WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

gerçek değerinin belirlenmesini talep ettiğini, yapılan yargılama neticesinde Tire İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/60 Esas ve 2021/175 sayılı Kararı ile taşınmazın değerinin 270.000,00 TL olarak tespit edildiğini ve kararın kesinleştiğini, süresinde yapılmayan şikayet sebebiyle iş bu davanın usulden reddi gerektiğini, davacının kıymet takdirine itiraz davası sonrası açtığı iş bu dava ile haksız olarak meskeniyet iddiasında bulunduğunu, ancak davacının haczin öğrenildiği tarihten itibaren süresi içerisinde meskeniyet şikayetinde bulunmadığı gibi kıymet takdiri raporunun tebliğinde de bu şikayet yoluna başvurmadığını, ayrıca açmış olduğu kıymet takdirine itiraz davasında alınan yeni kıymet takdiri raporu sonrasında da meskeniyet iddiasının öne sürülmediğini, kaldı ki yeni bir kıymet takdirinin yapılmasının davacıya meskeniyet şikayeti hakkı tanımayacağının açık olduğunu, meskeniyet şikayeti haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süreye tabi olduğundan ve davacı bu iddiaya yönelik dava...

DAVA KONUSU : Meskeniyet Şikayeti KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İİK nun 82/12 maddesi hükmü gereğince haczedilmezlik şikayetinde bulunmuştur. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İzmir 3. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda şikayetin kabulü ile; İzmir 17. İcra Müdürlüğünün 2016/10578 Esas sayılı dosyasında Diyarbakır İli, Yenişehir İlçesi, Aziziye Mah. 239 Ada 9 Parsel 5 Nolu Bağımsız Bölüm taşınmaz yönünden borçlu adına konulan haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, meskeniyet iddiasına konu olan taşınmazın haline münasip olup olmadığı hususunda mahkemece yeterince araştırma yapılmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Meskeniyet iddiasında bulunma hakkının sadece takip borçlularına tanınmış bir hak olduğunu, lehine aile konutu şerhi verilmiş olsa bile icra takibinde taraf olmayan kişi tarafından meskeniyet iddiasında bulunulamayacağını, meskeniyet iddiasının yasal süresi için yapılmadığını, meskeniyet iddiasına konu taşınmazın hacizli yolu ile takipten değil, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip dosyasından satışa çıkarıldığını, taşınmazın ipotek edilmiş olması halinde, ipotek alacaklısına karşı meskeniyet iddiasında bulunulamayacağını, meskeniyet iddiasına konu taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi olsa bile, davacının taşınmaz üzerinde müvekkili banka lehine ipotek kurulmasına dair açık izni ve rızası olduğunu, haczedilen meskenin aile konutu niteliğinde olması taşınmaza haczedilmezlik vasfını kazandırmayacağını, meskeniyet iddiasına konu taşınmaz üzerinde, müvekkili banka lehine ipotek tesis edildiğini, davacı tarafça açıkça izin ve rıza gösterilen...

Somut olayda: dava dilekçesinde meskeniyet şikayeti ile birlikte ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, 103 davetiyesi gönderilmediğine ilişkin iddialar ileri sürülmüştür. Mahkemece, davacının usulsüz tebliğ şikayeti hakkında HMK'nın 297/2.maddesine aykırı olarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle, esasa ilişkin inceleme yapılmaksızın davacıların istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6 bendi gereğince kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, Mahkemece öncelikle davacıların usulsüz tebliğ şikayeti değerlendirildikten sonra, geçerli bir haciz olup olmadığı da değerlendirilmek suretiyle davacıların meskeniyet şikayeti hakkında karar verilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine oy çokluğu ile karar vermek gerekmiştir....

Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerekir. (12 HD esas no: 2016/5376 karar no: 2016/24731) Somut olayda; şikayete konu taşınmazın 13/06/2016 tarihinde haczedildiği, haczin borçluya 103 davetiyesi ile 08/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yedi günlük yasal süreden sonra 20/12/2019 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin bir iddiada bulunmadığı görülmüştür. O halde mahkemece, haczedilmezlik şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine dair verilen karar usul ve yasaya uygun olup, HMK'nun 355. maddesi uyarınca resen yapılan inceleme sonucunda kararda kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Meskeniyet nedeni ile haczedilmezlik şikayeti, mevcut ve oturmaya elverişli bir evin varlığı halinde yapılabilir. Henüz mesken olarak kullanılabilir durumda olmayan taşınmaz, meskeniyet şikayetine konu edilemez (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 22/05/1996 tarih, 6810- 6879 sayılı içtihatı). Mahkemece yargılama aşamasında yapılan keşif sonucu alınan rapor kapsamında göre dava konusu evin keşif tarihi itibarıyla inşaat aşamasında olduğu anlaşılmaktadır. Bir malın haczedilip haczedilemeyeceği haciz anındaki durumuna göre belirlenir. Dava konusu taşınmazın 24/04/2018 tarihinde haczedildiği anlaşılmakla, mahkemece, bilirkişiden haciz tarihi itibarıyla inşaatın durumu ve taşınmazın oturulabilecek durumda olup olmadığı hakkında ek rapor alınması ile sonuca göre değerlendirme yapılması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/963 KARAR NO : 2021/1750 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOLU İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/04/2021 NUMARASI : 2021/45 ESAS 2021/140 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça müvekkilinin vefat eden eşi Bahar Öztürk ve İsmail Yerlikaya aleyhine Bolu İcra Müdürlüğünün 2016/14546 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin haline münasip tek konutuna İİK 82/12 maddesine aykırı olarak haciz şerhi işlendiğini, 103 davetiyesinin 03/02/2021 tarihinde müvekkiline gönderildiğini, meskeniyet iddiasının kabulü ile şikayete konu mesken üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili şikayetin 7 günlük yasal süreden sonra yapıldığını, davacının başka taşınmazları da bulunduğunu, mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

İİK.nun 82/12 maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 11.05.2011 tarihinde tapuda haciz şerhi işlenmiştir. İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin 25.05.2011 tarihinde borçluya tebliğ edilmesine karşın , meskeniyet şikayetinin 7 günlük süreden sonra 10.03.2014 tarihinde yapıldığı, ve taşınmaz üzerine konulan yeni bir haczin bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda, şikayetin süreden reddine dair mahkemenin kararının onanması gerekirken ,Dairemizce maddi hataya dayalı bozulduğu anlaşıldığından, alacaklının karar düzeltme talebinin kabulü gerekmiştir....

    Somut olayda meskeniyet şikayetine konu taşınmaz üzerinde aynı takip dosyası üzerinden 20.04.2012 ve 04.02.2013 tarihlerinde haciz konulduğu, borçlunun 04.02.2013 tarihli hacizle ilgili olarak meskeniyet şikayetinde bulunduğu bu haciz için çıkarılan 103 davetiyesinin tebliğ tarihi olan 18.05.2013 tarihine göre şikayetin süresinde olduğu görülmekle işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, şikayete konu olmayan 20.04.2012 tarihli haczin tebliği gözönüne alınarak şikayetin süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      nın 82/12 maddesine dayalı meskeniyet iddiasına ilişkin şikayet niteliğindedir. İİK'nın 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir.Şikayet süresi haczin bildirimi tarihinden değil, öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nce belirlenen meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, (şikayete konu taşınmaz üzerindeki) haczin öğrenilme tarihi ile başlar. Dolayısıyla, ayrıca 103 davetiyesinin, 103 davetiyesi gönderilmemiş ise kıymet takdir raporunun tebliği ile hak düşürücü süre yeniden işlemeye başlamaz. İİK’nin 8/a maddesinde “İcra ve iflas dairelerince yapılacak her türlü icra ve iflas iş ve işlemlerinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi kullanılır; her türlü veri, bilgi, belge ve karar, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi vasıtasıyla işlenir, kaydedilir ve saklanır” düzenlemesi bulunmaktadır. HMK’nin 199....

      UYAP Entegrasyonu