Gerekçe ve Sonuç Toplu ipoteğe konu tüm bağımsız bölümler aleyhine takip yapılmadığından sair itirazlar incelenmeksizin kamu düzenine ilişkin bu husus dikkate alınarak şikayetin kabulü ile takibin iptaline, ipotekli takipte haciz safhası bulunmadığından meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur. B.İstinaf Sebepleri B.1.Alacaklı İstinaf Sebepleri Alacaklı, sair istinaf nedenlerinin yanı sıra ipotekli taşınmazların hepsi için aynı anda takip yapıldığını ileri sürerek kararın kaldırılması talep edilmiştir. B.2.Borçlu İstinaf Sebepleri Borçlu, ipoteğin zorunlu ipoteklerden olup olmadığının araştırılması gerektiğini, meskeniyet şikayetinin reddi ve aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi sebebiyle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C....
Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup, iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Somut olayda, borçlu ...'un haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan ve söz konusu şikayet incelenip karara bağlandıktan sonra 04.04.2022 tarihinde öldüğü dosyada mübrez nüfus kayıt örneğinden anlaşılmaktadır. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince şikayetçi borçlu ...'un ölümü nedeniyle meskeniyet iddiasının dayanağı ve dolayısıyla haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmadığından şikayetin vefat eden borçlu yönünden reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. VI....
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da taşınmaz maliki borçlu bakımından dahi yoktur. İpoteğin de meskeniyet iddiası nedeniyle terkini yasal olarak mümkün değildir. Bu nedenlerle mahkemece şikayetin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin İİK'nun 16/1 maddesine göre 7 günlük sürede yapılması gerekmekte olup, icra takip dosyasında 103 davet kağıdının davacı borçluya bizzat 23/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, yasal 7 günlük sürenin geçirilmesinden sonra 25/02/2020 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, dolayısıyla meskeniyet şikayetinin süresinde yapılmadığının anlaşılmasına, istinaf olunan ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarına göre de meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı sadece borçluya tanınmış olduğundan davacının meskeniyet şikayetinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin verilen karar yerinde görülmüş olup, dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Meskeniyet şikayetinin dinlenmesi için borçlunun sürekli o evde oturması şart olmadığı gibi, borçlunun birden fazla taşınmaza sahip olması da bunlardan biri hakkında meskeniyet şikayetinde bulunmasına engel teşkil etmez. Ayrıca, borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için, ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Zira evini kendi iradesi ile ipotek eden borçlunun artık ona ihtiyacı olmadığı kabul edilmelidir....
İcra Müdürlüğü'nün 2023/203 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Meskeniyet şikayetine konu taşınmaz üzerinde asaleten ve kefaleten doğmuş ve doğacak tüm kredi borçlarının teminatı için ipotek tesis edildiğinden ve borcun halen devam ettiği anlaşıldığından, şikayetin reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, bankanın cevabi yazısında belirtildiği üzere ipoteğin konut kredisinin teminatı olarak verildiği, zorunlu ipoteklerden olması sebebiyle meskeniyet şikayetine engel teşkil etmediği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, davacı borçlu tarafından açılan meskeniyet şikayetine ilişkindir....
Somut olayda, şikayete konu hacize ilişkin olarak icra dosyasından davacı borçluya 24.11.2020 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun 04.10.2021 tarihinde meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmıştır. Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun meskeniyet şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır (Yargıtay 12. HD'nin 15.02.2021 tarihli, 2020/5792 E, 2021/1541K. sayılı içtihadı). Her ne kadar davacı borçlu istinaf başvurusunda 103 davetiyesinden yeni haberdar olduğunu, tebligatın usulüne uygun olmadığını ileri sürmüşse de, HMK'nun 357/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinde süresinde ileri sürülmeyen iddialar Bölge Adliye Mahkemesince değerlendirme konusu yapılamaz....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte meskeniyet ve takibin iptali istemli şikayet üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile takibin şikayetçi borçlu yönünden iptaline, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiştir. Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İstinaf Sebepleri Şikayetçi borçlu istinaf dilekçesinde; mahkemece, alınan bilirkişi raporuna neden itibar edilmediğinin açıklanmadığını, ticaretini devam ettirmek isteyen bir kimsenin kullandığı ya da kullanacağı kredilere teminat vermesinin tabi olduğunu, lehine ipotek verilen banka tarafından gönderilen cevabi yazıya karşı borçlunun beyanları alınmadan hüküm kurulduğunu, bankadan kullanılan kredi için zorunlu olarak teminat verildiğini, meskeniyet iddiasından vazgeçmiş sayılma hususunun sadece lehine ipotek verilene karşı olacağını ve kanunda yer almayan bir hususun içtihaden kural haline getirilemeyeceğini, İİK'nın 82. maddesindeki düzenlemenin emredici nitelikte olup zorunlu yada ihtiyari ipotek ayrımı yapılmaksızın meskeniyet şikayetinin dinlenmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; şikayete konu haciz tarihinden önce 3. kişi ......