Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle,meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup; iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Öte yandan, borçlunun ölümü ile İİK'nun 53. maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nun 82/12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceklerdir....
İİK.nun 82/12 maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 11.05.2011 tarihinde tapuda haciz şerhi işlenmiştir. İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin 25.05.2011 tarihinde borçluya tebliğ edilmesine karşın , meskeniyet şikayetinin 7 günlük süreden sonra 10.03.2014 tarihinde yapıldığı, ve taşınmaz üzerine konulan yeni bir haczin bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda, şikayetin süreden reddine dair mahkemenin kararının onanması gerekirken ,Dairemizce maddi hataya dayalı bozulduğu anlaşıldığından, alacaklının karar düzeltme talebinin kabulü gerekmiştir....
İcra Mahkemesi'nin 19/06/2015 tarih ve 2014/891 E. 2015/272 K. sayılı ek kararının meskeniyet şikayeti yönünden kaldırılmasına oybirliği ile karar verildikten sonra, borçlunun meskeniyet şikayetine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda, borçlunun haline münasip ev değerinin yöntemince tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 28.10.2013 tarihinde tapuda haciz şerhi işlenmiştir. İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin 27.11.2013 tarihinde borçluya tebliğ edilmesine karşın meskeniyet şikayetinin 7 günlük süreden sonra 27.01.2014 tarihinde yapıldığı görülmüştür....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesindeki beyan ve iddialarının tekrar ederek İİK 82/12 maddesi gereğince meskeniyet iddiasının öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapıldığını, hacizden sonra müvekkillerine 103 davetiyesi gönderilmediğini, müvekkillerinin taşınmaz üzerine haciz konulduğundan geç haberdar olduklarını, üç günlük ve yedi günlük hak düşürücü sürelerin 103 davetiyesinin tebliğinden başlayacağını, bu sebeple hak düşürücü sürelerin işlemesi bakımından müvekkillerinin beyanının esas alınması gerektiğini beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava , İİK'nın 82/1- 12 maddesine dayalı meskeniyet iddiası ile haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Bodrum 1....
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmaz hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda dava konusu taşınmaz üzerinde Görele Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi'nin ipoteğinin bulunduğu, mahkemece bu hususta herhangi bir araştırma yapılmadığı anlaşılmıştır....
No:6/2 sayılı bölümde kayıtlı taşınmaz üzerine haciz uygulandığı, davacı T1 tarafından haczedilmezlik şikayeti ile dava açıldığı görülmüştür. İİK.'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde; borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı ifade edilmiştir. Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan kişinin haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir. 6100 sayılı HMK.114 maddesi uyarınca husumet, dava şartlarındandır. Keza HMK. 115/1- 2 maddesi uyarınca Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır ve dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir denilmektedir. Hal böyle iken, davacının tapu maliki olmadığı, takipte taraf sıfatı da bulunmadığı anlaşıldığından Adana 5. İcra Hukuk Mahkemesince verilen karar isabetli olmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, takibin ipotek alacağına dayalı olarak başlatıldığı, borçlunun ipotek kurulurken bu evi mesken olarak kullanmaktan vazgeçmiş sayılacağı, İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine dair düzenlemenin haczedilmezlik şikayeti olduğu, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanacağı, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı olmadığı gibi, mevcut ipoteğin de zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olmadığı, ticari ilişkiye dayalı genel krediden kaynaklandığı belirtilerek, şikayetin reddine karar verilmiştir....
Şikayetçi-borçlu tarafından 13/02/2019 tarihli 103 davetiyesi tebliği ile şikayete konu taşınmaza ilişkin haciz işlemi öğrenilmiş olup, haczin öğrenilmesinden yedi günlük yasal hak düşürücü süre geçtikten sonra 25/02/2019 tarihinde yapılan haczedilmezlik şikayetinin süresinde olmadığı anlaşılmıştır...'' şeklindeki gerekçe ile şikayetçi T1 yönünden meskeniyet sebebiyle haczedilmezlik şikayetinin yasal yedi günlük hak düşürücü süreden sonra yapıldığıından süre yönünden reddine, diğer şikayetçiler T1 ve T2 meskeniyet şikayetinin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir....
İcra Dairesi'nin 2018/5772 esas sayılı dosyasına talepte bulunup masraf avansını yatırdıklarını, tapuda tarla olarak görülen bu taşınmazın kayden haczi nedeniyle, borçlunun haline münasip meskeni olduğunu tespit etme ihtimali olmadığını, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti davasından doğacak yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinden sorumlu olmayacaklarını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
koşullar kapsamında haczedilmezlik şikayetinin değerlendirilmesi gerekir....