Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bendi uyarınca kaldırılması (meskeniyet iddiası) istemine ilişkindir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, taşınmazın tapu kaydında ipotek bulunmasına rağmen haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenmiş olması halinde, tapu kaydındaki mevcut ipotek şerhi, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunma hakkını ortadan kaldırmaz....

Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Somut olayda, tapu kaydının incelenmesinde taşınmaza, asıl takip dosyası olan Hatay İcra Müdürlüğü'nün 2015/29171 esas sayılı dosyasından yazılan müzekkere ile doğrudan haciz konulduğu anlaşıldığından İİK'nun 79. maddesindeki yetkiye ilişkin hükmün davada uygulama yeri bulunmamaktadır. İİK'nun 4.maddesi gereğince anılan takip dosyası ile ilgili meskeniyet iddiasına dayanan haczedilmezlik şikayetini ve taşkın haciz şikayetini inceleme yetkisi haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu Hatay İcra Hukuk Mahkemesi'ne aittir. O halde, mahkemece, yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip niteliğinde olduğunu ve ipoteğin konut finansmanının teminatı olduğunu, bu nedenlerle meskeniyet şikayetinin yerinde olmadığını, davacının eşine ait evlerinin olduğunu ve meskeniyet iddiasında bulunabilmek için dava konusu evi kullandıklarını, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, İİK.'nun 82/12.maddesine dayalı olarak yapılan meskeniyet iddiası, haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir....

Davacı tarafından her ne kadar meskeniyet şikayetinde bulunmuş ise de ;dava konusu taşınmazın üzerinde Ziraat Bankası lehine ipotek verildiği ve ipoteğin konut kredisinden kaynaklı ise de ;haciz tarihinde konut kredi borcunun ödenmediği ve "kullanmış ve kullanacağım her türlü krediye "istinaden ipotek verildiği belirlendiğinden her ne kadar konut kredisi zorunlu ipotek olarak değerlendirilirse de ipoteğin yalnızca konut kredisine özgülenmediği ve zorunlu ipotek olmadığı anlaşılmakla taşınmaz üzerinde iradi ipotek konulması durumunda meskeniyet iddiasında bulunamayacağı davacının meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağı anlaşılmakla, davanın reddine " karar verilmiştir....

İcra Müdürlüğü'nün 2019/1168 esas sayılı dosyası ile T3 Şirketi ve T1 aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takibe geçildiğini, Karasu İcra Dairesi'nin 2019/255 talimat sayılı dosyası ile taşınmazın satış işlemleri başlatıldığını, meskeniyet iddiasına konu taşınmaz müvekkili banka lehine ipotek edildiğinden ve bu ipotek zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olmadığından söz konusu ipotek hakkında borçlunun meskeniyet iddiasında bulunamayacağından borçlunun şikayetinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davacının haksız olarak ikame ettiği bu davanın öncelikle süre yönünden usulden reddine, aksi halde yetki yönünden reddine, ayrıca adli yardım talebinin reddine ve satışın tedbiren durdurulması talebinin reddi ile davacının haksız davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Karasu İcra Müdürlüğü'nün 2019/255 talimat sayılı dosyası....

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerindeki ipoteğin ticari kredi nedeniyle verilmiş bir ipotek olup zorunlu olarak konulan ipoteklerden olmadığından meskeniyet iddiasında bulunulamayacağını, her ne kadar meskeniyet iddiası ile dava açılmışsa da açılan davanın da süresinde olmadığını, ayrıca söz konusu taşınmazın aile konutu da olmadığını, kaldı ki davacının ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildikten sonra ve hatta kıymet takdiri tebliğ edildikten sonra kötü niyetli olarak tapuya 10/03/2020 tarihinde taşınmaz üzerine aile konutu şerhi koydurduğunu, taşınmaz üzerinde eş rızası bulunmadığı yönündeki beyanların da gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Mahkemece;"Meskeniyet şikayetinin reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır. Karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunarak; Maliki olduğu haciz konulan taşınmazdan haşka hiçbir taşınmazının bulunmadığını, bu taşınmazın da haline münasip bir daire olduğunu, mahkemece sadece çekmiş olduğu yıllık ödemeli zirai kredi dolayısıyla taşınmaz üzerinde ipotek bulunmasından dolayı delil ve beyanlarının dikkate alınmadan ve yeterli inceleme yapılmadan davanın reddine karar verildiğini, ancak Yargıtay kararlarında da taşınmaz üzerinde ipotek bulunmasının meskeniyet iddiası ile dava açılmasına ve davanın kabul edilmesine engel teşkil etmediğini belirterek kararın kaldırılmasına, davanın ve taleplerinin kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık; Meskeniyet şikayetine ilişkindir....

İcra Müdürlüğü 2020/49 Esas numaralı dosya ile takip başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, davacının meskeniyet iddiasının hakkın kötüye kullanımı olduğunu, davacının ekonomik ve sosyal şartları dikkate alındığında hacze konu evin borçlunun ihtiyacından fazla değere sahip olduğunu bu sebeple haline münasip ev olarak değerlendilemeyeceğini, davacının meskeniyet iddiasının kabul edilmesi halinde taşınmazın bedelinden haline münasip bir yer alınabilecek miktarı borçluya bırakılmak üzere satışının yapılıp kalan miktarının alacaklı müvekkiline verilmesi gerektiğini belirtmiş, ayrıca dava konusu taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde taşınmaz üzerinde Ziraat Bankasının 27.05.2015 tarihli 200.000,00 TL bedelli ipoteğinin bulunduğunu, ipotekli gayrimenkul için meskeniyet iddiası ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu ipoteklerden olması veya haciz tarihi itibariyle ipotek borcunun ödenmiş olması halinde mümkün olabileceğini aksi durumda meskeniyet iddiasında bulunulamayacağını...

Davacı vekili dava dilekçesinde, diğer şikayetleri, yetki ve borca itirazı yanında, taşkın haciz şikayetinde de bulunmuş, kararın gerekçesinde sadece usulsüz tebligat, meskeniyet şikayetleri ile yetki ve borca itiraz yönünden değerlendirme yapılarak davanın reddine karar verilmiş, davacının taşkın haciz şikayeti hakkında olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmamış olup, davacının tüm talepleri değerlendirilmeden karar verilmesi nedeniyle karar, usul ve yasaya aykırıdır....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesine dayalı meskeniyet şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1- 12. maddesine dayalı meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Buna göre süre, şikayete konu hacze ilişkin olarak borçluya tebligat yapılmışsa, tebliğ tarihinden, aksi halde haczi öğrenme tarihinden başlayacaktır....

UYAP Entegrasyonu