Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 103 davetiyesinin 26/06/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, davacıların bu madde uyarınca itiraz süresinin 3 gün olduğunu, 3 gün içerisinde icra müdürlüğüne başvurup itiraz etmediklerini, ayrıca taşınmazın davacılar ve dava dışı diğer maliklerin iştiraken hissedar olduğunu, bu nedenle meskeniyet iddiasının yasaya aykırı olduğunu, tüm tapu maliklerinin borçlu olmadığını, davacıların hangi muhdesata dair meskeniyet iddiasında bulunduklarınında belli olmadığını söyleyerek davanın reddini istemiştir....
İcra Müdürlüğü’nün 2018/1128 Esas sayılı dosyası kapsamında icra takibi başlatıldığını, dava konusu taşınmaz kaydına 14.05.2018 tarihinde haciz şerhi işlendiğini, davacı tarafından 05.12.2018 tarihinde, Kiraz İcra Hukuk Mahkemesi'nde kıymet takdirine itiraz ve meskeniyet şikayetinin tek bir dosya üzerinden açılmışsa da, mahkemece kıymet takdirine itiraz yönünden dosyanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedildiğini, meskeniyet şikayeti yönünden ise kesin yetki sebebiyle usulden reddedildiğini, mahkemenin 15.05.2019 tarihli kararının 11.07.2019 tarihinde kesinleştiğini ve meskeniyet şikayetinde yetkili mahkeme olan Salihli İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderildiğini, öncelikle İİK m. 82/12 gereğince haczedilmezlik şikayetinin aynı Kanunu'nun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabi olduğunu, şikâyet süresinin haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlayacağını, davacının haczi, kendisine usulüne uygun olarak 103 davet kağıdı tebliğ edildiği 13.07.2018 tarihinde öğrendiğini, davacının süresinden...
Ayrıca şikayetçi borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için şikayete konu meskende oturması zorunlu değildir. Şikayete konu meskenin kiraya verilmiş olması meskeniyet şikayetinde bulunulmasına engel teşkil etmez. Mahkemesince de belirtildiği üzere; davacının haczedilen meskeni dışında başka meskeninin bulunmadığı, mahkemece aldırılan bilirkişi raporuna göre meskeniyet şikayetine konu taşınmazdaki davacının 1/2 hisse değerinin 2.280.547,50 TL olduğu, davacı borçlunun ekonomik ve sosyal durumuna göre haline münasip yaşanabilir bir meskenin piyasa değerinin 750.000,00 TL olduğu belirlenmiştir....
Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip niteliğinde olduğunu ve ipoteğin konut finansmanının teminatı olduğunu, bu nedenlerle meskeniyet şikayetinin yerinde olmadığını, davacının eşine ait evlerinin olduğunu ve meskeniyet iddiasında bulunabilmek için dava konusu evi kullandıklarını, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, İİK.'nun 82/12.maddesine dayalı olarak yapılan meskeniyet iddiası, haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/09/2021 NUMARASI : 2021/222 ESAS 2021/483 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Adana 7....
İİK.nun 365. maddesinde; “Temyiz, kanuni müddet geçtikten sonra yapılır veya temyizi kabil olmayan bir karara veya vazgeçme sebebiyle itiraz ve şikayetin reddine veyahut müddeti geçmiş bir şikayete taallük ederse, icra mahkemesi temyiz talebinin reddine karar verir. Temyiz eden şahıs ret kararını kabul etmezse temyiz dilekçesi diğer tarafa tebliğ edildikten sonra, karar sureti ve verilirse cevap lahiyası ile birlikte Yargıtaya gönderilir. Şu kadar ki, bu halde satış dahil hiçbir icra muamelesi durmaz. (Ek fıkra: 06/06/1985 - 3222/46 md.) Yargıtay, birinci fıkra kapsamına girdiği halde reddine karar verilmemiş temyiz talebini geri çevirmeyip doğrudan karara bağlar.” denilmektedir. Somut olayda borçlunun, meskeniyet şikayetinde bulunmuş olup ... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/201 Esas 2016/34 Karar sayılı dosyasında şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....
Bendi uyarınca kaldırılması (meskeniyet iddiası) istemine ilişkindir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, taşınmazın tapu kaydında ipotek bulunmasına rağmen haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenmiş olması halinde, tapu kaydındaki mevcut ipotek şerhi, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunma hakkını ortadan kaldırmaz....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı borçlu vekili meskeniyet şikayetinde bulunmuş ancak meskeniyet şikayetine konu taşınmazın tapu kaydına haciz şerhi işlendiği ve borçluya 103 davetiyesinin 15/08/2021 tarihinde tebliğ olunduğu, borçlunun haczi öğrendiği halde 7 günlük şikayet süresinden sonra meskeniyet şikayetini 16/09/2021 tarihinde mahkemeye yaptığı, borçlunun hacizden haberdar olduğu halde 7 günlük öğrenme tarihinden itibaren mahkemeye meskeniyet şikayetinde bulunmadığı anlaşılarak şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı T1 vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, haciz işlemini yapan icra memuru işleminin süresiz şikayet yolu olduğunu, haczedilmezlik iddiasının davacı açısından şartları varsa her zaman ve satış gerçekleşinceye kadar istenebilecek bir hak olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, takibin kesinleştiği, davacı takip borçlusunun adına kayıtlı haczedilen taşınmazlarla ilgili taşkın haciz şikayetinde bulunduğu, aynı zamanda meskeniyet iddiasında bulunarak İİK 82/12.md kapsamında haczin kaldırılmasını istediği, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere meskeniyet iddiası ile ilgili keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırması gerektiği, şikayetçi borçlu tarafın kesin süre içerisinde bilirkişi ücreti yatırmaması nedeni ile meskeniyet iddiasına yönelik şikayetin reddine karar verilmesinde yasaya aykırılık bulunmayıp davacının meskeniyet şikayeti ile ilgili verilen karara karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. İ.İ.K 363. maddesinin 1. fıkrasında istinaf yoluna başvurma ve istinaf yoluna başvurulamayacak kararlar düzenlenmiştir....
Aile Mahkemesinin 2019/643 Esas - 2020/466 Karar sayılı dosyası ile sabit olduğunu, AYM'nin emsal kararı gereği şikayet hakkı bulunduğunu, bu nedenle müvekkillerinin aile konutu olarak kullandığı taşınmazının haczedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan yerel mahkeme kararının kaldırılarak, meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; somut olayda; şikayetçi-muris ...'un icra takibinde taraf sıfatı olmadığından, meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı olmayıp, diğer taraftan, borçlu hakkındaki takip ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip olup meskeniyet şikayetinde bulunulamayacağından yerel mahkeme kararının yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....