Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...,Dava İİK'nun 82/1- 12 maddesi uyarınca açılmış haczedilmezlik şikayeti davasıdır. Şikayet konusu icra takipleri ipotek alacağına dayalı olarak başlatılmıştır. Meskenini bir alacaklısına ipotek etmiş olan borçlunun, ipotek alacaklısına karşı meskeniyet iddiasında bulunması mümkün değildir. Zira evini kendi iradesi ile ipotek eden borçlunun artık ona ihtiyacının olmadığını kabul etmektedir. (Prof Dr.Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku Cilt 1 sahife 821). İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma imkanı bulunmamaktadır....

Davacının meskeniyet şikayeti yönünden yapılan incelemede ; davaya konu ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte, ipotekli taşınmaz malikinin eşi olan davacı üçüncü kişinin, satışa konu taşınmazın tapu kaydına muvafakati olmadan konulan ipoteğin geçersiz olduğunu ve taşınmazın haline münasip evi olduğunu ileri sürerek meskeniyet şikayeti talebi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2015/33435 E, 2016/10274 K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere, şikayetin yasal dayanağı olan İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendinde; borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı ifade edildiğinden dolayı meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup; icra takibinin tarafı olmayan ve takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu şikayette bulunmaya hakkı yoktur....

İstinaf Sebepleri Şikayetçi üçüncü kişiler vekili, haczedilmezlik şikayetinin borçlunun ailesine de tanındığını, Anayasa Mahkemesinin kararında bu durumun vurgulandığını, delilleri toplanmadan tanıkları dinlenmeden ret kararı verildiğini, takibin tedbiren durdurulması talebi konusunda herhangi bir ara karar oluşturulmadığını, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kesinleşmesine kadar icra takibinin ve satışın durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesini gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmişlerdir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile şikayetin şahsi hak niteliğinde olup, borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlı olduğundan, ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın bu doğrultuda hukuki tanısı ve gerekçesi itibariyle yasal ve yerinde olmakla davacı - 3.şahısların istinaf başvurusunun HMK 353(1)-b-1 maddesi gereğince istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; haczedilmezlik şikayetinin borçlunun ailesine de tanındığını, Anayasa Mahkemesinin kararında bu durumun vurgulandığını, delilleri toplanmadan tanıkları dinlenmeden ret kararı verildiğini, takibin tedbiren durdurulması talebi konusunda her hangi bir arar karar oluşturulmadığını, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kesinleşmesine kadar icra takibinin ve satışın durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesini, istinaf talebinin kabulüne, mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ; Şikayet ; İİK 82/12 maddesine dayalı meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetidir. Şikayet edenler borçlunun eşi ve çocukları olup, takip borçlusu değillerdir. Dayanak İstanbul 8. İcra müdürlüğünün 2020/12560 Esas sayılı dosyasında borçlu Tunoğlu Mücevherat San. Tic....

    konutu şerhi verilen kişi olup takip dosyasında borçlu sıfatı bulunmadığından yukarıda anılan yasa maddesi gereğince meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermiş, kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 2021/2409 Esas, 2021/3685 Karar sayılı ve 31.12.2021 tarihli kararı ile HMK'nın 297/1. maddesine aykırı olarak meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayeti dışında kalan şikayetlerin incelenmediği gerekçesiyle davacının tüm talepleri incelenip yeniden karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince kaldırılmasına karar verilmiştir....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12 maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti ve İİK'nın 106- 110. maddelerine dayalı haczin kaldırılmasına ilişkin icra memur işlemini şikayettir. İİK'nın 82/1. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Somut olayda davacılar tarafından 22/08/2017 tarihinde Ödemiş İcra Hukuk Mahkemesine 2017/227 E. sayılı bir dosyadan haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğu, yapılan yargılama sonucunda 2018/254 K. sayılı karar ile, davacı T2'un şikayetinin süre yönünden reddine, diğer davacının şikayetinin kabulüne karar verildiği, İzmir BAM 8. HD'nin 2018/2398 E. 2019/798 K. sayılı ilamı ile davacı T2'un istinaf başvurusunun kesin olarak esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile " Davacı ... yönünden yapılan istinaf incelemesinde; İİK'nın 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, şikayete konu hacze ilişkin olarak icra dosyasından borçlu ...'ya 22.12.2020 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun 10.02.2021 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmıştır. Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re'sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır....

      Yukarıda açıklanan aşamalardan da anlaşılacağı ve alacaklının da kabulünde olduğu üzere ihale konusu maden işletme ruhsatına yönelik haczedilmezlik şikayeti hakkında verilen karara ilişkin temyiz incelemesi henüz sonuçlanmamış ve karar kesinleşmemiştir. Haczedilmezlik şikayeti hakkında verilen kararın temyiz tarihi, satış kararı ve ihale tarihinden öncedir. Ayrıca, borçlunun, haczedilmezlik şikayeti sonuçlanmadığından satışın durdurulması talebi de, ... İcra Mahkemesi'nin 28/09/2015 tarih ve 2015/1059 E.-909 K. sayılı kararı ile reddedilmiştir. Diğer bir ifade ile, haczedilmezlik şikayeti keşinleşmeden ve borçlunun satışın durdurulması talebi olduğu halde satışa gidilmiştir....

        İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise, alacaklının talebi üzerine, taşınmaz kaydı üzerine son olarak 26.11.2015 tarihinde haciz şerhinin işlendiği, bu haciz nedeniyle borçluya icra dosyasından gönderilen kıymet takdir raporu ve 103 davetiyesinin bulunmadığı, borçlunun 15.02.2016 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır....

          İcra Hukuk Mahkemesi'nin 26.06.2015 tarih ve 2015/44 E.-2015/63 K. sayılı dosyasında, şikayetçi, muris .... olup muris hakkında yapılan takipte murisin haczedilmezlik şikayeti hakkında verilen karar, takibin mirasçılara yöneltilmesinden sonra mirasçıların kendi adlarına yapacakları haczedilmezlik şikayeti yönünden kesin hüküm teşkil etmez. Tarafları aynı olmayan.... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 26.06.2015 tarih ve 2015/44 E.-2015/63 K. sayılı kararı eldeki meskeniyet şikayeti yönünden HMK'nun 303. maddesi anlamında kesin hüküm niteliğini taşımaz. O halde mahkemece, borçlu mirasçıların meskeniyet şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak kesin hüküm nedeniyle istemin reddedilmesi isabetsizdir....

            UYAP Entegrasyonu