Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 4/4. maddesi uyarınca vasfı bozulan meranın eski hale getirme tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Dinlenen tanık Filip Kuas'ın beyanları ile davalı T4 ikrarına ve dosya kapsamı ile tüm belgelerden davalının meranın vasfını bozacak şekilde işgalinin olmasına göre mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davalının istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir....

Her ne kadar davalı vekili, davaya konu yeri kendisinin kiraladığı savunmasında bulunmuş ise de, kamu orta malı olan meraların tarım amaçlı hiçbir kurum ya da kişi tarafından kiralanamayacağı, bu sebeple davacının burayı kiralamış olmasının merayı ekip biçmesini yasal hale getirmeyeceği, merayı kullandığından dolayı da meranın eski vasfını kazanmasına engel olduğu ve böylece mera vasfını bozduğu/bozmaya devam ettiği anlaşılmıştır. Davalı tarafından meranın kullanıldığının 2018 yılında tespit edilmesi nedeniyle bilirkişinin 2018 resmi verilere göre meranın eski hale getirilmesi tazminatını hesaplaması usul ve yasaya uygun olup davalının bu yöndeki istinafı yerinde değildir....

Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki meranın eski hale getirme bedelinin tahsili davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davalı ... hakkındaki kısıtlılık kararı Bafra Sulh Hukuk Mahkemesinin 25.07.2018 tarih, 2017/849 Esas, 2017/1434 sayılı Kararı ile kaldırılmış olduğundan, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 02.06.2020 tarihli kararının vasiye tebliğ edilmesi nedeniyle bu kez davalı asil ...'ya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesi ve yasal temyiz süresinin de beklenmesinden sonra yeniden incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 22/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

    Mülkiyet hakkı sahibi olan Hazine ise, haksız elatmanın giderilmesi ve bunun dışında 4342 sayılı Mera Kanununun 4/4 maddesine dayanarak meralarda meydana gelen tahribat sebebiyle eski hale getirme masraflarını haksız eylem sahibinden alabilirler. (4342 sayılı kanunun 4. maddesi uyarınca mera yaylak ve kışlakların amacı dışında kullanma olanağı yoktur. Yine bu maddenin 4. bendi gereği amaç dışı kullanılması suretiyle vasfının bozulması halinde meranın tekrar eski konuma getirilmesi için yapılan masraflardan buna sebebiyet verenler sorumludur. Yargıtay 14.H.D. 2007/3340- 4368 Esas-Karar sayılı ilamı) Diğer yandan, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2018/5522 Esas ve 2019/2789 Karar sayılı kararında kadim mera olmayıp tahsisli mera olan yerler açısından mera vasfının bozulduğundan söz edilemeyeceği ifade edilmiştir....

    Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2019/184 Esas sayılı dosyasında da mahallinde yapılan keşif sonrasında alınan raporda tespit edildiği üzere parselin mera vasfının bozulduğu anlaşılmakla dava dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak davalının mahkememizce alınan 25/03/2021 tarihli fen ve 29/03/2021 havale tarihli bilirkişi raporları uyarınca tecavüz edilen yapı alanlarına göre ayrı ayrı hesaplanan eski hale getirme bedellerinden sorumlu tutulmasına , davalıya 10/09/2018 tarihli Iğdır İl Gıda Tarım Ve Orman Müdürlüğü'nün eski hale getirme bedelinin ödenmesine ilişkin yazıları 26/09/2018 tarihinde tebliğ edilmiş olup , 15 gün içinde yatırılması istendiğinden temerrüt tarihi 11/10/2018 ise de ; dava dilekçesinde eski hale getirme bedellerine 01/01/2019 tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edildiğinden faizin de bu tarih itibariyle işletilmeye başlatılmasına karar vermek gerekmiş , aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Eski hale getirme isteminin reddi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olup dosya incelendiğinde eski hale getirmenin temyiz yoluna başvuru hakkının düşmesinden sonra yapılması nedeni ile istemin Yargıtay tarafından incelenmesi gerektiği, yerel mahkemenin bu aşamada karar verme görev ve yetkisinin olmadığı anlaşılmakla, yerel mahkemenin 27.02.2014 gün ve 749-485 sayılı eski hale getirme isteminin reddine dair kararının ORTADAN KALDIRILMASINA karar verildi. Gereği konuşulup düşünüldü. YARGITAY KARARI Dava dilekçesinin, yargılama sırasındaki işlemlerin ve kararın davalının ticaret sicil gazetesinde ve Türk Medeni Kanunu’na göre ikamet adresine yapıldığı, eski hale getirme koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin eksik hale getirme isteminin REDDİNE, 12.05.2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      Somut olayda, mera parseline elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedelinin tahsili istenmiştir. Keşif sonucu düzenlenen inşaatçı bilirkişi raporunda, taşınmaz üzerindeki yapıların yıkılarak eski hale getirilmesi ve enkazın kaldırılması için 2.000,00TL masraf gerektiği belirtilmiş ve mahkemece talep olmadığı halde ve İcra İflas Kanununun 30. maddesi hükmü gözardı edilerek davalıdan ayrıca 2.000,00TL tahsiline dair hüküm kurulması doğru görülmemiş ise de, bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ....

        Hükmü davalılar ... ve ... ile davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıda yazılı neden dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2-Dava eski hale getirme bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Eski hale getirme bedeli mahkemece dava tarihine göre tespit edilmiş olduğundan faizin de dava tarihinden itibaren yürütülmesi gerekirken tecavüz tarihinden faiz verilmesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

          Meradan yararlanma hakkı olan köy ve belediyeler yoksun kaldıkları yararlanma nedeniyle haksız elatmanın kaldırılmasını, hayvanlarının yararlanamaması sebebiyle ot bedelini, mülkiyet hakkı sahibi olan Hazine ise, haksız elatmanın giderilmesi ve bunun dışında 4342 sayılı Mera Kanununun 4/4 maddesine dayanarak meralarda meydana gelen tahribat sebebiyle eski hale getirme masraflarının tahsilini haksız eylem sahibinden isteyebilir. Başka bir ifade ile köy ve belediyelerin eski hale getirme masraflarını, Hazinenin de ot bedelinin tahsilini talep etmesine olanak yoktur. Somut olayda davacı yararlanma hakkı sahibi ... (... Mahallesi) sadece elatmanın önlenmesi ve mahrum kaldığı ot bedelini isteyebilir. Bu nedenle davalının elatması dosya içindeki delillerden sabit olduğuna göre uzman bilirkişilerden ot bedelinin tespiti için ek rapor alınmalı veya yeniden keşif yapılarak belirlenmeli, elatmanın önlenmesine, yapıların kaline ve ot bedeline hükmedilmelidir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.01.2007 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal, eski hale getirme ve ot bedeli tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.06.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, meraya elatmanın önlenmesi, dikilen bağ omçalarının kal’i, eski hale getirme ve ot bedelinin tahsili istemleriyle açılmıştır. Davalı mirasçılarından ... ..., mirasbırakanı ...’ın dava tarihinden önce çekişmeli parseli dava dışı üçüncü bir kişiye satarak devrettiğini, kendilerine husumet düşmeyeceğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava husumet noktasından reddedilmiştir. Hükmü, davacı Hazine temyiz etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu