Kat 11 nolu bağımsız bölümde bulunan taşınmazın kaydına 28.11.2020 tarihinde haciz şerhi işlendiği, İİK’nun 103. maddesine dair davetiyenin borçluya 04.03.2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde 103 davetiyesi tebliğ işlemine yönelik bir tebligat usulsüzlüğü iddiasının bulunmadığı, yapılan meskeniyet şikayeti başvurusunun ise 15.06.2021 tarihli olduğu, davacı borçlu tarafından Örnek 103 davetiyesinin tebliğinden itibaren 7 günlük süre içerisinde dava açılmaması nedeniyle T1 meskeniyet şikayetinin süresinde olmaması nedeniyle reddine,T2 'ın haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı olmaması nedeniyle davacı T2 tarafından açılan haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verilmiştir....
Anılan hükmün uygulanabilmesi için borçluya tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır. Somut olayda; meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın 19.10.2012 tarihinde haczedildiği, haczin borçluya 103 davetiyesi ile 13.8.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 22.8.2013 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet de İİK'nun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabi olup, borçlu meskeniyet şikayet dilekçesinde açıkça 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde bir iddiada bulunmamış, tebliğ tarihinde ve halen annesinin rahatsızlığı sebebiyle Nevşehir ilinde olduğunu ileri sürmüştür....
Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasından bulunmasını engeller. Ancak rızaen tesis edilen ipoteğe neden olan borcun hacizden önce ödenmiş olması halinde, şeklen Tapu Sicilinde varlığını sürdüren ipoteğin şikayetin incelenmesine engel olmadığı düşünülmelidir. Diğer taraftan, İİK'nun 82/2. maddesinde; "2,3,4,5,7 ve 12 numaralı bendlerdeki istisna, borcun bu eşya bedelinden doğmaması haline münhasırdır" düzenlemesi mevcuttur. Borcun taşınmazın bedelinden doğması halinde İİK'nun 82/son maddesi hükmü uyarınca haczedilmezlik şikayeti dinlenilemez. Borçluya ait ... Merkez ilçesi 36 ada, 9 parsel, 29 nolu bağımsız bölüm üzerine “Kendi Konutu İpotekli Finansman Kredisi Sözleşmesi” nedeniyle HSBC bankasına olan 508.716 TL borcun teminatını teşkil etmek üzere 1. Derecede 18.07.2007 tarih ve 6265 yevmiye nolu kesin borç ipoteği (ana para ipoteği) tesis edilmiştir....
İİK'nın 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Somut olayda, İzmir 17. İcra Müdürlüğünün 2015/17593 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip olduğu, takibin niteliği gereği bu takip dosyasına ilişkin olarak haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunulamayacağı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiği yönünde şikayette bulunulduğunu, rapordan 05.03.3021 tarihinde haberdar olduklarını, mahkemeden bu hususta talepte bulunulduğunu, tebliğin usulsüz olduğunu, bu durumda öğrenilen tarihe göre davanın süresinde açıldığını, ilk derece mahkemesince usulsüz yapılan tebligatın tarihi esas alınmak suretiyle haczedilmezlik şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayeti ve meskeniyet şikayeti bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, kıymet takdir raporunun borçlu vekili Av. Mehmet Ender Çelik'e usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile birlikte açılan meskeniyete dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İcra dosyasında borçlunun vekili Av....
İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar ve hak düşürücü niteliktedir. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazın 12.04.2012 tarihinde haczedildiği, hacze ilişkin 103 davetiyesinin 26.08.2012 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 20.01.2014 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet de İİK'nun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Borçlu meskeniyet şikayetine ilişkin dilekçesinde açıkça 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde bir iddiada bulunmamış, süresinden sonra 10.04.2014 havale tarihli cevaba cevap dilekçesi ile tebligatın usulsüzlüğünü ileri sürmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendine dayalı meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, mahkemece şikayetin kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür. 1-Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlunun temyiz itirazlarının REDDİNE, 2-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK.nun 82/12 maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir....
Öncelikle davacının meskeniyet şikayetinin reddine ilişkin yapmış olduğu istinaf talebi yönünden yapılan incelemede; İİK'nın 82/1- 12 maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin, İİK'nun 16/1....
Sayılı kararıyla onandığını ve kesinleştiğini, bu konuda verilmiş bir kesin hüküm bulunduğundan, davacının yeniden haczedilmezlik itirazında bulunmasının kötüniyetli ve hukuka aykırı olduğunu, haczedilmezlik itirazının ayrıca davaya konu ev için kullanılan kredinin karşılığı verilen ipoteğin davacının kullandığı ve kullanacağı tüm kredilere karşılık olarak verildiğini ve haczedilmezlik şikayetinin dinlenilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu taşınmazın bulunduğu muhitte belirlenen kıymet ile sıfır lüks evler bulunduğunu, borçlunun bu kıymet takdirine itiraz etmesinde hukuki yararı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Salihli İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davacının Salihli 1. İcra Müdürlüğü'nün 2016/2407 Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti yönünden dosyanın tefrikine, meskeniyet şikayeti yönünden davanın reddine karar verilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haczedilmezlik şikayeti için sürenin haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün olduğunu hak düşürücü süre aşıldığından davanın süre yönünden usulden reddini, borçlu taşınmazın maliki olmadığından davanın tarafı olamayacağını, borçlu ile aynı çatı altında yaşayan ailesinin meskeniyet iddiasında bulunabileceğini davacı borçlu Adnan Yılmaz'ın kızı olduğunu fakat tapuda taşınmaz maliki Mesut Özmen olduğunu bu nedenle haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmek için aktif dava ehliyeti bulunmadığını beyanla davanın usulden reddini istemiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: ".......