Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İcra dosyasının incelenmesinde; davalı istinaf eden tarafından borçlu Metin Kıvılcım aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleştiği, şikayete konu edilen 587 Ada, 13 Parsel 5 Nolu bağımsız bölüme 29/03/2019 tarihinde haciz konulduğu, söz konusu taşınmaza ilişkin kıymet takdir raporunun düzenlediği, raporun 10/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacının da meskeniyet şikayeti ile mahkemeye başvurduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere İİK 82/12 maddeye dayalı meskeniyet şikayetleri haczin öğrenilmesi tarihinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süreye tabi olup, bu sürenin dava şartı olması nedeniyle mahkemenin re'sen kontrolü altındadır. Dolayısıyla öncelikle davalının bu yöndeki istinaf talebi incelenecektir. Mahcuzun kıymet takdirine ilişkin raporu davacı vekiline 10/02/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçluya gönderilmiş herhangi bir 103 davetiyesi de yoktur....

Davacı taraf İcra Müdürlüğünce çıkarılan 103 davetiyesine konu tebligatı en son duruşma gün ve saatini bildirir tebligatla öğrenmiş olup 103 tebligatının usulsüzlüğünü işbu tarihten itibaren süresinde dile getirmemiştir. Kaldı ki davacı taraf dava dilekçesinde davaya konu taşınmaza konulan hacizden daha önceden haberdar olduğunu belirterek o tarihte meskeniyet iddiasında bulunmadığını açıkça belirmiş olup davacı taraf dava dilekçesi ve dosya kapsamına göre takipten ve hacizden haberdar olup meskeniyet şikayetinin süresinde mahkemede dile getirmemiştir. Huzurda açılan davanın 30/03/2022 tarihinde açıldığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesince, davanın süre aşımından reddine yönünde karar verilmesi isabetlidir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlular ... ve ... aleyhine bonoya dayalı başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlulardan ... adına kayıtlı taşınmaza haciz konulduğu borçluların icra mahkemesine başvurularında kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğini, öğrenme tarihlerinin 03/11/2014 tarihi olduğunu belirterek haczedilen taşınmaza yönelik meskeniyet şikayetinde bulundukları mahkemece tebliğ usulsüzlüğü yönündeki şikayetlerinin reddine, meskeniyet şikayetinin ise süre aşımı nedeni ile reddine karar verildiği görülmektedir....

    Borçlu, meskeniyet şikayeti ile birlikte haciz işlemi tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerse, öncelikli olarak haciz işlemi tebliğinin usulüne uygun olup olmadığının denetlenmesi, usulsüz olduğunun saptanması ve borçlunun, haczi öğrenme tarihine göre 7 gün içinde meskeniyet şikayetinde bulunduğunun anlaşılması durumunda işin esasının incelenmesi gerekir. Somut olayda, davacı borçlunun taşınmaz üzerindeki hacizden kıymet takdirinin tebliğ edilmesiyle haberdar olduğunu iddia ederek işbu şikayette bulunduğu ancak takip dosyasının incelenmesinde davacı borçluya bu taşınmaza ilişkin 103 davetiyesi tebliğinin usulüne uygun şekilde 14.09.2017 tarihinde gerçekleştirildiği, taşınmazın haczinin bu tarih itibariyle öğrenildiği ve şikayet süresinin başladığı anlaşılmaktadır....

    Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; her ne kadar davacılar vekili tarafından meskeniyet şikayetinde bulunulmuş ise de, şikayete konu taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde, davalının alacaklı olduğu icra dosyası üzerinden 12/02/2019 tarihinde taşınmaz üzerine haczin konulduğu, bu tarihten sonra alacaklı tarafça 06/02/2020 tarihinde satış talebinde bulunulduğu, davacılar tarafından söz konusu haciz nedeniyle 20/04/2020 tarihinde şikayette bulunulduğu ve bu şikayet üzerine verilen kararın 23/09/2021 tarihinde kesinleştiği, bu dönemde ilk yapılan kıymet takdiri üzerinden iki yıllık sürenin geçmiş olması sebebiyle 01/07/2022 tarihinde yeniden kıymet takdirinin yapıldığı, ancak ilk konulan hacizden sonra taşınmaz üzerine yeni bir haczin konulmadığı, yeniden kıymet takdiri yapılmış olmasının yeni bir meskeniyet şikayeti hakkı vermeyeceği, buna göre iş bu şikayetin 7 günlük hak düşürücü süreden sonra gerçekleştirildiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince şikayetin süreden...

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/10/2020 NUMARASI : 2020/539 ESAS, 2020/543 KARAR DAVA KONUSU : MESKENİYET ŞİKAYETİ KARAR : Manisa 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/539 Esas, 2020/543 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin süre nedeniyle reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Manisa 3....

    Bu durumda şikâyet konusuz kalmış olup borçlunun meskeniyet iddiasına dayalı haczin kaldırılması istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Davanın konusuz kaldığı durumlarda yargılama gideri ve vekalet ücreti haklılık durumuna göre değerlendirileceğinden davacı tarafından kıymet takdirine itiraz edilerek Denizli 3....

    tarafından taraflarına 07.10.2019 tarihinde 103 davetiyesi gönderilerek müvekkile ait hukuki itiraz ve başvuru haklarımıza dair süre başlatıldığını, ayrıca taşınmaz üzerinde icra müdürlüğünce yaptırılan 14.08.2017 tarihli ve mahkemece yaptırılan 25.03.2019 tarihli kıymet takdirlerinden sonra olmak üzere Şile Kadastro Müdürlüğü tarafından satışa konu ilgili gayrimenkulün tapu kayıtları üzerine 18.06.2019 tarihinde 5360 yevmiye numarası ile ''3402 sayılı Kamulaştırma Kanununun 22....

    Somut olayda borçlunun meskeniyet şikâyetinde bulunduğu taşınmazına, 31.07.2008 tarihinde tapuda haciz şerhi işlenmiştir. İİK.nun 103. maddesi uyarınca bu haciz borçluya 26.09.2008 tarihinde tebliğ edilmiş, kıymet takdirine yönelik keşif de 13.11.2008 tarihinde yapılmıştır. Borçlu vekili, 14.10.2009 tarihli duruşmadaki beyanında hacizden kıymet takdiri için gelindiği zaman haberleri olduğunu beyan etmiştir. Bu durumda borçlunun taşınmazına konan haczi, en geç kıymet takdir keşfinin yapıldığı 13.11.2008 tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir....

    Bankasının icra müdürlüğüne yazdığı 11.02.2014 tarihli yazısında, ipoteğin konut kredisi nedeni ile konulduğu belirtilmiş olup, konut kredisi ise dairemizce de kabul edildiği üzere zorunlu ipoteklerden sayılmakta ve meskeniyet iddiasına engel teşkil etmemektedir. Mahkeme kararı bu nedenle yerinde değildir. Ancak; takip dosyasında borçlu tarafa gönderilen kıymet taktiri raporunun 16.05.2014 tarihinde, satış ilanının ise 05.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği gözetildiğinde, istem sahibi borçlunun hacizden bu tarihler itibari ile haberdar olduğu görülmüştür. Meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayeti, İİK.'nun 16/1. maddesi uyarınca yasal 7 günlük süreye tabidir. Bu nedenle meskeniyet iddiasının haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde ileri sürülmesi gerekmektedir....

      UYAP Entegrasyonu