İcra Müdürlüğünün 2020/507 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığı, haczedilmezlik şikayetine konu İzmir İli Konak İlçesi Güneşli Mah 7291 Ada 5 Parsel 8. Kat 24 nolu bağımsız bölüm üzerinde ipotek tesis edilen taşınmaz olduğu anlaşılmaktadır. İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur ( Yargıtay 12. HD'nin 24.06.2019 tarihli, 2018/8628 E, 2019/10912 K. sayılı içtihadı)....
Anayasa Mahkemesinin yukarıda belirtilen hak ihlali kararı doğrultusunda davacı eşin meskeniyet şikayetinde aktif husumetinin bulunduğu kabul edilerek, mahkemece şikayetin esası incelendikten sonra bir karar verilmesi gerekirken, aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ancak belirtilmelidir ki; İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin düzenleme haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde ise haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da yoktur. Somut olayda da davaya konu takip ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip olduğundan davacının bu takip dosyasına ilişkin olarak haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı bulunmadığı anlaşılmakla davacının talebinin bu gerekçe ile esastan reddi gerekir....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasını engeller. Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar. Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu .... ada 1 parselde bulunan zemin kat ....nolu bağımsız bölüm üzerinde 26.12.2005 tarih ve 10724 yevmiye numarasıyla Türkiye Vakıflar Bankası A.Ş. lehine ipotek kurulduğu ve anılan bu ipoteğin Tüketici Kredisi nedeniyle verildiği görülmüştür....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki meskeniyet şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacının davasının reddine karar verilmiştir. Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; davalı vekilinin istinaf başvurusunun, kararın kesin olması nedeni ile HMK’nın 352. maddesi uyarınca usulden reddine, davacının istinaf başvurusunun gerekçeye yönelik kabulü ile İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına ve ... İcra Dairesinin 2017/241 Esas sayılı dosyasına yönelik şikayetin HMK'nın 114/1-h maddesi uyarınca hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine, davalı, davada kendini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tesbit edilen 3.400,00 TL maktu ücret-i vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir....
İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre 103 davetiyesi tebliğinden, tebliğ yok ise öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, taşınmazın haczine ilişkin 103 davetiyesinin borçluya tebliğ edilmediği, icra takip dosyasından İİK'nun 121. maddesine dayanılarak alınan yetki ile haczedilmezlik şikayetine konu taşınmazda ortaklığın giderilmesi için.. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/957E.sayılı dosyasında dava açıldığı, anılan bu davanın dava dilekçesinde borçlu ...'den alacağının tahsili için icra takibi başlatıldığı ve dilekçede belirtilen taşınmazlarda ortaklığın aynen taksim, bu mümkün olmadığı takdirde satış suretiyle giderilmesinin talep edildiği, ekler bölümünde ise Ek3 olarak takyidatlı tapu örnekleri olduğunun belirtildiği, bu dava dilekçesinin davalı ...'ye açık tebligat şeklinde, içinde dava dilekçesi ve eklerinin olduğu belirtilmeden 04.09.2012 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....
Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için, bizatihi meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu evde oturması gerekmediği gibi, birden fazla evi var ise, istediği taşınmazla ilgili haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına engel bir yasal düzenleme de mevcut olmadığından, davacının birden fazla taşınmazının bulunması meskeniyet şikayetinde bulunmasına engel olmaz. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davanın yetkili mahkemede açıldığı ve süresinde olduğu, davacının birden fazla taşınmazının bulunmasının ya da aile fertlerinin adına kayıtlı taşınmaz bulunmasının meskeniyet şikayetinde bulunmasına engel olmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2015/2850 E. numarasına kayıtlı her iki takip dosyasında da 22/04/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise bu tarihten itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine meskeniyet şikayetinde bulunduğu görülmektedir. O halde mahkemece, meskeniyet şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin süre aşımından reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/562 E., 2016/322 K. sayılı dosyasında meskeniyet iddiası ile açılmış olan davanın kabul edildiğini ve Yargıtayda onandığını, hacizden kıymet takdiri raporu ile haberdar olduğunu ve meskeniyet iddiasını süresinde ileri sürdüğünü, kardeşi Tolga Çiçek tarafından aynı davalıya karşı ve aynı icra dosyasına ilişkin meskeniyet iddiası ile açılan dava ile bu davanın birleştirilmesini talep ettiğini beyanla taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayetin süresinde olmadığını, meskeniyet iddiasını da kabul etmediklerini beyanla şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Anılan Yüksek Mahkeme ilamları, icra takip dosyası ile dosyamız içerisinde bulunan tüm belge ve bilgiler hep birlikte değerlendirildiğinde; şikayete konu borçlu T1 adına kayıtlı Iğdır ilinde haczedilen taşınmazlara icra müdürlüğünce 18/09/2020 tarihinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 29/09/2020 havale tarihli bilirkişi raporuyla değer biçildiği, kıymet takdiri raporlarının borçlu T1'e 12/10/2020 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, bu hali ile borçlunun haciz işleminden en geç kıymet takdiri raporunun bizzat kendisine tebliğ edildiği tarih olan 12/10/2020 tarihinde haberdar olduğu, iş bu meskeniyet ve haczedilmezlik şikayetinin 7 günlük yasal süre dolduktan sonra 07/12/2020 tarihinde yapılmış olduğu anlaşılmakla şikayetçi borçlunun meskeniyet ve haczedilemezlik şikayetinin süre aşımı nedeni ile reddine" şeklinde karar verilmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12 maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti ve İİK'nın 106- 110. maddelerine dayalı haczin kaldırılmasına ilişkin icra memur işlemini şikayettir. İİK'nın 82/1. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Somut olayda davacılar tarafından 22/08/2017 tarihinde Ödemiş İcra Hukuk Mahkemesine 2017/227 E. sayılı bir dosyadan haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğu, yapılan yargılama sonucunda 2018/254 K. sayılı karar ile, davacı T2'un şikayetinin süre yönünden reddine, diğer davacının şikayetinin kabulüne karar verildiği, İzmir BAM 8. HD'nin 2018/2398 E. 2019/798 K. sayılı ilamı ile davacı T2'un istinaf başvurusunun kesin olarak esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır....