Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip niteliğinde olduğunu ve ipoteğin konut finansmanının teminatı olduğunu, bu nedenlerle meskeniyet şikayetinin yerinde olmadığını, davacının eşine ait evlerinin olduğunu ve meskeniyet iddiasında bulunabilmek için dava konusu evi kullandıklarını, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, İİK.'nun 82/12.maddesine dayalı olarak yapılan meskeniyet iddiası, haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir....

Davacı tarafından her ne kadar meskeniyet şikayetinde bulunmuş ise de ;dava konusu taşınmazın üzerinde Ziraat Bankası lehine ipotek verildiği ve ipoteğin konut kredisinden kaynaklı ise de ;haciz tarihinde konut kredi borcunun ödenmediği ve "kullanmış ve kullanacağım her türlü krediye "istinaden ipotek verildiği belirlendiğinden her ne kadar konut kredisi zorunlu ipotek olarak değerlendirilirse de ipoteğin yalnızca konut kredisine özgülenmediği ve zorunlu ipotek olmadığı anlaşılmakla taşınmaz üzerinde iradi ipotek konulması durumunda meskeniyet iddiasında bulunamayacağı davacının meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağı anlaşılmakla, davanın reddine " karar verilmiştir....

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerindeki ipoteğin ticari kredi nedeniyle verilmiş bir ipotek olup zorunlu olarak konulan ipoteklerden olmadığından meskeniyet iddiasında bulunulamayacağını, her ne kadar meskeniyet iddiası ile dava açılmışsa da açılan davanın da süresinde olmadığını, ayrıca söz konusu taşınmazın aile konutu da olmadığını, kaldı ki davacının ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildikten sonra ve hatta kıymet takdiri tebliğ edildikten sonra kötü niyetli olarak tapuya 10/03/2020 tarihinde taşınmaz üzerine aile konutu şerhi koydurduğunu, taşınmaz üzerinde eş rızası bulunmadığı yönündeki beyanların da gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Mahkemece;"Meskeniyet şikayetinin reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır. Karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunarak; Maliki olduğu haciz konulan taşınmazdan haşka hiçbir taşınmazının bulunmadığını, bu taşınmazın da haline münasip bir daire olduğunu, mahkemece sadece çekmiş olduğu yıllık ödemeli zirai kredi dolayısıyla taşınmaz üzerinde ipotek bulunmasından dolayı delil ve beyanlarının dikkate alınmadan ve yeterli inceleme yapılmadan davanın reddine karar verildiğini, ancak Yargıtay kararlarında da taşınmaz üzerinde ipotek bulunmasının meskeniyet iddiası ile dava açılmasına ve davanın kabul edilmesine engel teşkil etmediğini belirterek kararın kaldırılmasına, davanın ve taleplerinin kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık; Meskeniyet şikayetine ilişkindir....

İcra Müdürlüğü 2020/49 Esas numaralı dosya ile takip başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, davacının meskeniyet iddiasının hakkın kötüye kullanımı olduğunu, davacının ekonomik ve sosyal şartları dikkate alındığında hacze konu evin borçlunun ihtiyacından fazla değere sahip olduğunu bu sebeple haline münasip ev olarak değerlendilemeyeceğini, davacının meskeniyet iddiasının kabul edilmesi halinde taşınmazın bedelinden haline münasip bir yer alınabilecek miktarı borçluya bırakılmak üzere satışının yapılıp kalan miktarının alacaklı müvekkiline verilmesi gerektiğini belirtmiş, ayrıca dava konusu taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde taşınmaz üzerinde Ziraat Bankasının 27.05.2015 tarihli 200.000,00 TL bedelli ipoteğinin bulunduğunu, ipotekli gayrimenkul için meskeniyet iddiası ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu ipoteklerden olması veya haciz tarihi itibariyle ipotek borcunun ödenmiş olması halinde mümkün olabileceğini aksi durumda meskeniyet iddiasında bulunulamayacağını...

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesini tekrarla, davacının meskeniyet şikayetinde bulunmasında hukuki yararı olup davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddinin hatalı olduğunu, süresinde meskeniyet şikayetinde bulunulduğunu, eksik araştırma ve hatalı hukuki nitelendirmeye dayalı olarak karar verildiğini beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 128/a maddesi gereğnice kıymet takdirine itiraza ve İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiası ile haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Meskeniyet şikayeti yönünden davanın açıldığı Kilis İcra Hukuk Mahkemesince yetkisizlik kararı verilerek dosya Gaziantep Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, Gaziantep 5. İcra Hukuk Mahkemesince de yetkisizlik kararı verilerek süresinde yapılan gönderme kararı ile İzmir Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davayı kabul etmediklerini, davacının icra takibini sürüncemede bırakmak adına meskeniyet iddiası ile haczedilmezlik şikayetinde bulunduğunu, meskeniyet itirazı için yeterince delil sunmadığını, davaya konu taşınmazların arsa niteliğinde olduğunu, ayrıca borçlu-davacının ekonomik durumunun iyi olması ve bakmakla yükümlü sadece eşinin olması nedeniyle de davanın reddedilmesi gerektiğini belirterek, davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....

olmadığını, meskeniyet iddiası için yasal sürenin geçtiği biran için kabul edilse bile, şikayetçinin meskeniyet şikayeti kamu düzenine ilişkin olup anayasal bir hak olan mülkiyet hakkını da ilgilendirdiğini, Bu nedenle şikayetin süresiz kabul edilip değerlendirilmesi gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, , Büyükçekmece 2, İcra Dairesi 2019/1550 Talimat dosyasıyla 06.04.2021 tarihinde yapılan ihalenin feshine, karar verilmesini talep ettiği, mahkemece davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu, borçlu hakkında haciz yoluyla baslatılan bir takibin olmadıgı, şikayete konu takibin ipotegin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip oldugu ve bu takip türünde meskeniyet sikayetine konu edilecek bir haciz işleminin bulunmadığı, davacının meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı olmadığı gibi, meskeniyet iddiası ile açılan davada takibin durdurulmasına karar verilmediği için, ihale yapılmasına engel bir durumun bulunmadığı, ihale tarihi itibariyle meskeniyet şikayetinin derdest olduğu, davacının satış ilanının tebliği ile birlikte kıymet takdiri dahil tüm satışa hazırlık işlemlerinden haberdar...

İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı alacaklı vekili yasal süresinde istinaf kanun yoluna başvurusunda, cevap dilekçesini tekrarla, Mahkemenin dava dilekçesini zamanında taraflarına tebliğe çıkarmadığını, davaya cevap dilekçesinde bahsedilen itirazları değerlendirilmeden usul ekonomisine aykırı olarak keşif kararı verildiğini, süresinde meskeniyet iddiası yapılmadığından davanın süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının ipotek vermesi nedeniyle meskeniyet iddiasından vazgeçmiş sayıldığı gerçeğinin göz ardı edildiğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uşak 3....

UYAP Entegrasyonu