Bu süre 103 tebliğiyle veya haczi öğrenme tarihinden başlar.Somut olayda, haczedilmezlik şikayetine konu olan taşınmaz üzerine 19.09.2013 tarihinde haciz konulduğu, 06.12.2013 tarihinde 103 davetiyesinin düzenlenerek borçluya tebliğe çıkartıldığı, takip dosyası içerisinde 103 davetiyesinin tebliğine dair tebligat mazbatası bulunmasa da, ... PTT ... Müdürlüğü'nün 10.04.2014 tarih ve 78383032-010-679 sayılı yazısına göre, borçlu adına çıkartılan 103 davetiyesinin 24.12.2013 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre tebliğ edildiği ve tebliğ mazbatasının 25.12.2013 tarihli liste ile gönderildiği belirtilmektedir. Borçlu icra mahkemesine yaptığı başvuruda, kendisine 103 davetiyesinin tebliğ edilmediğini ileri sürmüş ise de, ... PTT ......
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1619 KARAR NO : 2023/275 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GELİBOLU İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/02/2022 NUMARASI : 2021/6 2022/11 DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü....
Somut olayda takip dosyası incelendiğinde; borçluya tebliğ edilmiş İİK'nun 103. maddeye ilişkin davetiyenin bulunmadığı, kıymet takdir raporunun 18.02.2014 tarihinde tebliğ edildiği, kıymet takdir raporunun tebliğinden önce haczin öğrenildiğine dair icra dosyasında herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, borçlunun kıymet takdirine itirazlarını ve meskeniyet şikayetini aynı dilekçe ile 20.02.2014 tarihinde mahkemeye sunduğu ve ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/15 Esas sayısına kaydedildiği, mahkemece 2014/15 E. sayılı dosyada 04.04.2014 tarihli tensip tutanağının 5 numaralı bendinde birlikte açılan kıymet takdirine itiraz ve meskeniyet iddiası davalarının farklı yargılama usullerine tabi olması nedeniyle meskeniyet iddiası davasının bu dosyadan tefrikine karar verilerek mahkemenin 2014/29 E. sayılı dosyasına kaydedildiği görülmektedir. Bu durumda, borçlunun 20.02.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürededir....
Somut olayda, şikayete konu ihalenin 27.09.2016 tarihinde yapıldığı, borçluya yapılan satış ilanı tebliğ işleminin, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre usulsüz olduğu, ancak borçlunun şikayet dilekçesinde; “satış ilanı, tarafımıza 17.06.2016 tarihinde tebliğ edilmiş olup, taşınmaz üzerinde uygulanan hacizden bu tarihte haberdar olmamız nedeniyle süresi içerisinde meskeniyet iddiasına dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunmamız nedeniyle 24.06.2016 tarihinde ikame ettiğimiz ... 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/314 Esas sayılı dosyası ile vuku bulan davamız halen devam etmekte olup” şeklinde beyanda bulunduğu, bu durumda, borçlunun makul süre önce ihaleden haberdar olduğunun kabulü gerekip, satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshine karar verilemez....
Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2-Borçlunun meskeniyet şikayetine yönelik temyiz itirazlarına gelince; İİK'nun 82/12. maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası, haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığı gibi, meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut değildir.O halde, şikayetin bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken zorunlu ipotek olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekirse de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir.SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 27,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Meskeniyet İddiası Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu, haczedilen taşınmaz ile ilgili olarak meskeniyet şikayetinde bulunmuş, Mahkeme'ce şikayetin kabulüne, taşınmazın 135.000 TL'den az olmamak üzere satılmasına, satış bedelinden davacı borçlunun haline münasip evi alabileceği miktar olan 120.000 TL'nin borçluya ödenmesine karar verilmesi üzerine, borçlu vekili kararı temyiz etmiştir....
Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği Niğde ili Bor ilçesi Kemerhisar Cumhuriyet mah. 148 ada 9 parselde kayıtlı E blok 4. kat 17 nolu taşınmazın tapu kaydına 07.11.2017 tarihinde haciz konulduğu, İİK’nun 103. maddesine dair davetiyenin borçluya tebliğe çıkarılmadığı, bilahere alacaklı vekilinin talebi üzerine yazılan talimat gereğince Bor İcra Dairesinin 2017/336 Talimat sayılı dosyasından taşınmazın kıymet takdiri raporunun düzenlenerek borçluya tebliğe çıkarıldığı ve 16/03/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde kıymet takdiri raporunun tebliğ işlemine yönelik bir tebligat usulsüzlüğü iddiasının bulunmadığı, aynı zamanda meskeniyet şikayetinin de yasal 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra 02/06/2022 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından Adana 3. İcra Hukuk Mahkemesince verilen kararda isabetsizlik görülmemiştir....
İİK'nın 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir.Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar....
Köyiçi mevki 270 ada 35 parseldeki bahçeli kargir ev niteliğindeki taşınmaza haciz uygulandığını, ilgili taşınmaz için meskeniyet iddiası ve haczedilmezlik şikayetinde bulunduklarını, müvekkilinin bahsi geçen köy evinde 26 yıldır yaşadığını, geçimini hacizli araziye ektiği ürünleri satarak sağladığını, başka arazisinin ve evinin olmadığını bu nedenlerle haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile ilgili taşınmazın üzerindeki haczin kaldırılmasına, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Hazcedilmezlik şikayetini kabul etmediklerini, ilgili taşınmaz satıldığında davacının haline münasip ev alabilecek kadar para kalacağını, gayrimenkulun çok değerli borcun ise çok az olduğunu bu nedenlerle meskeniyet iddiasının yersiz olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir....
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir, zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Şikayete konu taşınmazda Anadolubank A.Ş. lehine 26/09/2016 tarih ve 18303 yevmiye nolu ipotek kaydının bulunduğu anlaşılmıştır....