GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile ilamsız takipte borçlunun haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Mersin 4. İcra Dairesinin 2018/1784 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 tarafından borçlu T1 hakkında 16/02/2018 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla 84.850,97 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, 16/03/2018 tarihinde haciz konulduğu, 05/02/2019 tarihinde şikayetin yapıldığı anlaşılmıştır. Meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Takipte davacı borçluya 103 davetiyesinin tebliğ edilmediği, davacının kıymet takdiri sırasında öğrendiğini beyan ettiği, kıymet takdirinin 30/01/2019 tarihinde yapıldığı, davacının bu tarihte muttali olduğunun kabul edildiği, daha evvel bir tarihte öğrendiğine dair delil bulunmadığından meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapıldığı anlaşılmıştır....
Davacı T1 yönünden yapılan incelemede, İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, diğer bir ifade ile meskeniyet şikayetine konu edilecek bir haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. (Benzer yönde Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2018/8628 E 2019/10912 K sayılı kararı) Yerel mahkemenin bu yöndeki kabulü ile meskeniyet şikayetinin reddi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Meskeniyet iddiası Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR İİK'nun 82/12. maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir "haciz işlemi" de mevcut değildir. Bu durumda Mahkeme'nin şikayetin reddine dair kararı gerekçe itibariyle yerinde değil ise de, açıklanan nedenlerle sonucu itibari ile doğru bulunduğundan onanması gerekmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/11/2019 NUMARASI : 2019/355 ESAS 2019/909 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet Şikayeti KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İİK'nun 82/12 maddesi gereği haczedilmezlik şikayetinde bulunmuştur. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, süresinde yapılmayan şikayetin reddine, karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte, borçlunun meskeniyet şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, 22/10/2007 tarihinde haciz konulduğu, 02/03/2011 tarihinde şikayetçinin dosyada itirazının olduğu, şikayetin ise 10/08/2012 tarihinde yapıldığı gerekçesiyle şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği, anılan kararın temyizi üzerine, Dairemizin 26/01/2016 tarih ve 2015/25775 E. - 2016/2063 K. sayılı ilamı ile; ''...Somut olayda ise, taşınmaz kaydı üzerine son olarak, alacaklı vekilinin 18.02.2013 tarihli talebi...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Davacının haczedilmezlik şikayetinin süresinde olmadığını, davacı tarafça aynı taşınmaz haczine yönelik olarak daha önce Marmaris İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/60E. sayılı dosyası ile meskeniyet şikayeti yapılmış olup, mahkemece verilen kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, kesinleşmiş mahkeme kararına rağmen aynı hacze ilişkin yeniden dava açıldığından davanın kesin hüküm nedeniyle de reddi gerektiğini, davacının Marmaris İcra Hukuk Mahkemesi 2018/60E. sayılı dosyasından verilen karara karşı istinaf ve temyiz yasa yoluna başvurması nedeniyle icra dosyasındaki satış işleminin durdurulduğunu, davacının bu kez huzurdaki dava ile 2 yıldır satış yapılmadığını, taşınmaz değerlerinin arttığını beyanla yeniden değerleme talebinde bulunmasının davacının ne denli kötüniyetli olduğunu açıkça ortaya koyduğunu, tüm bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
tedbiren durdurulmasına, meskeniyet ve haczedilmezlik şikayetlerinin kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, borçlunun süresinde satış istenmediğinden haczin düştüğü iddiası ve tebligat usulsüzlüğüne yönelik şikayetinin, 10/07/2015 tarihinde, 2015/37 Esas – 157 Karar sayılı dosyası ile reddedildiği, ancak aynı kararda meskeniyet şikayeti yönünden dosyanın tefrik edilerek, iş bu temyiz incelemesine esas kararın verildiği 2015/169 Esasına kaydedildiği esastan incelenmek suretiyle meskeniyet şikayetinin reddine karar verildiği görülmektedir. Dairemizce 2015/37 Esas-2015/157 Karar sayılı dosya getirtilerek incelenmiş olmakla kararın taraf vekillerine tefhim edildiği halde temyiz edilmediği tespit edilmiştir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçluya şikayete konu taşınmaz haczini bildiren tebligat, 14/03/2013 tarihinde yapılmıştır....
Mahkemece; aile konutu şerhi bulunan taşınmazla ilgili meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olduğu, anılan maddeye dayalı olarak tapuda lehine aile konutu şerhi verilen kişinin haczin kaldırılmasını istemesinin mümkün olmadığı (12.HD.2014/30622 esas 2014/29007), takipte borçlu sıfatı taşımayan üçüncü kişinin bu konuda şikayet hakkı bulunmadığı, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Anayasanın 153.maddesinin son fıkrasına göre Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Anayasa Mahkemesinin 2016/10454 başvuru numaralı, 12/12/2019 tarihli (Emine Göksel başvurusu) kararında borçlu dışında ayrıca borçlunun eşinin de meskeniyet şikayeti hakkının olduğu kabul edilmiştir....
Mahalesi, ... mevkii, 980 Ada 20 parsel sayılı taşınmazın haczedildiğini, haczedilen taşınmaz üzerinde evlerinin bulunduğunu, bahse konu evin haline münasip evi olduğunu ileri sürerek, meskeniyet şikayetinde bulunmuş, mahkemece meskeniyet şikayeti açısından belediyeden su faturasının mesken olarak kesilip kesilmediği sorulmuş gelen yazı cevabında meskeniyet iddiasında bulunulan yerin işyeri olarak faturalandırıldığı, 31.10.2014 tarihinde yapılan keşif sırasında borçlunun bu yerin işçilerin yemek vs ihtiyaçları için kullanıldığı beyanı esas alınarak haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verildiği görülmektedir. İİK’nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince; borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir....