Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder. Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle ... tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin ya da Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MERA, YAYLAK VE KIŞLAĞA İLİŞKİN DAVALAR -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, yaylak iddiası ile açılan elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,20.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, tahsisli meraya elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mera, bir veya birden fazla köy ve kasaba halkına, bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera yaylak ve kışlaklar, özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz (Mera Kanunu m.3-4). Dava konusu alanların davacı köyün tahsisli merası olduğu hususunda çekişme yoktur. Taşınmaz başında yapılan keşifte merada ...köylülerinin çadırlarının bulunduğu saptanmıştır. Ancak, köylülerin kullanımı köy tüzelkişiliğinin burada hak iddia ettiği anlamına gelmez. Kaldı ki davalı köyün dava konusu alanda hak iddiasıyla köylülerinin merayı kullanmalarına yönelik tahrik ve teşviklerinin bulunduğu da kanıtlanamamıştır. Subjektif hakkının ihlal edildiği iddiasıyla mahkemeden hukuki koruma ./.....
Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 25/09/2014 NUMARASI : 2011/202-2014/409 Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.06.2011 gününde verilen dilekçe ile mera, yaylak ve kışlağa ilişkin davalarda yeniden tespit ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 25.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı O.. K.. vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilen dava dosyası için 3 adet tebligat pulunun gerekli olduğu anlaşılmıştır. Davacı O.. K.. vekilince Sarıkamış Mahkemeler Veznesine 40,00 TL'lik gider avansı ödendiği tepit edilmişir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MERA, YAYLAK VE KIŞLAĞA İLİŞKİN DAVALAR KANUN YOLU : TEMYİZ Dava, mera olarak sınırlandırılan taşınmazın aidiyetinin tespiti ile elatmanın önlenmesi istemine ilişkin olmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 31.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacılar vekili, davaya konu yaylalardan köy ve mahalle sakinlerinin yararlanmaya devam edeceğini, devlet ormanı içinde kalan yaylalardan yararlanmaya bir engel bulunmadığını, Kırkkavak mahallesi halkından Mevlüt Çabuk isimli şahsın yaptığı evin dava konusu edilen yerde kaldığını, taleplerinin mülkiyete ilişkin olmadığını belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava, yaylaya el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Meraların mülkiyeti hazineye, yararlanma hakkı köy ve belediyelere aittir. 4342 sayılı Mera Kanunun Mera, Yaylak ve Kışlaların Hukuki Durumu kenar başlıklı 4. maddesinde, Mera, Yaylak ve kışlakların kullanma hakkı bir veya birden çok köy veya belediyelere ait olduğu, bu yerlerin Devletin Hüküm ve tasarrufu altında olduğu, aynı kanunun 6. maddesinde mera yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılacağı ifade edilmiştir....
Mahkemece, davanın reddi ile "...’nda bulunan mülkiyeti devlete ait olan davacı ve davalı köy tüzel kişiliklerinin kullanımında bulunan yaylalardan davalı ve davacı köyün kullanımından menine" karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili ve davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yaylaya elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile "...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı" öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir....
Çünkü sonraki dönemlerde mera, yaylak ve kışlaklardan yararlanma iddiaları ancak Mera Kanununun 21/1 maddesi gereği özel sicildeki kayda göre ispatlanabilir. O yüzden hak sahibi olabilmek için öncelikle lehe tahsis kararı bulunmalıdır. Kuşkusuz, Mera Komisyonları Kanunun 5.maddesine göre mera, yaylak ve kışlak kapsamına alınan bir yerin bir veya birkaç köy ya da belediye tüzel kişiliklerine yararlanmaları amacıyla tahsisini gerçekleştirirken yasanın öngördüğü kıstasları aramak ve tahsisi bu ölçülere uygun yapmak zorundadır. Bu konudaki Mera Kanununun 11. maddesi hükmü “Komisyon; bölgenin ekonomik durumunu, iklim özelliklerini, toprak işleme esaslarını, arazi kullanma şekillerini ve kullanma kabiliyet sınıflarını dikkate alarak mevcut mera, yaylak ve kışlaklar ile bu amaçla kullanılabilecek diğer alanları, sulama ve geçit yerlerini tespit eder ve haritaları üzerinde belirler....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2227 KARAR NO : 2021/1261 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TİRE 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Meraya KARAR : Tire 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 05.12.2017 tarih ve 2017/35 Esas 2017/421 Karar sayılı kararının istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı avukatı tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....