı borçluya gönderilen örnek 103 davetiyesinin 24/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlu vekili tarafından 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin bir iddianın ileri sürülmediği, davacı borçlu vekili Stj....
Şikayete konu taşınmaza ilişkin 103 davetiyesinin 07/08/2020 tarihinde hazırlanıp e-tebligat yoluyla davacı/borçlu vekiline 13/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun bu tarihte hacizden haberdar olduğu, haczedilmezlik şikayetinin yasal 7 günlük süreden sonra ileri sürüldüğü anlaşıldığından Mahkemenin şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı/borçlu vekiline, daha sonra aynı haciz için yeni bir 103 davetiyesi gönderilmesi, şikayet süresi haczin öğrenilmesi ile başlayacağından yeni bir şikayet hakkı vermez. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Öte yandan İcra ve İflas Kanununda taşınmaz haczinin yenilenmesine dair bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz yeni bir işlem olup borçlunun her haciz için şikayet hakkı vardır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza ilk haczin 03.12.2007 tarihinde konduğu, hacze ilişkin İİK 103. madde davetiyesinin 23.01.2008 tarihinde tebliğ edildiği, sonrasında 10.05.2010 tarihinde konulan haczin de düşmesi üzerine 10.07.2014 tarihinde son haczin taşınmazın tapu kaydına işlendiği görülmüştür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, davacının hissedar olduğu taşınmaz üzerine haciz konulduğu, davacıya çıkartılan 103 davetiyesinin 05/07/2019 tarihinde bila tebliğ iade olduğu, bu tarihten sonra davacıya 103 davetiyesinin tebliğ edildiğine dair icra dosyasında herhangi bir tebligat parçasının bulunmadığı davacının hacizden 20/07/2019 tarihinde haberdar olduğunu belirterek 26/07/2019 tarihinde İİK 82/12 maddesi kapsamında haczin kaldırılmasını istediği, ilk derece mahkemesince taşınmazı davacının kendisinin kullanmadığını açıkça belirttiğinden bahisle şikayetinin reddine karar verildiği görülmüştür. İİK.82.maddesinin 1.fıkrasının 12. bendi gereğince borçlunun haline münasip evi haczedilemez. Meskeniyet iddiası İİK.16.maddesi kapsamında şikayet olup aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre de icra mahkemesine yapılmalıdır....
Ancak ikinci haciz, süresinde satış talebinde bulunulduğu için, şikayet tarihinde ve halen ayaktadır. Davacıya tebliğe gönderilen 103 davetiyesi de açıkça konulan ikinci hacze yöneliktir. Bu davetiyenin usulsüz tebliğ edildiğine dair bir iddia da ileri sürülmemektedir. O halde davacının şikayete konu hacizden haberdar olma tarihi olarak 103 davetiyesinin tebliğ tarihi olan 14/09/2020 tarihinin kabulü gerekmekte olup bu tarihe göre 02/08/2021 tarihinde açılan davanın süresinde olmadığı anlaşılmakla davanın süre yönünden reddine karar verilmesi yerindedir....
24.02.2023 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine yasal yedi günlük sürede meskeniyet şikayet hakkının kullanılmadığı gerekçesiyle usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, meskeniyet şikayetinin süre yönünden reddine karar vermiş, davacı karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Mehmet Ender Çelik marifetiyle temsil edildiği görülmekte olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 73, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 41. ve 7201 sayılı Tebligat Kanununun 11. maddeleri uyarınca vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile çıkarılması zorunludur. Vekil yerine asile yapılan tebliğ usulüne uygun olmayacağından asile çıkarılan tebligata sonuç bağlanamayacağı gibi tebliğ konusu işlemden asilin haberdar olması ile öğrenme gerçekleşmez. Şikayete konu işlemle ilgili olarak tebliğin usulsüz olduğunun iddia edilmesi halinde öncelikle mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti incelenmeli, varılacak sonuca göre tebliğin usulüne uygun olduğu kanaatine varılırsa bu husus kararda gösterilmek suretiyle şikayet süre yönünden reddedilmelidir. Usulsüz tebliğe yönelik şikayet incelenmeden ve bu husus kararda tartışılıp gösterilmeden şikayetin süre yönünden reddi kararı doğru değildir....
Kat, 24 nolu bağımsız bölüm vasıflı taşınmaza 25.12.2019 tarihinde haciz konulduğunu, haczin 20.01.2020 tarihinde borçlu vekiline 103 davet kağıdı ile tebliğ edildiğini, yine taşınmazın kıymet takdirinin yapıldığını, borçlu vekiline 24.06.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, hatta borçlu tarafından İzmir 13. İcra Mahkemesinin 2020/316 Esas sayılı dosyasıyla 29.06.2020 tarihinde kıymet taktirine itiraz davası açıldığını, dolayısı ile açılan davanın 7 günlük şikayet süresi içinde olmadığını, davanın süresinde açılmaması nedeniyle reddinin gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, 03/02/2021 günü taşınmaz üzerine haciz konulmasına karar verildiği, tapu idaresi tarafından aynı gün haczin işlendiği, borçlu vekiline hacze ilişkin 103 davetiyesinin 24/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 26/02/2021 tarihinde takip dosyasına UYAP üzerinden gönderilen ve dosyada mevcut dilekçe ile taşınmazdaki haczin kaldırılmasına yönelik talepte bulunulduğu anlaşılmıştır. Haczin öğrenilme tarihinin en geç 26/02/2021 olduğu konusunda çekişme yoktur. Bu durumda, şikayet tarihi 17/03/2021 olmakla meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapılmadığı sabittir. O halde, ilk derece mahkemesince, borçlunun meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmekte olup, mahkemece de bu şekilde karar verildiğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dosya kapsamına, toplanan delillere, Ankara 15....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmazlara 02/07/2019 tarihinde haciz konulduğu, borçluya haciz işleminin tebliğ edilmediği, taşınmazların kıymet takdirinin yapıldığı, Kozan İcra Müdürlüğünün 2019/262 talimat sayılı dosyasından düzenlenen 06/01/2021 tarihli kıymet takdiri raporunun davacı borçluya 21/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacının kıymet takdiri raporunun tebliğine ilişkin tebligatın usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin bir şikayetinin bulunmadığı, bu durumda davacı borçlunun taşınmaz haczinden en geç kıymet takdiri raporunun tebliğ edildiği tarihte haberdar olduğunun kabulünün gerektiği, davacı tarafından kıymet takdiri raporunun tebliği tarihinden itibaren 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 10/06/2021 tarihinde mahkememize meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, açılan davanın süresinde olmadığı gerekçesiyle davacının meskeniyet iddiasının süreden reddine, davacının süresinde yapılmayan meskeniyet iddiasına dayalı satışın...