ve haczinin mümkün olmadığının sabit olduğunu, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay Kararları ve öğretide kabul edildiği üzere; meskeniyet şikayeti ile anayasal hak olan “Aile Hayatına Saygı Hakkının” korunmasının amaçlandığını, dolayısıyla müvekkilinin davacının borcundan dolayı haciz işlenen ve satışı istenen taşınmazın müvekkilinin davacı ile birlikte dört kişilik ailesinin yaşamını sürdürdüğü konut (mesken) olup, haczinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle Kayseri İli, Melikgazi İlçesi, Hürriyet Mah. 5644 Ada 21 Parsel 31 nolu bağımsız bölüm de kayıtlı mesken üzerine haciz konulduğunu müvekkilinin ve taraflarının 27/06/2022 tarihinde öğrenmiş olup; hacze konu olan meskenin borçlu müvekkilinin yaşamını idame ettirdiği konut olması nedeniyle İİK 82.m,I/12 uyarınca haczedilebilmesi mümkün olmadığından haciz konusu konuta ilişkin meskeniyet şikâyetinde bulunmakta olup şikâyet konusu mesken üzerindeki haczin kaldırılmasına, bütün yargılama giderleri ve yasal vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, takibin ipotek alacağına dayalı olarak başlatıldığı, borçlunun ipotek kurulurken bu evi mesken olarak kullanmaktan vazgeçmiş sayılacağı, İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine dair düzenlemenin haczedilmezlik şikayeti olduğu, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanacağı, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı olmadığı gibi, mevcut ipoteğin de zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olmadığı, ticari ilişkiye dayalı genel krediden kaynaklandığı belirtilerek, şikayetin reddine karar verilmiştir....
Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre "üzerinde ipotek bulunan taşınmaz hakkında meskeniyet iddiasında bulunulamayacağı, borçlunun taşınmazını ipotek ettirmekle, haczedilmezlik şikayetinden peşinen vazgeçtiği" kabul edilmektedir. Somut olayda, borçlunun haciz tarihinden önce 19.03.2010 tarihinde ... Bankası’ndan alacağı krediye teminat olmak üzere bu banka lehine taşınmazı ipotek ettirdiği görülmektedir. Mahkemece zorunlu olmayan kredi nedeniyle ipotek verildiğinden meskeniyet şikayetinin dinlenemeyeceği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmişse de, ipotek alacaklısı bankanın 01.02.2012 tarihli yazısında taşınmaz üzerindeki kredi riskinin bittiği ancak ipoteğin müşteri isteğiyle fek edilmediği bildirilmiştir. Şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipotek kalktığına göre mahkemenin gerekçesinin aksine meskeniyet şikayeti dinlenir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazların tapu kayıtlarının yapılan incelemesinde takip dosyasından yazılan 03.02.2020 tarihli haciz yazısı gereğince haciz şerhinin işlendiği, davacılar vekilinin 26.02.2020 tarihli meskeniyet şikayeti üzerine Kayseri 4....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; alacaklının haklarını yerine getirmek için borçlunun bütün mal ve gelirlerine el konulması, gereksiz zorlama vasıtalarına başvurulmasının kamu yararına ve kamu düzenine aykırı olduğunu, borçlunun aracı haczedilerek yakalanmışken haline münasip meskenine de haciz konulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacıya 103 davetiyesi tebliği edilmediğini, tesadüfen öğrendiğini, mahkemece bilirkişi ve keşif vasıtasıyla aracın değerinin borcu karşılayıp karşılamadığının belirlenmesi, şikayet ve itirazlarının bu yönüyle değerlendirilmesi gerektiğini beyanla istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava aşkın haciz şikayeti ve İİK 82/1- 12 maddesinde belirtilen meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....
İcra Müdürlüğü'nün 2006/9442 Esas ve 2006/9443 Esas sayılı takip dosyalarında haczedilen taşınmazın, haczine dair yapılan tebligatların usulsüzlüğü ile söz konusu taşınmaz için meskeniyet şikayetinde bulunduğu ve bu nedenle taşınmaz üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını istediği, mahkemece istemin süreden reddine karar verildiği görülmüştür. İİK. nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK. nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. ..... İcra Müdürlüğü'nün 2006/9443 Esas sayılı takip dosyasında taşınmaza konulan haciz açısından; İcra ve İflas Kanununda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup, borçlunun konulan her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır....
İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise, alacaklının talebi üzerine, taşınmaz kaydı üzerine son olarak 02.04.2015 tarihinde haciz şerhi işlendiği, bu hacze ilişkin olarak icra dosyasından borçluya 21.07.2015 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun, hacizden 17.07.2015 tarihinde haberdar olduğunu bildirerek 22.07.2015 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır....
Bu durumda, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından son hacze yönelik meskeniyet şikayeti İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup mahkemece esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davalı alacaklı tarafından dava dışı İbrahim Tunoğlu ve Tunoğlu Mücevharat San ve Tic A.Ş hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine başlanıldığı, borçlunun eşi ve çocukları olan ve takipte taraf sıfatı bulunmayan, taşınmaz maliki olmayan davacılar tarafından taşınmazın haline münasip ev olduğu iddiası ile borca itirazların ileri sürüldüğü, mahkemece davanın reddine karar verildiği, davacılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu görülmüştür. İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Öte yandan; İİK.'...
Temyiz Sebepleri Şikayetçi-borçlu vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava ve istinaf dilekçesini tekrarlamakla birlikte ek olarak, mahkemece her ne kadar haciz safhası bulunmadığı ve meskeniyet şikayetine konu edilecek bir "haciz işlemi" de olmadığı belirtilmekte ise de satışı istenen taşınmazın mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunu, yapılan işlemin ipotek ya da haciz olmasının müvekkilinin mülkiyet hakkının hukuka aykırı şekilde engellendiği sonucunu değiştirmeyeceğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İİK'nın 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi. 3....