Borçlunun şikayet dilekçesinde meskeniyet şikayeti ile beraber kıymet takdir raporuna da itiraz ettiği, .......... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2016/... Esas sayılı dosyasına kaydedilen bu dilekçeye ilişkin mahkemenin 05.01.2015 tarihli tensip tutanağının yedinci bendi ile meskeniyet şikayetinin bu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verildiği ve mahkemenin 2016/... Esasına kaydedildiği, temyiz incelemesine konu mahkeme kararının da işbu tefrik edilen meskeniyet şikayeti olduğu sorulmaktadır. Karara dayanak dava şartına ilişkin muhtıranın incelenmesinde mahkemece, toplam 829,......
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; şikayet tarihinin 17/05/2021 olduğunu, kıymet takdirine itiraz ile meskeniyet şikayetinin aynı dilekçede ileri sürüldüğünü, meskeniyet şikayetinin yetkisizlikle mahkemeye gönderildiği belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. Somut olayda; davacı tarafından 17/05/2021 tarihli dilekçe ile meskeniyet şikayeti ile kıymet takdirine itiraz için icra mahkemesine başvurulduğu, davanın görüldüğü İstanbul Anadolu 18. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/236 E. sayılı dosyasında, meskeniyet şikayeti yönünden tefrik kararı verilerek aynı Mahkemenin 17/05/2021 tarihli, 2021/268 E., 2021/320 K. sayılı ilamı ile meskeniyet şikayeti yönünden İstanbul İcra Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğuna karar verildiği ve bunun üzerine dosyanın istinaf incelemesine konu kararı veren mahkemeye gönderildiği görülmüştür....
Somut olayda, dava dilekçesinde usulsüz tebligat şikayetine ilişkin bir iddia bulunmamasına rağmen davanın usulsüz tebligat şikayeti ve meskeniyet iddiası olarak eksik ve yanlış nitelendirilerek gerekçe oluşturulduğu ve hükmün buna göre tesis edildiği görülmektedir. Bunun yanında, mahkemece meskeniyet iddiasına ilişkin olarak, davanın 13/09/2019 tarihinde açılması karşısında haczin 14/09/2019 tarihinde öğrenilmesinden sonra 7 günlük süre içinde şikayette bulunulmadığı yönündeki gerekçesinde de isabet bulunmamaktadır. Yine, hükümde süresinde olmayan davanın reddine denilmesine rağmen, gerekçede ödeme iddiası yönünden esasa ilişkin değerlendirme yapılması da doğru olmamıştır. Mahkemece yapılması gereken, davacının talepleri gözönünde bulundurularak dava ve şikayetlerin konusunun açıkça belirlenmesi, her bir iddia yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılarak somut ve açık gerekçelendirmek suretiyle hüküm kurulmasıdır....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; haciz konulan taşınmazlar içerisinde yer alan Çanakkale İli, Ayvacık İlçesi, Kestanelik Köyü, 108 Ada, 1 Parsel‘deki taşınmaz müvekkilinin ailesi ile birlikte ikamet ettiği, asgari yaşam standartlarını sağlamaya ancak yetebilen meskeni olduğunu, taşınmaz İİK.’nun 82/1. maddesinin 12. bendi gereğince, borçlunun haline münasip evi niteliğinde olup, haczinin mümkün olmadığını, şikâyetin bir süreye tâbi olmadığını, süresiz şikâyet olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.; DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, meskeniyet şikayeti ve taşkın haciz şikayeti niteliğindedir. İstinaf başvurusu meskeniyet şikayeti yönünden ileri sürüldüğünden yalnızca bu yönden değerlendirme yapılmıştır....
İcra Müdürlüğünün 2018/13408 esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını, takibe dayanak ipoteğin zorunlu ipotek olduğunu, bu nedenle ipoteğin haczedilmezlikten feragat anlamına gelmediğini, davacının usulsüz tebligat nedeniyle takipten haberinin olmadığını ve takibi dava tarihi itibarıyla öğrendiğini, taşınmazına davacının haline münasip tek evi olduğunu, İİK'nın 82. maddesi gereği taşınmazın satılmasının mümkün olmadığını belirterek taşınmaz üzerindeki ipotek ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde olmadığını, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte meskeniyet şikayeti yapılamayacağını, davacının taşınmaza ipotek tesis ettirmesinin meskeniyet iddiasından vazgeçme anlamına geldiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece; Davalı Alternatif Bank bakımından davacının şikayetlerinin pasif husumet yokluğundan usulden reddine, davalı Gelecek Varlık bakımından; davacı tarafın usulsüz tebligat şikayetinin reddine, davacı tarafın meskeniyet nedeni ile haczedilmezlik şikayetinin süreden reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Davacı koyulan hacizden haberdar olduğu 22/03/2022 tarihinden önce kendilerine hacizle ilgili yapılan tebligatlardan haberdar olmadıklarını usulsüz olduğunu beyanla müvekkili Can Güzel’in söz konusu hacizleri ve usulsüz tebliğ edilen 103 davetiyesini öğrenme tarihlerinin 22/03/2022 düzeltilmesini istemiş olup; Davalı tarafından da cevap dilekçesinde; davacılar Rukiye Güzel ve Can Güzel’in meskeniyet iddiasında bulundukları taşınmazın haczedildiğini ve satış işlemlerinin başladığını önceki tebliğleri usulsüz olarak ileri sürseler bile en geç meskeniyet iddiasına konu taşınmazın kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporunun Bakırköy 10. İcra Müdürlüğünün 2017/5538 sayılı dosyasından 21/08/2019 tarihinde dosya borçlusu Can Güzel'in eşi diğer davacı Rukiye Güzel'e tebliğ edildiği 21/08/2019 tarihinde öğrendiklerini ileri sürmüştür....
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Meskeniyet şikayeti süreye tabidir. Taşınmazın haciz edildiğinin öğrenildiği tarihten itibaren borçlunun 7 gün içerisinde meskeniyet şikayetinde bulunması gerekir. Aksi halde şikayeti süreden red edilir. Müşahhas hadisede takip dosyasında meskeniyet şikayetinde bulunduğu gayrimenkul ile ilgili kıymet takdiri raporu borçluya 05/09/2022 tarihinde tebliğ edilmiş, işbu dava ise 06/03/2023 tarihinde açılmış olduğundan, süresinde olmayan meskeniyet şikayetinin reddine karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın süreden reddine, karar verildiği görülmüştür....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikayete konu 103 davetiyesi ve kıymet takdiri Tebligat Kanunu’na göre işlem yapılmadan tebliğ edilmeye çalışılması nedeni ile usulsüz tebliğ edildiğinden kıymet takdiri ve 103 davetiyesi tebliği hukuka aykırı olduğunu ve iptali gerektiğini, yine usulsüz tebliğ edilen kıymet takdiri ve 103 davetiyesi aynı zarf içerisinde tebliğ edilmiş olup bu iki evrakın hukuken nitelikleri ve itiraz süreleri ayrı olup farklı iki evrakın tek zarfta tebliği bile tek başına hukuka aykırılık olduğunu, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek bu adrese TK' nın 21/2. maddesine göre tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup; tebligatı çıkaran mercii tarafından söz konusu şerh verilmeden dağıtıcı tarafından TK' nın 21/2. maddesine göre tebliğ...
Davacı borçlunun, meskeniyet şikayeti yönünden verilen hükme yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar davacı tarafından meskeniyet şikayetinde bulunulmuş ancak tapu kaydındaki hangi haciz şerhi ile ilgili meskeniyet şikayetinde bulunduğunu açık olarak belirtmemiş ise de, meskeniyet şikayetine konu Konya İli, Karatay İlçesi, Karaaslan Mah., 22826 ada 15 parsel, G Blok, 2 Bağımsız bölüm numaralı meskenin tapu kaydı üzerinde ilgili takip dosyasından 09/08/2019 ve 16/10/2020 tarihlerinde iki kez haciz konulduğu, takip hukukunda haczin yenilenmesi gibi bir hususun olmadığı, her haciz için ayrı ayrı meskeniyet şikayetinde bulunulmasının mümkün olduğu, 09/08/2019 tarihli ilk haciz ile ilgili şikayetçi borçluya 103 davetiyesinin 08/10/2019 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği, davacı tarafından dava dilekçesinde ve yargılama sırasında tebligatın usulsüz olduğunun iddia edilmediği, bu haciz yönünden davacının meskeniyet...