WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından davacı müvekkili aleyhine Tire İcra Müdürlüğünün 2019/2419 esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takip nedeniyle İzmir ili Tire ilçesi Yeni mahalle Çengelalanı mevkii 1179 ada 15 parselde kayıtlı 1.kat 4 nolu bağımsız bölümde kain ve davacı adına kayıtlı taşınmaza haciz konulduğunu, bu taşınmazın davacının haline münasip meskeni olduğunu, bu meskeninden başkaca oturacağı meskeninin olmadığını, meskeniyet ve haczedilmezlik itirazında bulunduklarını, meskeniyet iddiasının kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamış, duruşmada alınan beyanında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/03/2021 NUMARASI : 2020/190 ESAS- 2021/350 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosyadaki tüm belgeler incelendi. İDDİA ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: İstanbul 25. İcra müdürlüğünün 2016/34323 esas sayılı dosyasından müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını ve müvekkili adına kayıtlı taşınmaz üzerine haciz konulduğunu, haczedilen taşınmazın aile konutu olarak kullanılmasından dolayı meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduklarını belirterek, davanın kabulü ile taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: huzurdaki haczedilemezlik şikayet davası süresinde açılmadığından davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir....

Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, borçlu şirketin ortağı ve yetkilisi olan, aynı zamanda icra kefili olan davacının hacizden haberi olmamasının imkansız olduğunu, davacının davaya konu taşınmaz dışında başka taşınmazı da bulunduğunu, davacının meskeniyet iddiasında bulunduğu taşınmazda oturmadığını, taşınmazı halen bedelsiz olarak kız kardeşinin kullandığını, davayı kabul etmemekle birlikte meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın davacının haline münasip evi olup olmadığının tespiti gerektiğini beyan ederek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Hukuk Dairesinin 17.11.2017 tarihli, 2017/1461 E.-1844 K. sayılı kararı ile davacının istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına, Gölcük İcra Müdürlüğü’nün 2014/1239 E. sayılı icra dosyasında tarihsiz meskeniyet iddiası gereği ilgiliye para ayrılması talebinin reddine ilişkin kararının ortadan kaldırılmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin temyiz talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır....

    Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, İstanbul İli, ... İlçesi, ......

      Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 5295 ada 1 parselde kain, 5 nolu bağımsız bölüm üzerinde T.C. ...Bankası lehine 5/02/2013 tarihli ipotek kaydının bulunduğu, adı geçen bankanın 30/03/2017 tarihli cevabi yazısı ekinde ipotek resmi senedi ile konut finansmanı kredi sözleşmesinin gönderildiği, icra dosyasında yer alan 03.06.2016 tarihli yazı cevabında ise ...'in bankanın kredi borçlusu olduğunun bildirildiği görülmektedir....

        Tarafların iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin dosya içeriği ile çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre; HMK'nın 355.maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, meskeniyet şikayetinin üzerine haciz konulan taşınmazdaki borçlunun hissesinin dikkate alınmak suretiyle belirlenmesinin gerekmesine, takip borçlusu olmayan ve üzerinde haciz bulunmayan borçlunun eşi ya da aile efradına ait taşınmazdaki hissenin meskeniyet şikayetinde gözetilmesini öngören hiçbir yasal düzenleme bulunmayıp davalının istinaf sebebi olarak sunduğu bu hususun temelsiz bulunmasına, taşınmazdaki ipoteğin konut ipoteği olup meskeniyet şikayetine engel oluşturmamasına göre ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince esastan reddine...

        Talep, meskeniyet şikayetine ilişkin olup, davacı takip borçlusu değil, üçüncü kişidir. Diğer taraftan İİK'nın 125. maddesi ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 14.03.1960 tarih, 1960/1 Esas, 1960/3 Karar sayılı kararına göre üzerinde üçüncü kişi adına intifa ya da irtifak hakkı tesis edilen taşınmaz, irtifak hakkı sahibi üçüncü kişinin talebi olmadıkça intifa ve irtifak hakları korunarak satılır. Bu halde borçluya ait taşınmazın kuru mülkiyetinin satışı yapılacağından, intifa hakkı sahibi taşınmazdaki haklarını satıştan sonra da kullanmaya devam eder. Bu durumda yapılacak satıştan davacı üçüncü kişi intifa hakkı sahibinin etkilenme durumu bulunmadığından, maliki olmadığı kuru mülkiyete konulan haczin meskeniyet iddiasıyla kaldırılmasını isteme hakkı bulunmamaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Meskeniyet İddiası Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, temyiz incelemesi sonucunda Dairemizce bozulmuş bozma kararı üzerine Mahkemece direnme kararı verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunarak haczin kaldırılması istemiyle İcra Mahkemesi'ne başvurduğu, Mahkemece meskeniyet şikayetinin kabulü ile ... Tapu Sicil Müd.nün .... Parsel sayılı taşınmazda davacı hissesi üzerine uygulanan haczin kaldırılmasına karar verilmiş, hükmün alacaklı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizce borçlu ...'...

          Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Somut olayda şikayete konu taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğ anlaşıldığından ipoteğin mesken kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olup olmadığının araştırılması gerekir....

            UYAP Entegrasyonu