"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.1.2006 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.2.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava mera vasıflı taşınmaza elatmanın önlenmesi ile meranın eski hale getirilmesi bedeli ve ot bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili istemi ile açılmış, davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece elatmanın önlenmesi talebinin kısmen kabulüne, eski hale getirme bedelinin tahsiline, ot bedeline yönelik istemin reddine karar verilmiş, faiz istemi konusunda hüküm kurulmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 8.6.2006 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava mera vasıflı taşınmaza elatmanın önlenmesi ile meranın eski hale getirilmesi bedeli ve ot bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili istemi ile açılmış, davalı davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.09.2014 gününde verilen dilekçe ile meranın eski hale getirme bedelinin tahsili talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine vekili, davalıların 611 sayılı mera parselinin 13000 m² sürmek suretiyle elattıklarını belirterek 5.681,00TL eski hale getirme bedeli ile ot bedelinin tespiti ve faizi ile tahsilini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, merayı ilk bozan kişilerin davalılar olduğu ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava meranın eski hale getirme bedeli ve ot bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
Eski hale getirme bedeli vasfı bozulan meranın ıslah edilmek suretiyle mera vasfının kazandırılması için boş olan arazide yapılacak masraflardır. Oysa bilirkişi tarafından hesabedilen ve mahkemece kabul edilen eski hale getirme bedellerine kaline karar verilen ağaçların kesilme, uzaklaştırma, kök sökme ve tesviye bedelleri de katılmıştır. Yıkım ile ilgili masraflar değişken olup hükmün infazı sırasında dikkate alınacağından bu masrafların da tahsiline karar verilmesi doğru değildir. Diğer taraftan dava dilekçesinde eski hale getirme bedeli olarak 1069,62 TL nin faizi ile tahsiline karar verilmesi istenmiştir....
Ayrıca 16.08.2008 tarihli raporda meranın kullanımının 5 yıl önce terk edilmesiyle eski bitki populasyonuna kavuşmamasına rağmen meranın %50-%60 eski haline yaklaştığı belirtildiği halde bu husus mahkemece dikkate alınmamıştır. Aradan geçen süre dikkate alınarak mahallinde yeniden keşif yapılarak meranın eski hale gelip gelmediğinin belirlenmesi, kısmen eski hale gelmiş ise, eski hale gelmeyen kısım hakkında eski hale getirme bedelinin hesaplanması gerektiği gözetilmeden hüküm kurulması doğru görilmemiş bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....
Dairemizin 17.10.2018 tarihli bozma ilamında 2.011,64 m2'lik yol olarak kullanılan alanın öncelikle eski hale getirme bedelinin ve zemin bedelinin ayrı ayrı hesaplanması, eski hale getirme bedelinin zemin bedelinden az olması halinde eski hale getirme bedeline, zemin bedelinin az olması durumunda ise zemin bedeli hükmedilmesi ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma yapılmış olup, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, zemin bedelinin eski hale getirme bedelinden fazla olduğunun tespit edildiği anlaşıldığından dava konusu taşınmazın eski hale getirilmesine ve zarar gören ağaç bedeline hükmedilmesi gerekirken zemin bedeline hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir....
Dairemizin 17.10.2018 tarihli bozma ilamında 2.011,64 m2'lik yol olarak kullanılan alanın öncelikle eski hale getirme bedelinin ve zemin bedelinin ayrı ayrı hesaplanması, eski hale getirme bedelinin zemin bedelinden az olması halinde eski hale getirme bedeline, zemin bedelinin az olması durumunda ise zemin bedeli hükmedilmesi ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma yapılmış olup, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, zemin bedelinin eski hale getirme bedelinden fazla olduğunun tespit edildiği anlaşıldığından dava konusu taşınmazın eski hale getirilmesine ve zarar gören ağaç bedeline hükmedilmesi gerekirken zemin bedeline hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir....
ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." gerekçesiyle "...DAVANIN KABULÜ İLE; 1- 7.060,11 TL eski hale getirme bedelinin 09/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 1.383,19 TL eski hale getirme bedelinin ıslah (21/05/2021) tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine..." şeklinde karar verilmiştir....
Diğer taraftan raporda 901 parselin T13 olarak işaretlenen 63.99 metrekarelik kısmın eski hale getirme bedeli 4.081.282 TL, 719.087 TL ot bedeli, 6.718.950 TL de arazi değeridir. Az yukarıda sözü edildiği üzere, meraların yararlanma hakkı bir veya birden çok köy veya belediyeye ait olacağından Hazine bu gibi yerlerden yararlanma hakkının engellendiğinden söz ederek ot bedeli isteyemez. Mahkemece ot bedeline ilişkin istek bu nedenle reddedilmelidir. Diğer yandan, taşınmazların rayiç değerlerinin tahsili de talep edilemez. Dava konusu olayda Hazinenin isteyebileceği sadece T13 bölümünün eski hale getirme bedeli olarak bilirkişice hesaplanan 4.081.282 TL ile çoğun içinde az da bulunur kuralı gereği 2003 yılında davalılar tarafından müstakilen yararlandıkları anlaşılan dönemdeki haksız kullanma karşılığı kira bedelinden ibarettir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.01.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.03.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, meraya elatmanın önlenmesi ve 1.676.93 YTL eski hale getirme bedelinin tahsili istemleriyle 21.1.2009 tarihinde açılmıştır.Mahkemece dava kabul edilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir.Davanın açıldığı 21.1.2009 tarihinde sulh mahkemeleri mamelek hukukundan doğan ve konusu parayla ölçülebilen 7.090.00 YTL.nin altındaki davaları görmekle görevlidir. Davada eski hale getirme bedeli dışında elatmanın önlenmesi talebi de bulunduğundan müddeabih her ikisinin dava tarihindeki toplamına göre belirlenir....