İcra Müdürlüğünün 2017/7643 esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; dosya kapsamında davacı borçlu adına çıkartılan 103 tebliğ mazbatası örneğinin mevcut olduğu ve davacı borçluya 28.06.2017 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, bu dosya yönünden 7 günlük süre içinde şikayet yoluna başvurulmadığı görülmüştür. Mahkemece, İİK 103 davet kağıdının bizzat 28/06/2017 ve 14/07/2017 tarihlerinde tebliğ edildiği, davacının taşınmazına konan hacizleri her 3 icra dosyası yönünden de meskeniyet şikayeti davasıda öğrenme tarihinden itibaren 7 günden sonra 24/01/2018 dava tarihinde açıldığından bahisle süre yönünden şikayetin reddine karar verilmiş ise de Ankara 1. İcra Müdürlüğünün 2017/7678 ve 8667 esas sayılı takip dosyalarında 103 davetiyesi tebliğ mazbataları asılları veya örneklerinin takip dosyaları içeriğinde bulunmadığı anlaşılmıştır....
Bu süre öğrenme tarihinden başlar ve hak düşürücü niteliktedir. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazın 20.11.2012 tarihinde haczedildiği, hacze ilişkin 103 davetiyesinin 12.05.2014 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, meskeniyet şikayetinin ise yasal 7 günlük süreden sonra 21.07.2014 tarihinde yapıldığı, şikayet dilekçesinde, borçlunun, 103 davetiyesinin tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin bir iddiasının da bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda mahkemece, şikayetin İİK'nun 16/1. maddesi gereğince süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İlk derece mahkemesince, davacının 103 davetiyesinin tebliğine ilişkin usulsüz tebliğ şikayetinin süreden reddine, davacının meskeniyet şikayetinin süreden reddine, dair karar verilmiştir....
Dava dilekçesi ve ekleri davalı tarafa tebliğ edilmemiş, tensiben karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; davacı vekiline 103 davetiyesinin ve kıymet takdir raporunun 02/09/2020 tarihinde usule uygun olarak tebliğ edildiği, şikayetin yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılmadığı gerekçesiyle şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararında bahsi geçer tebligatın azledilen vekile yapılan tebligat olduğunu, davacı asile 103 davet kağıdının ve kıymet takdir raporunun 10/09/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, bu tarihten itibaren süresi içerisinde şikayet yoluna başvurulduğunu, kaldı ki ikinci kez yapılan tebligatın yeni bir şikayet hakkı tanıdığını, bu nedenlerle kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiş, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafça istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır. GEREKÇE: Dava, meskeniyet şikayetine ilişkindir....
Somut olayda mahkemenin de tespitinde olduğu üzere; Samsun İcra Müdürlüğünün 2022/695 Esas sayılı dosyasında alacaklı T3 tarafından borçlu T1 hakkında toplam 51.637,93 TL alacağın tahsili amacıyla takip başlatıldığı, takibin kesinleştiği, şikayete konu Tokat ili, Almus ilçesi, Ormandibi Mahallesi Köyiçi Mevkii 184 ada -2- 3- 4 parselller ile Tokat ili, Almus ilçesi, Ormandibi Mahallesi Boldacı Mevkii 141 ada - 127 parsel sayılı taşınmazlarının haczine ilişkin 103 davetiyesinin davacı borçluya 18/08/2022 tarihinde Tebligat Kanunun 21/1 maddesi gereğince usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, borçluya usulüne uygun şekilde 103 davetiyesinin tebliğ edilmiş olması sebebiyle borçlunun taşınmazların haczinden tebliğ tarihi itibariyle haberdar olduğunun kabulü gerektiği, zira davacı borçlunun 103 davetiye tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin iddia ve beyanının da bulunmadığı, dava dilekçesinde ileri sürülmeyen hususun istinaf aşamasında ileri sürülemeyeceği, İİK'nın 82/1- 4,12 maddesine dayalı...
Somut olayda, borçluya, 103 davetiyesi Uşak 3. İcra Dairesi'nin 2013/1174 sayılı dosyasında, 17.03.2014'de tebliğ edilmiştir. Uşak 3. İcra Müdürlüğü'nün 2013/1192 sayılı dosyasında ise bila tebliğ iade olunmuş ise de, şikayet dilekçesinin 2. sayfasındaki, açıklamalardan ortaklığın giderilmesi davasının dava dilekçesi tebliğ tarihi olan 21.10.2014 tarihinde, hacizden haberdar olunduğu anlaşılmaktadır. Anılan tarihlere göre meskeniyet şikayetinin yedi günlük süreden sonra 31.10.2014 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından Mahkemece, şikayetin süreden reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğünün yaptığı haciz işlemi sonrasında dosya alacaklısı tarafından 09/07/2020 tarihinde UYAP sistemi üzerinden 103 davetiyesi gönderilmesi için talep gönderildiğini, murisin bu tarihte ölü olup murise 103 davetiyesi gönderilmediğini, murise ve diğer borçlulara 103 davetiyesi tebliğ edilmeyip yalnızca T1'e tebliğ edildiğini, 103 davetiyesi borçluya usulüne uygun veya hiç tebliğ edilmemişse haczin öğrenilmesi ve hak düşürücü sürelerin işlemesi bakımından borçlunun beyanının esas olacağını, dava konusu evin müvekkilinin haline münasip evi olup, tapu kaydı üzerine aile konutu şerhi konulduğunu, evin takibe konu olmaması gerektiğini, borçlulara usulüne uygun 103 davetiyesi tebliğ edilmediğini belirterek, yerel mahkeme kararının esastan ve usulden kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Şikayetçi, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları şikayet dilekçesinde göstermek zorundadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 25. maddesi hükmüne göre de, hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup, ileri sürülmeyen maddi olayları kendiliğinden gözetemez. Somut olayda, yukarıda içeriği özetlenen şikayet dilekçesi kapsamına göre, şikayetçi borçlu tarafından 103 davet kağıdının tebliğinin usulsüzlüğü açıkça ileri sürülmediği halde, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun dilekçesinde dayandığı vakıaların dışına çıkılıp 103 davetiyesinin tebliğinin usulsüzlüğü re'sen dikkate alınacak hususlar kapsamında görülmediğinden, 103 davetiyesinin tebliğ tarihi dikkate alınarak Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklıların temyiz isteminin kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi........
Hal böyle olunca, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazlara, tapuda 08.8.2012 tarihinde haciz şerhinin işlendiği, borçluya İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiye tebliğ edilmediği, kıymet takdir raporunun ise 15.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre, borçlunun hacizlerden en erken bu tarihte haberdar olduğu anlaşılmakla, 16.01.2015 tarihinde yapılan meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü gerekir. O halde, mahkemece borçlunun meskeniyet şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile istemin süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı alacaklı vekili istinaf başvurusuna cevap dilekçesinde özetle; davacı borçlunun meskeniyet ve haczedilmezlik şikayetlerini yasa gereği (iik md 16) 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapması gerektiğini, Davacı 103 davetiyesinin tebliğ edildiği 02.10.2021 tarihinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde meskeniyet iddiasını ileri sürmediğinden açılmış bulunan davanın reddi usul ve yasa hükümlerine uygun olduğunu, davacının usule ve yasaya uygun şekilde usulsüz tebligata ilişkin herhangi bir şikayeti ayrıca açtığı bir usulsüz tebligata ilişkin şikayet davası da bulunmadığını, bu hali ile mahkemece davacının hacizden haberdar olma tarihinin bildirdiği öğrenme tarihi olmayacağı 103 davetiyesinin teb kan 35 e göre tebliğ edildiği tarih olacağını, icra dosyasında davacı vekilinin 35 e göre tebligat yapmadan önce dosyaya sunulmuş harçlandırılmış, vekalet pulu bulunan bir vekaletnamesi ve UYAP'ta vekil kaydı bulunmadığını, Ayrıca söz konusu meskeniyet iddiasına konu taşınmaz...