Taraflar arasındaki taşınmaz ihalesinin feshi şikayetinden dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince; usulsüz tebligat ve meskeniyet şikayetinin reddine, ihalenin feshi isteminin reddi ile şikayetçi borçlu aleyhine para cezasına yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir....
O halde mahkemece, öncelikle borçlunun usulsüz tebliğ şikayetinin incelenerek, tebligatın usulsüz olduğu ve buna ilişkin şikayetin süresi içinde yapıldığı tespit edilirse, meskeniyet şikayetinin öğrenme tarihine göre yasal süresinde olup olmadığının değerlendirilmesi, şayet istem süresinde ise, tapudan ipotek akit tablosu getirtilerek ipoteğin mahiyeti ve veriliş nedeni araştırılıp zorunlu ipotek olup olmadığı, zorunlu ipotek değil ise, haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun tamamen ödenip ödenmediği ipotek alacaklısı bankadan sorulup tespit edildikten sonra, ödendiğinin belirlenmesi halinde, esas yönünden değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaz haczini dava sırasında öğrenerek meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduklarını, covid-19 salgını nedeniyle takip dosyasını fiziki olarak inceleyemediklerini, takip dosyasında vekaletnameleri bulunmadığından uyap üzerinden de dosyayı inceleyemediklerini, müvekkiline 103 davet kağıdı gönderildiğini haczedilmezlik şikayetinin reddine ilişkin gerekçeli kararının tebliği ile birlikte öğrendiklerinden haczedilmezlik şikayeti ile birlikte usulsüz tebligat şikayetini yapamadıklarını, usulsüz tebligat şikayetinin süresinde olduğunu, meskeniyet şikayeti yönünden 103 davet kağıdı tebliğ tarihinin düzeltilmesinin önemli olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; cevap dilekçesi içeriğini tekrar ederek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Takip talebinde gösterilen ve icra emrinin tebliğ edildiği adresin 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesi kapsamında muhatabın bilinen son adresi olarak kabulü gerektiğinden 103 davetiyesin de aynı kanun maddesi çerçevesinde ilgili adrese yapılması gerekirken mernis adresi denilerek Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre ikinci adrese yapılan tebligat usulsüz olup mahkemece şikayetin süresinde yapıldığının kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle meskeniyet şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle red kararı verilmesi doğru değildir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2021 NUMARASI : 2020/293 ESAS 2021/66 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Meskeniyet İddiası KARAR : Adana 1....
İcra Dairesi'nin 2017/38083 esas ve 2017/38106 esas sayılı dosyaları ile takip başlatıldığını ve müvekkilinin Sakarya İli, Karasu İlçesi, 467 ada, 2 parsel, 3 bağımsız bölüm numaralı taşınmazına bu dosyalardan haciz konulduğunu, müvekkili hakkında başlatılan takipte ödeme emirlerinin usulüne uygun düzenlenmediğini ve usulsüz tebliğ edildiğini, ayrıca 2017/38106 esas sayılı dosyadan gönderilen tebliğ zarfı üzerinde ödeme emri ihtiva eder ibaresinin bulunduğunu, oysa örnek 7, örnek 13 yada örnek 10 gibi ödeme emrinin mahiyetinin yazılması gerektiğini, tebligat gönderilen adresin müvekkilinin kızı ile birlikte oturduğu adres olduğunu, müvekkilinin burada tanınmadığından bahisle ödeme emrinin iadesinin ve akabinde TK'nın 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu, takip dosyalarından yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, takipten 12/02/2018 tarihinde haberdar olduklarını, taşınmazı müvekkilinin mesken olarak kullandığını, İİK'nın 82/12 maddesi uyarınca haczedilemeyeceğini...
tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 25/02/2020 tarihi olarak düzeltilmesine, bu talebin kabul edilmemesi halinde meskeniyet şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, usulsüz tebliğ ile meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti ile kıymet taktirine itiraza ilişkindir. İlk derece mahkemesince dava dosyasında daha önce yapılan yargılama sonucunda, 10/02/2020 tarih 2020/20- 2020/28 E.K sayılı ilamı ile "Meskeniyet iddiası davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine, Kıymet takdiri davası yönünden İİK madde 128/a uyarınca Kıymet takdiri raporunu düzenleten icra dairesinin kesin yetkili bulunduğu anlaşıldığından Mahkememizin yetkisizliğine... ," dair karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararının davacı vekilince istinafı üzerine, dairemizin 14/07/2020 tarihli 2020/1211- 1236 E.K sayılı ilamı ile özetle; "...meskeniyet şikayeti ile ilgili davalarda, mahkemece dava dilekçesinin taraflara tebliğ edilerek, duruşma açılıp, tarafların duruşmaya davet edilmesi ve taraflarca bildirilen deliller toplanıp sonucuna göre hukuki değerlendirme yapılması gerekir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/531 Esas, 2015/770 Karar sayılı dosyasında, tebligat usulsüzlüğü şikayetinde bulunduğu, mahkemece şikayetin süreden reddine karar verildiği, borçlu tarafından kararın temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 18.04.2016 tarihli kararı ile bozulmasına karar verildiği, ancak kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, şikayetçinin usulsüz tebligat ile ilgili şikayetinin sonucu, meskeniyet şikayetinin de sonucunu etkileyeceğinden, ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/531 Esas, 2015/770 Karar sayılı dosyasının bekletici mesele sayılması ve kesinleştikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda; meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın haczedildiği, haczin borçlu vekiline 103 davetiyesi ile 20/01/2020 tarihinde avukat Fatma Aygören'e tebliğ edildiği, borçlu vekili Fatma Aygören 103 davetiyesi ile kıymet takdiri raporunun borçluya asile tebliğini 22/01/2020 tarihli dilekçesinde beyan etmiş ise de, avukat Fatma Aygören tarafından tebliğ evrakı 20/01/2020 tarihinde alındığından ve bu tarihte avukat Fatma Aygören'in vekillikten istifası söz konusu olmadığı gibi, borçlunun 11/02/2020 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet de İİK 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Borçlu meskeniyet şikayet dilekçesinde 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmemiş, süresinden sonra tebligatının usulsüzlüğünü ileri sürmüştür....