Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, davalıdan internet üzerinden verilen siparişle ürünü almış, ürünü teslim aldığı gün ürünün bozuk olması nedeniyle ürünü iade etmiş ve bedelin iadesini talep etmiş, ürün teslim alınmayıp bedel iade edilmedigi için cayma hakkını kullanarak sözleşmenin feshi ve bedelin iadesi için eldeki davayı açmıştır.Davacının mesafeli sözleşmeden aldığı ürünle ilgili olarak süresinde sözleşmeden caydığı ve ürünü iade ettiği anlaşılmaktadır.Mesafeli sözleşmelere dair yönetmeliğin 8/1 maddesinde "Tüketicinin cayma hakkını kullanması halinde satıcı veya saglayıcı, cayma bildiriminin kendisine ulaştığı tarihten itibaren en geç on gün içerisinde almış olduğu toplam bedeli ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belgeyi tüketiciye hiçbir masraf yüklemeksizin iade etmek ve 20 gün içerisinde de malı geri almakla yükümlüdür" şeklinde düzenleme getirilmiştir. Bu düzenleme karşısında iade edilen ürünü geri alma yükümlülüğü davalı taraftadır....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi:Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl davada ... sahibi, 25.07.2005 tarihli sözleşmenin feshi ve davalıya ödenen bedel ile cezai şart alacağının tahsilini istemiş, karşı dava ise 10.000,00 TL kâr kaybının tahsili istemiyle açılmış, mahkemece akdin feshedilemeyeceği yürürlükte bulunduğu gerekçesiyle her iki davanın da reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, BK'nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Tapu da pay devri içerdiğinden kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi ancak taraf iradelerinin birleşmesi veya mahkeme kararları ile mümkündür....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi:Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl davada ... sahibi, 25.07.2005 tarihli sözleşmenin feshi ve davalıya ödenen bedel ile cezai şart alacağının tahsilini istemiş, karşı dava ise 10.000,00 TL kâr kaybının tahsili istemiyle açılmış, mahkemece akdin feshedilemeyeceği yürürlükte bulunduğu gerekçesiyle her iki davanın da reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, BK'nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Tapu da pay devri içerdiğinden kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi ancak taraf iradelerinin birleşmesi veya mahkeme kararları ile mümkündür....

        Aracı hizmet sağlayıcıları yalnızca tüketiciler ile tedarikçilerin birbirlerine ulaşmalarını sağlayacak bir platform oluşturur ve hizmet sağlayıcıları ile tüketicilere ait verileri korur. 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Korunması Hakkında Kanun'da "aracı-hizmet sağlayıcı" olarak tanımlanan platform ve pazaryerlerinin sorumlulukları sınırlandırılmıştır. Bu kapsamda platform olarak elektronik ortamda kurulan mesafeli sözleşmelere satıcı ve sağlayıcı adına aracılık eden şirketler ile mesafeli sözleşmenin satıcı ve sağlayıcı tarafı olarak şirketlere ilişkin yükümlülüklerinin fatura ve benzeri satış belgelerinde satıcı-sağlayıcı olarak belirtilenlerin sorumluluğunun bulunduğu, dosya kapsamından, T3 A.Ş'nin sözleşmenin düzenlenmesine aracılık ettiği, LG Elektronik A.Ş'nin ise mesafeli satış sözleşmesinde taraf olmadığı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygundur. O nedenle davacının istinaf talebi yerinde değildir....

        Tüketici Mahkemesince dava dilekçesi incelendiğinde ilk anda taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan bedel iadesi davası gibi algılanıp taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı düşüncesi hasıl olsa da gerçekte davacının satış vaadi sözleşmesinin değindiği sebeplerle iptalini talep ettiği, karşı tarafın karşı tez ve cevapları ile davacının tek taraflı irade beyanıyla feshe ilişkin talepleriyle ilgili olarak fesih koşullarının oluşmadığının öne sürülmesi ve bunun ispatlanması halinde dava dosyasının gayrimenkulün aynına ilişkin bir içerik arz edeceği ve gayrimenkulün aynına ilişkin davaların gayrimenkulün bulunduğu yer mahkemesi tarafından bakılması gerektiğinin anlaşıldığı taşınmazın bulunduğu Mudanya'nın Bursa Tüketici Mahkemesi yetki sahasında bulunduğu ve Bursa Tüketici Mahkemesinin davaya bakmaya kesin yetki kuralı gereği yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. Bursa 6....

          Hukuk Dairesi’nin 02.04.2018 tarih ve 2016/21088 Esas ve 2018/4070 Karar sayılı ilamı ile “...öncelikle 6502 sayılı Kanunun 80. maddesi uyarınca piramit satışın unsurları, şartları ve sistemin özellikleri dikkate alınarak taraflar arasında yapılan satışının piramit satış olup olmadığının tespitinin yapılması gerekmekte olup, bu amaçla Gümrük ve Ticaret Bakanlığı"nın davalı şirket hakkındaki son denetim raporu da getirtilerek konusunda uzman bilirkişiden taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, açıklanan hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir...” gerekçesiyle bozulmuş; mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde cayma hakkı kullanma süresinin hizmetin verildiği tarihte başlayacağı belirtilerek henüz hizmetten yararlanılmaması nedeni ile davalı tarafından sözleşme ile davacıya sunulmuş somut ve belirli bir konaklama...

            GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan imalatın ayıplı olması nedeniyle ödenen bedelin iadesi isteğine ilişkindir. İddia olunan sözleşme ilişkisinin kurulduğu tarih ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan, 6098 Sayılı TBK'nın 470. maddesi, "Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir." hükmünü; aynı kanunun 471. maddesi, "Yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken meslekî ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (TÜKETİCİ MAHKEMESİ SIFATIYLA) Dava, davalı bankadan kullanılan kredi ile diğer davalı şirketten satın alınan taşınmazın ayıplı olması sebebiyle konutun ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya sözleşmenin feshi ile ödenen bedel ve yapılan masrafların iadesi istemine ilişkindir. Mahkemenin kullanılan kredinin ticari kredi olduğu yönünde açık bir tespiti bulunmadığı gibi, uyuşmazlık tüketicinin satın aldığı dairenin ayıplı olmasından kaynaklanmaktadır. Temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi’ne aittir. Ancak, 13. Hukuk Dairesi'nin 27.01.2015 tarihli kararı ile, davanın ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu belirtilerek dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay Yüksek Başkanlar Kurulu’na sunulmak üzere Yüksek 1. Başkanlığa gönderilmesi gerekmiştir....

                ayıp ihbarının 30 günlük yasal sürede yapılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir....

                  Dava, davalı ile davacı arasında Devremülk satışına ilişkin mesafeli sözleşmenin davalının süresi içerisinde teslim etmediği gerekçesiyle sözleşmenin feshi, ödenen bedelin iadesi ve ecrimisil talebidir. Davacı ile davalı şirket arasında Devremülk satışına ilişkin mesafeli satış sözleşmesi yapıldığı, davacının bedel ödeme yükümlülüğünü yerine getirdiği, ancak davalının devremükleri sözleşmede belirtilen süre içerisinde teslim etmediği, davacının ihtarname ile sözleşmeyi feshettiği anlaşılmaktadır. Tapuda kayıtlı bir taşınmazın harici satış sözleşmesi ile satılmazsa Medeni Kanun'un 705, Borçlar Kanun'u 213, Tapu Kanun'unun 26 ve Noterlik Kanun'unun 60. maddesi ile Hukuk Genel Kurulunun 15.11.2000 tarihi 2000/13- 1612 esas 2000/1704 karar sayılı ilamı ile taşınmaz satış devri resmi olmadıkça geçerli değildir....

                  UYAP Entegrasyonu